ADİL DÜZEN'E GÖRE İNSANLIK ANAYASASI-K
Süleyman Karagülle
2051 Okunma
BÖLÜŞME

B. BÖLÜŞME

 

Madde-7a) Toplulukların kurulmaları ve tasfiyesi

Bir yöneticinin başkanlığında birleşerek en az 30 kişi ocağı, 3.000 kişi bucağı, 300.000 kişi ili, 30.000.000 kişi ülkeyi kurabilir.(4-97’de hicret teşri edilmiştir. Ekseriyet demokrasisi yerine hicret demokrasisi teşri edilmiştir. Demek ki ayrılmaya hakları vardır.) Kurucular bir merkez seçerler, sözleşme hazırlarlar, yöneticileri belirlerler(Başkanlık Kuralı 25) ve halka (Ocak için semt halkına, bucak için ilçe halkına, il için bölge halkına, ülke için kıta halkına) şu sorular sorulur:

1- Kurulacak birliğin dışında kalırsanız, birlik içine göç eder misiniz? (E) (H)

2- Kurulacak birliğin içinde kalırsanız birlik dışına göç eder misiniz? (E) (H)

Alınan cevaplardan sonra kurucular tarafından birliğin sınırları belirtilir.(48-10’da ve 60-12’de erkeklerin ve kadınların biatı teşri edilmiştir. Burada da kime biat edileceği sorulmaktadır.) Sınır içinde kalan

halkın nüfusu birlik için gerekli asgari nüfusun iki katından fazla olmamalıdır.(Kamil Sayılar Kuralı 24) Herhangi bir birliğin dağılmasına da sebep olmamalıdır.(2-233’te “Validesi veledi yüzünden zarara sokulmaz” denmektedir. Valide demek benzerini üreten demektir. Bölünme yeni bir birliğin üretilmesi demektir. Onu üretenlere zarar verilmemesi gerekmektedir.) Sınırın dışında kalan ve “Yeni kurulacak birliğe göç ederim” diyenler sınır içinde kalan halkın nüfusuna eklenir ve sınır içinde kalıp da “Dışarıya göç ederim” diyenlerin sayısı halkın nüfusundan çıkarılır, geriye kalan nüfus birliğin oluşması için gerekli sayıyı bulursa birlik barışla kurulmuş olur.(48-18 Ayeti yeni bir durumda yeni bir biat gerekliliğini göstermektedir. Yeni birliğin oluşması yeni bir durumdur ve yeni biat gereklidir. Eski biat geçersiz olduğundan, kaldıklarında yeni biat etmiş olurlar.)

Göç edenlerin taşınmazları göç ettikleri yerin yönetimleri tarafından cari değerlerle satın alınır.(60-10,11’de başka yerden hicret ederek gelen kadınların denendikten sonra önceki geldikleri yerden aldıkları mihirlerin geri verilmesi gerektiği anlatılmaktadır ve emir çoğul olduğu için topluluk sorumludur. Buna kıyasen hicret edenlerin ayrıldıkları yerdeki cari değerleri de satın alınır.)

Nüfusları asgari sayının altına düşen birlikler sona erdirilir. Halk komşulara katılır. (Mesel Kuralı 26, 4-5 ayetinde “Sefihlere mallarını vermeyin” demektedir. Bu, “Ehliyeti olmayanlara mallarını vermeyin” anlamındadır. Buna kıyasen belli sayının altına düşen topluluklar sefih konumuna düşer. Onlar üst birliklerin velayetine verilmiş olur.)

Hakem kararlarına uymayan birlikler, gönüllü ülkelerin orduları tarafından işgal edilir ve toprakları paylaşılır.(İslam (Statü) Kuralı 27, Ahde riayet edip etmediklerini hakem kararı belirler. Etmeyenlerle savaşılır.)

 

Madde-7b) Toplulukta paylar pay belgeleriyle belirlenir.

Kişi, ortaklık, yer ve işletmelerin hesapları vardır. Kişiler veya temsilcileri başkalarına verdiklerini muhasebeye bildirirler.(2-282’de aleyhte hakkı olan kimse demesi kişinin hesabını gösterir. Ayetin başında “Ey iman edenler borçlandığınızda…”  diyerek ortaklığın hesabını gösterir. 18-79’da geminin ortaklık şeklinde denizde çalışan miskinlere ait olduğu söylenmektedir. 39-29’da geçinemeyen ortakları شُرَكَاءُ  kelimesiyle ifade etmektedir. Fıkıhta şirket olarak geçer. Bu işletmedir. 9-103’te “Mallardan sadaka al” denmektedir. Bunu alabilmek için hesabının tutulması gerekmektedir. 12-82’de “Karyeye sor” demekte. Burada karyenin yani yerin hesabı olacağı anlaşılır.) Verenin kendisine veya temsilcilerine, alanın kendisi veya temsilcisi tarafından belge verilir.(2-282’de “Velisi yerine imlal eder” denmektedir. Bu da kişinin kendisi olmadığı zaman temsilcisinin yetkili olduğunu gösterir. Resul kelimesi de temsilciliği ifade eden bir kelimedir.) Herkesin bir kredi limiti vardır. Limitler dâhilinde olması şartıyla birinden bir şeyi almış olanlar topluluktan almış olur, veren de topluluğa vermiş olur. Böylece insanlık dayanışma içinde çalışır ve yaşar.(Mülkiyet Kuralı 29) Her türlü üretim kolektif (ortak) olarak gerçekleşir.(1-5’te “Yalnızca sana ibadet ederim” değil “ederiz” denmektedir. Bu, toplu yani birlikte çalışmayı gösterir. 23-51’de “Salihi üretin” demektedir. Emir çoğuladır. Üretilen tektir. Bunlar üretimin kolektif olarak gerçekleştirileceğini gösterir.) Girdiler, girdi belgeleri ile belirlenir. Sözleşmelere göre genel hizmet tarafından bölüştürülür ve girdi belgeleri çıktı belgelerine dönüşür ve kişiler çıktı belgeleriyle paylarını alırlar. Çıktı belgeleri o mal veya hizmet topluluğunda para gibidir. Pay belgeleri ile değerlendirilir.(4-85 Ayetinde ”Kim iyi aracılık yaparsa ona ondan bir nasip var” denmektedir. Buna göre aracılık en düşük girdi olduğu için delaletin delaletiyle bütün girdiler üretimden ücret değil, pay alır. Çünkü نَصِيبٌ  kelimesiyle ifade edilmiştir. Ayetin devamında “Kötü aracılıkta kifl (كِفْلٌ) var” denmektedir. Bu da zararda payın değil, tazminatın olduğunu göstermektedir.)  Arz ve talep kanunlarına göre dengede tutulur.(4-29’da karşılıklı rıza ile olan ticaretten bahsetmektedir. Karşılıklı rıza demek arz ve talep kanunlarına uymak demektir. )

