Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015
10491 Okunma, 3 Yorum

İnsanlık uzun zaman “şahıs/kişi yönetimi” ile yönetildi. Henüz yazı icat edilmemişti. Kurallar vardı ama bu kurallar ağızdan ağza aktarılıyor, topluluğun töreleri halinde oluşuyor ve yaşıyordu. Halk kabileler halinde örgütlenmişti. Her kabilenin bir başkanı vardı, yönetim bu başkan tarafından yapılırdı, bütün yetkiler onda toplanmıştı. Uzun seneler böyle bir hayat sürdürüldü.

Sonra ikinci dönem başladı. Bu dönemde yazı icat edilmişti. Artık uzak yerlere mektup gönderilerek emirler verilebiliyordu. Artık bir neslin müktesebatı değişmeden uzun nesiller sonrasına duyurulabiliyordu. Hem topluluklar büyüdü hem de uygarlık üst üste bindi ve insanlık çabuk gelişmeye başladı. Gene daha önce olduğu gibi kişi yönetimi vardı, çünkü kuralları kişiler koyuyordu ama topluluklar artık emirlerle değil kurallarla yönetilmeye başlandı. Eskiden başkan topluluğun bütün fertlerini tanıdığı halde, başkan artık yönettiği kimseleri tanımıyordu. Başkan kurallar koyuyor, görevlileri atıyor, görevliler o kurallara göre ülkeyi yönetiyordu. Hazreti Nuh Peygamber zamanında başlayan bu “kurallarla kişi yönetimi” Firavun’un boğulmasına kadar sürmüştü.

Hazreti Musa’ya gelen Tevrat’tan itibaren yönetim ile yasama birbirinden ayrıldı. Kuralları artık başkanlar koymuyor, başkanlar başkalarının koydukları kuralları uyguluyorlardı. Bu durum iki şekilde gelişti. Peygamberler kuralları kitap hâlinde koymuşlar, bu kitapları vahiy ile aldıklarını savunmuşlar, yöneticiler toplulukları bunlarla yönetmişlerdir. Yahut kuralları halkın temsilcisi olan sosyal grup temsilcileri anlaşarak koydular ve yöneticiler onların koyduğu kuralları uyguladılar. Bu döneme “yazılı kurallar dönemi” diyoruz. Bu sistem de günümüze kadar gelişerek uygulanır olmuştur. İkinci dönem “peygamberler dönemi”dir. Üçüncü dönem “kitaplar dönemi”dir. Bu dönemin özelliği, kitapları yorumlamanın yine kişiler tarafından yapılmış olmasıdır.

Bundan yüz sene evvel insanlar saatte en çok 10 kilometre yol alabiliyordu, en çok 100 metreye ses duyurabiliyordu, en çok bir salonu aydınlatabiliyorlardı, en güçlü araç su değirmenleri idi. Bugün ise telefonla Ay’da olanlarla bile görüşebiliyoruz. 10 kilometreyi şimdi dakikada rahatlıkla aşabiliyoruz. Sokaklarımız ve yollarımız aydınlanıyor, gece gündüze dönüşmüştür. Yazının yerini şimdi bilgisayar almıştır. Bir asır içinde teknik imkânlar binlerce defa artmış bulunmaktadır.

BUNDAN SONRA NE OLACAKTIR?

Artık insanlar hazır kitaplarla yönetilmeyecektir. Kitapların yani kanunların yerini “sözleşmeler” alacaktır. Ben, sen, o sözleşmeler yapacak ve o sözleşmeler bizim şeriatımız olacaktır. Ortak sözleşmeleri olanlar topluluk oluşturacaktır. Oluşmuş ortak sözleşmelere uymak istemeyenler o topluluğu terk edeceklerdir. Öyle uluslararası dayatmalar, devlet kanunları, il kanunları olmayacaktır. Bine yakın ailenin oluşturduğu bucaklardan her biri kendi sözleşmelerini kendileri oluşturacak, böylece yeryüzündeki bir milyon bucak ayrı ayrı ortak sözleşmelerle yerinden yönetilecektir. Bucağını beğenmeyen başka bucağa hiçbir sıkıntı çekmeden göç edebilecektir. İl merkez bucakları olacak, bunlar iç güvenliği sağlayacaklardır. Ülke merkez bucakları dış savunmayı yapacaklar, insanlık ise uygarlaşmada yarışacak.

