21.07.2013
Dünyadaki siyasi liderlerden şu anda en zor durumda olan kim derseniz, herhalde Başbakan Tayyip Erdoğan'ın adı da öncelikle aklınıza gelir.
Neticede demokratik siyaset bir rekabettir. İktidardaki siyasetçiler ülkelerine hizmet ettikleri kadar rakipleri karşısında başarılı olmak için de çaba harcarlar. Başarının ölçüsü de seçim kazanmaktır, sandıktan galip çıkmaktır.
Bu açıdan baktığınızda Başbakan Erdoğan "Rakipsizliğin bunalımı"nı yaşamıyor mu?
Ona en karşı olanlar bile "Nasıl olsa önümüzdeki seçimlerde de AK parti galip çıkacak" demiyorlar mı?
Gerçi Erdoğan kendine bir rakip üretmek için elinden geldiğince çaba harcamakta... Ama her gün konuşmalarında Kemal Kılıçdaroğlu'na veya Devlet Bahçeli'ye dokundurmalar yapsa bile, bir türlü onların partilerini iktidar alternatifi olacak çizgiye taşıyamıyor.
Tencere tava lider çıkarmadı
Aslında onları galiba düşünce tembelliğine itiyor. Özellikle Kılıçdaroğlu Erdoğan'a laf yetiştirmeyi, CHP'yi toparlamak için çaba harcamaya yeğ tutuyor.
Peki bu durumda Başbakan Erdoğan'ın siyasi rakibi nerede bulunacak?
Gezi Parkı eylemlerinden tencere ve tava sesi çıktı ama ne yazık ki siyasi bir program ve bir lider adayı çıkamadı.
Erdoğan'ın müstakbel rakibini sınır dışında arayacak halimiz de yok... Her ne kadar bazı Erdoğan karşıtları Suriye'nin Beşar Esad'ına hayran olsalar da, bu adamı Türk vatandaşı yapılması ve Baas Partisi ile bizim seçimlere katılması pek mümkün değil.
Tamamı için Not supported field expression!
Yorum:
Talibi olmayan ama çok ulvi olan bir görev
Üzerine her gidildiğinde güç toplayan, her saldırıdan zaferle çıkan Erdoğan’ın durumunda şanstan ötesinin var olduğunu kabul etmek gerekiyor. Var olan düzenin hak olmadığı ve dolayısıyla yıkılmaya mahkûm olduğu öngörülüyorsa başta bulunan Erdoğan hükümetinin neye hizmet ettiği, niye bu kadar güçlendiği merak konusu olmalı.
Bunlar Allah tarafından birkaç sene içinde olması muhtemel üçüncü dünya savaşına hazırlıksa Adil Düzen çalışanlarının rahatlarının kaçma vakti iyice gelmiş de, geçiyor demektir. Bazı arkadaşlar “Allah’ın acelesi yok” diyorlar, gayet de güzel söylüyorlar, esasında doğru olan da budur ama ben yine de "O, nurunu her şekilde tamamlayacaktır, biz acele edip talip olalım." diyorum.