 

Belgelerden kartlar, kişilere ait olup başkalarına devredilemezler. Birden fazla sayıda kullanılabilirler. Makbuzlar, kişilere ait olup başkasına devredilebilirler. Bir defa kullanılabilirler. Senetler hamiline ait olup bir defa kullanılabilir. Paralar, hamiline ait olup birden daha fazla sayıda kullanılır.(2-283’te “Kendine emanet edilen,  emanetini eda etsin” denmektedir. Buradaki emanet kart, makbuz, senet ve paradır. Paranın borçlusu da, miktarı da belli olduğu için o da bir emanettir. 2-282 ‘de “Az olsun, çok olsun yazın” denmektedir. Bu nedenle belgenin cinsi, varsa alacaklı ve borçlusu üzerine yazılmalıdır.) Bütün çıktı pay belgeleri, ancak, fiziki olarak var olanlar karşılığı çıkarılırlar.(13-17 Ayetinde maden filizinin eritilmesi sırasında çöken kısım hak olarak, işe yaramayan cüruf ise batıl olarak misallendirilmektedir. Buna göre hak, değeri olan yani faydası olan iken; batıl, değeri olmayan yani faydası olmayandır. 8-8’de hakkı ihkak edeceği, batılı iptal edeceği söylenmektedir. Buna göre batıl, değeri var zannedilendir. Allah onu değersiz kılacaktır. Bunlara göre fiziki olarak karşılığı olmayan pay belgeleri batıl olacaktır.) Çıktı belgeleri, girdi belgeleri karşılığı çıkarılır.(Bir önceki delile göre girdilerden daha fazla bir karşılıkla çıktı çıkarılırsa o fazlalık batıl olur.) Belgeler taşınmazlarla güvenceye alınırlar ve dayanışma güvencesi içinde olursa topluluğu ilzam eder. (Borçlanma Kuralı 30)

 

Belgeler: Buğday, demir, toprak ve altın paralarından, selem, mal, hisse ve işletme senetlerinden, kira, ücret, kar, hizmet makbuzlarından, kimlik, ehliyet, kredi limitleri ve istihkak kartlarından oluşur. Elektronik kartlar da yeterlidir.(2-282’de “Borcu yazın” demekte ama nereye yazılacağı söylenmemektedir. Bu nedenle mutlak ifadedir. Serbestlik vardır. İstihsanla en uygunundan yararlanılır. İster kağıt, ister elektronik ortam olur fark etmez.)

 

 

 


ADİL DÜZEN'E GÖRE İNSANLIK ANAYASASI-K
1-İÇİNDEKİLER
2352 Okunma
2-TAKDİM
2629 Okunma
3-ANAYASA'YA BAŞLARKEN
2067 Okunma
4-KAMU GÖREVLERİ
2452 Okunma
5-GENEL HİZMET
2320 Okunma
6-İNSANLIK
2007 Okunma
7-BÖLÜŞME
2051 Okunma
8-DAYANIŞMA
1991 Okunma
9-İNSAN
1727 Okunma
10-YERYÜZÜ
1893 Okunma
11-ŞÛRALAR
1997 Okunma
12-İŞLETMELER
1859 Okunma
13-BİRLİK
1818 Okunma
14-GÖREV
1816 Okunma
15-YETKİ
1792 Okunma
16-SORUMLULUK
1854 Okunma
17-HAKLAR
1938 Okunma
18-BÜTÇE
1713 Okunma
19-YAŞAMA
1795 Okunma
20-MEVZUAT
1847 Okunma
21-ÇALIŞMA
2278 Okunma
22-PAYLAŞMA
1873 Okunma
23-VERGİ
1809 Okunma
24-ANAYASA GENEL KURALLAR
2098 Okunma
25-KAMİL SAYILAR KURALI
3065 Okunma
26-ŞURALAR KURALI
1988 Okunma
27-SENETLER KURALI
2363 Okunma