Demek ki insanlık üçüncü dönemi yani kitap dönemini de sona erdirdi, artık dördüncü döneme girmektedir. Tevrat bir kanun/yasa kitabı olduğu halde, Kur’an bir yasa kitabı değildir; insanlığa yasaların nasıl oluşacağını, toplulukları ve yönetimi nasıl kuracaklarını öğreten bir kitaptır. Kur’an’ın resmi yorumcusu olmadığı gibi onun uygulanmasını zorlayan askeri gücü de yoktur. Bugün devlet halka faydalı olduğu kadar zararlı hâle de gelmiştir. Merkezi kanunlar ve dayatmacı bürokratlar yüzünden yeryüzü yaşanmaz hâle gelmiştir.

Bundan sonra yasların yerini sözleşmeler alacak, bürokrasinin yerini de hizmetliler alacak, hizmetlileri halk seçecektir. Nizaları tarafların seçtiği hakemler ile onların seçtiği başhakemden oluşan heyet çözecektir. Silahlı güç hakem kararlarının bekçisi olacaktır.

İşte, biz bu düzene “ADİL DÜZEN” diyoruz. Adil demek denge ve aynı zamanda barış demektir. İslâm düzeni baştan beri barış düzenidir. Adil Düzen ise İslâm düzeninin dördüncü versiyonudur. Adil Düzen’e karşı çıkanlar bu dördüncü uygarlığı durdurmak isteyen zavallılardır. İnsanlığın bu akışını değiştirmeniz mümkün değildir.

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
02.11.2015
07:29




Süleyman Karagülle
Süleyman Karagülle


Üçüncü binyıl uygarlığı

Son güncelleme: 02 Kasım 2015 

İnsanlık uzun zaman “şahıs/kişi yönetimi” ile yönetildi. Henüz yazı icat edilmemişti. Kurallar vardı ama bu kurallar ağızdan ağza aktarılıyor, topluluğun töreleri halinde oluşuyor ve yaşıyordu. Halk kabileler halinde örgütlenmişti. Her kabilenin bir başkanı vardı, yönetim bu başkan tarafından yapılırdı, bütün yetkiler onda toplanmıştı. Uzun seneler böyle bir hayat sürdürüldü.

Sonra “ikinci dönem” başladı. Bu dönemde “yazı” icat edilmişti. Artık uzak yerlere mektup gönderilerek emirler verilebiliyordu. Artık bir neslin müktesebatı değişmeden uzun nesiller sonrasına duyurulabiliyordu. Hem topluluklar büyüdü hem de uygarlık üst üste bindi ve insanlık çabuk gelişmeye başladı. Gene daha önce olduğu gibi “kişi yönetimi” vardı, çünkü kuralları kişiler koyuyordu ama topluluklar artık “emirlerle” değil “kurallarla” yönetilmeye başlandı. Eskiden başkan topluluğun bütün fertlerini tanıdığı halde, başkan artık yönettiği kimseleri tanımıyordu. Başkan “kurallar” koyuyor, görevlileri atıyor, görevliler o kurallara göre ülkeyi yönetiyordu. Hazreti Nuh Peygamber zamanında başlayan bu “kurallarla kişi yönetimi” Firavun’un boğulmasına kadar sürmüştü. 

Hazreti Musa’ya gelen Tevrat’tan itibaren “yönetim” ile “yasama” birbirinden ayrıldı. Kuralları artık başkanlar koymuyor, başkanlar başkalarının koydukları kuralları uyguluyorlardı. Bu durum iki şekilde gelişti. Peygamberler kuralları “kitap” hâlinde koymuşlar, bu kitapları “vahiy” ile aldıklarını savunmuşlar, yöneticiler toplulukları bunlarla yönetmişlerdir. Yahut kuralları halkın temsilcisi olan sosyal grup temsilcileri anlaşarak koydular ve yöneticiler onların koyduğu kuralları uyguladılar. Bu döneme “yazılı kurallar dönemi” diyoruz. Bu sistem de günümüze kadar gelişerek uygulanır olmuştur. İkinci dönem “peygamberler dönemi”dir. Üçüncü dönem “kitaplar dönemi”dir. Bu dönemin özelliği, kitapları yorumlamanın yine kişiler tarafından yapılmış olmasıdır. 

Bundan yüz sene evvel insanlar saatte en çok 10 kilometre yol alabiliyordu, en çok 100 metreye ses duyurabiliyordu, en çok bir salonu aydınlatabiliyorlardı, en güçlü araç su değirmenleri idi. Bugün ise telefonla Ay’da olanlarla bile görüşebiliyoruz. 10 kilometreyi şimdi dakikada rahatlıkla aşabiliyoruz. Sokaklarımız ve yollarımız aydınlanıyor, gece gündüze dönüşmüştür. Yazının yerini şimdi “bilgisayar” almıştır. Bir asır içinde teknik imkânlar binlerce defa artmış bulunmaktadır.

BUNDAN SONRA NE OLACAKTIR? 

Artık insanlar hazır kitaplarla yönetilmeyecektir. Kitapların yani kanunların yerini “sözleşmeler” alacaktır. Ben, sen, o sözleşmeler yapacak ve o sözleşmeler bizim şeriatımız olacaktır. Ortak sözleşmeleri olanlar topluluk oluşturacaktır. Oluşmuş ortak sözleşmelere uymak istemeyenler o topluluğu terk edeceklerdir. Öyle uluslararası dayatmalar, devlet kanunları, il kanunları olmayacaktır. Bine yakın ailenin oluşturduğu “bucaklar”dan her biri “kendi sözleşmelerini” kendileri oluşturacak, böylece yeryüzündeki bir milyon bucak ayrı ayrı ortak sözleşmelerle yerinden yönetilecektir. Bucağını beğenmeyen başka bucağa hiçbir sıkıntı çekmeden göç edebilecektir. İl merkez bucakları olacak, bunlar iç güvenliği sağlayacaklardır. Ülke merkez bucakları dış savunmayı yapacaklar, insanlık ise uygarlaşmada yarışacak.

Bundan sonra yasaların yerini “sözleşmeler” alacak, bürokrasinin yerini de “hizmetliler” alacak, hizmetlileri halk seçecektir. Nizaları tarafların seçtiği “hakemler” ile onların seçtiği “başhakemden oluşan heyet” çözecektir. Silahlı güç hakem kararlarının bekçisi olacaktır. İşte, biz bu düzene “ADİL DÜZEN” diyoruz. Adil demek “denge” ve aynı zamanda “barış” demektir. İslâm düzeni baştan beri barış düzenidir. Adil Düzen ise İslâm düzeninin dördüncü versiyonudur. Adil Düzen’e karşı çıkanlar bu dördüncü uygarlığı durdurmak isteyen zavallılardır. İnsanlığın bu akışını değiştirmeniz mümkün değildir. 

Not: “III. BİNYIL UYGARLIĞI NASIL GELECEK” makalemi de tavsiye ederim; www.akevler.org sitemizin “Makaleler” bölümünden okuyabilirsiniz. 

Reşat Nuri Erol
02.11.2015
17:13



http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/suleyman-karagulle/ucuncu-binyil-uygarligi-12557.html



NAHİT SAZOĞU

ÜLKEMİZDEKİ İNSANLARI YILLARCA TENEKE GİBİ OTOMOBİLLER YAPIP BAŞKA TÜKETİM MALLARIYLA SÖMÜREN İSTANBUL SERMAYESİNİN ETKİNLİĞİNİ AZALTILMASI GEREKİYOR İKTİDAR ACİLEN ADİL EKONOMİK DÜZENİ UYGULAMALI BÖYLECE İNSANIMIZI MADDİ VE MANEVİ OLARAK SÖMÜREN KAPİTALİZİM YOK EDİLMELİDİR

Reşat Nuri Erol
11.11.2015
11:54



http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/suleyman-karagulle/ucuncu-binyil-uygarligi-12557.html


Bu makale 4.334 kez okundu 








Çok Yorumlanan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 40848 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 8970 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Kesin Sonuç
7.06.2018 5876 Okunma
12 Yorum 12.06.2018 03:32
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 26914 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 12433 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Ne değil, Nasıl
26.05.2018 4424 Okunma
10 Yorum 28.05.2018 13:30
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 9962 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19094 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 9391 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Önemli değil
11.05.2019 5187 Okunma
9 Yorum 13.05.2019 08:00
Süleyman Karagülle
Merkezi Yönetim
28.03.2019 3818 Okunma
8 Yorum 29.03.2019 15:10
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 9188 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 28242 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 9682 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Milli Güvenlik Kurulu
5.06.2018 3881 Okunma
8 Yorum 05.06.2018 19:35
Süleyman Karagülle
İlkeler
12.03.2018 4830 Okunma
8 Yorum 18.03.2018 14:30
Süleyman Karagülle
Hatalarımız
10.03.2018 4194 Okunma
7 Yorum 11.03.2018 21:45
Süleyman Karagülle
Denge
23.04.2018 4388 Okunma
7 Yorum 25.04.2018 13:00
Süleyman Karagülle
Dolar ve Faiz Oyunu
3.06.2018 4154 Okunma
7 Yorum 04.06.2018 03:17
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin sözcüsü
8.03.2019 4936 Okunma
7 Yorum 09.03.2019 00:46
Süleyman Karagülle
Başarının sırrı
16.05.2019 4823 Okunma
7 Yorum 17.05.2019 22:22
Süleyman Karagülle
İleriyi Görmek
4.04.2019 4401 Okunma
6 Yorum 05.04.2019 21:43
Süleyman Karagülle
Çin Virüsü Dünyayı Kurtarabilir!
17.02.2020 4923 Okunma
6 Yorum 23.03.2020 09:49
Süleyman Karagülle
Seçim sonuçları
3.06.2018 4085 Okunma
6 Yorum 04.06.2018 12:33
Süleyman Karagülle
Huy
6.05.2018 4536 Okunma
6 Yorum 07.05.2018 15:06
Süleyman Karagülle
Hesaplar yanlış
3.04.2018 4656 Okunma
6 Yorum 03.04.2018 22:20
Süleyman Karagülle
Yapacaklarımız
10.03.2018 4088 Okunma
6 Yorum 12.03.2018 16:33
Süleyman Karagülle
Oyuna Oyun
31.07.2018 4570 Okunma
6 Yorum 01.08.2018 23:59
Süleyman Karagülle
Kaşıkçı hikayesi
1.11.2018 4152 Okunma
6 Yorum 01.11.2018 21:26
Süleyman Karagülle
Ekrem Şama’ya; Seninki Hiç Olmaz!
3.06.2017 5565 Okunma
6 Yorum 30.07.2017 00:29
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11004 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Vergisiz Ekonomi
27.05.2017 5822 Okunma
6 Yorum 31.05.2017 01:20
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 10654 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 11254 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 17362 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 13501 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 12507 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 8781 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Niçin?
4.07.2018 5002 Okunma
5 Yorum 04.07.2018 22:58
Süleyman Karagülle
Kim yönetiyor?
30.06.2018 4490 Okunma
5 Yorum 01.07.2018 21:57
Süleyman Karagülle
Siyaset ve kurallar
5.04.2018 4854 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 08:13
Süleyman Karagülle
Gül Adil Düzen’e sahip çıkmalı
6.04.2018 4630 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 23:39
Süleyman Karagülle
İstishab gerek
20.04.2018 4325 Okunma
5 Yorum 21.04.2018 11:30
Süleyman Karagülle
Kimse Anlamak mı İstemiyor, ya da Biz mi Anlatamıyoruz!
31.05.2020 4011 Okunma
5 Yorum 01.06.2020 12:20
Süleyman Karagülle
Avrupa Birliği
14.03.2019 4907 Okunma
5 Yorum 16.03.2019 22:33
Süleyman Karagülle
Ekseriyetin marifeti
7.05.2019 5122 Okunma
5 Yorum 08.05.2019 22:07
Süleyman Karagülle
Allah’tan başka melce yoktur
24.04.2019 5158 Okunma
4 Yorum 25.04.2019 19:00
Süleyman Karagülle
Anormal Türkiye
7.02.2019 4500 Okunma
4 Yorum 10.02.2019 10:37
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin oyunu
7.11.2018 5267 Okunma
4 Yorum 08.11.2018 00:13
Süleyman Karagülle
Ne yapmamız gerekiyor?
6.08.2020 3561 Okunma
4 Yorum 08.08.2020 20:00
Süleyman Karagülle
Koronavirüs bahanesiyle intihara gidiliyor!
13.04.2020 3783 Okunma
4 Yorum 29.04.2020 02:01
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 2784 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Hesap Sorma
5.03.2018 3899 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 11:58
Süleyman Karagülle
Yenilik
6.03.2018 3634 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 23:36
Süleyman Karagülle
VARSAYIM-2
2.05.2018 3887 Okunma
4 Yorum 02.05.2018 23:12
Süleyman Karagülle
Anketler
16.05.2018 3234 Okunma
4 Yorum 16.05.2018 23:37
Süleyman Karagülle
KİM KAZANACAK?
8.06.2018 3430 Okunma
4 Yorum 11.06.2018 00:24
Süleyman Karagülle
Seçim sonrası
21.06.2018 3297 Okunma
4 Yorum 21.06.2018 14:09
Süleyman Karagülle
Mümin Olmak; Mümin Kimdir?
3.06.2017 5134 Okunma
4 Yorum 05.06.2017 10:41
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 9734 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
AK Parti'nin Medine Dönemi!
13.09.2014 7203 Okunma
4 Yorum 16.09.2014 08:43
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 11195 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 10956 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 11442 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 9389 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 9849 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Aşiret / Ocak
14.04.2012 6993 Okunma
4 Yorum 20.04.2012 17:06
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 9910 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Bundan sonra ne yapmalıyız?
17.03.2012 5489 Okunma
4 Yorum 19.03.2012 21:18
Süleyman Karagülle
REJİMLER
21.03.2012 2987 Okunma
4 Yorum 22.03.2012 20:21
Süleyman Karagülle
SÜRME YETKİSİ
1.04.2012 7220 Okunma
4 Yorum 05.04.2012 21:36
Süleyman Karagülle
AKİD VE AHD
2.04.2012 7408 Okunma
4 Yorum 06.04.2012 18:38
Süleyman Karagülle
100 Daire-2
7.04.2012 5252 Okunma
3 Yorum 08.04.2012 16:45
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA ORTAKLIĞI
11.03.2012 5683 Okunma
3 Yorum 11.03.2012 17:31
Süleyman Karagülle
AB Krizi
19.11.2011 4896 Okunma
3 Yorum 04.12.2011 22:57
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 8843 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
KÜRT SORUNUNU KİMLER ÇÖZER?
28.03.2012 6274 Okunma
3 Yorum 30.03.2012 13:30
Süleyman Karagülle
TARTIŞMA
25.04.2012 4712 Okunma
3 Yorum 02.05.2012 18:22
Süleyman Karagülle
İşsizlik sorunu
1.09.2012 4465 Okunma
3 Yorum 03.09.2012 13:18
Süleyman Karagülle
Suriye Sorunu ve Başkanlık
12.12.2015 6402 Okunma
3 Yorum 20.12.2015 07:10
Süleyman Karagülle
Devlet Başkanı ve Yönetimde Uyum
28.11.2015 7094 Okunma
3 Yorum 01.12.2015 08:36
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 10491 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9084 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
TAVSİYE: Allah’ın Emrine Uyuyoruz
12.09.2015 6662 Okunma
3 Yorum 22.09.2015 23:48
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 10185 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10125 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 11439 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 12904 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 12893 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 12960 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 10202 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Cumhuriyet’in DNA’ları
14.03.2015 6605 Okunma
3 Yorum 18.03.2015 10:45
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 12566 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 9953 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 9787 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 10734 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 9338 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Kürtler
10.06.2017 3697 Okunma
3 Yorum 11.06.2017 21:26
Süleyman Karagülle
Savaşa Doğru
25.03.2017 4661 Okunma
3 Yorum 25.03.2017 17:59
Süleyman Karagülle
Vikipedi Sorunu: Önce Yapmak… Sonra…
22.07.2017 4431 Okunma
3 Yorum 28.07.2017 11:03


© 2024 - Akevler