ADİL DÜZEN'E GÖRE İNSANLIK ANAYASASI-K
Süleyman Karagülle
2007 Okunma
İNSANLIK

2. İNSANLIK

 

A.YERYÜZÜ

Madde-6a) Yeryüzü hizmet karşılığı olmak üzere işgalle bölüşülmüştür.

Yeryüzü insanlığındır. İnsanlık onu imar ile yükümlüdür.(51-56‘da Allah insanları ve cinleri ibadet etmek için yarattığını söylemektedir. 2-83‘te İsrailoğullarından alınan misaktan bahsetmektedir. Bu misakın yalnızca Allah’a ibadet etmek, anne ve babaya, akrabaya, yetimlere ve miskinlere ihsan etmek ve insanlara güzel sözler söylemek ve namazı kılmak ve zekâtı vermek olduğunu söylemektedir. 20-14’te Allah, “Bana kulluk edin ve zikrim için namazı ikame edin” demektedir. 21-73‘te Allah onlara hayratı işlemeyi, namazı kılmayı, zekâtı vermeyi ve ibadet edenler olmayı vahiy ettiklerini söylemektedir. Bunlara göre ibadet etmek hayrat işlemek değil, ihsan etmek değil, güzel söz söylemek değil, namazı kılmak değil, zekâtı vermek değildir. İbadet etmek bunların dışındadır. 11-61’de Allah’ın insanları yeryüzünden inşa ettiği söylenmekte, insanlardan yeryüzünü imar etmelerini istemektedir. Bu imar, bir ibadettir.)  İmar daha çok insanı barındıracak hale getirmedir.(İmar ömürle aynı köktendir ve sülasisi müteaddidir, bu nedenle bir yeri yaşanacak hale getirmektir.) Yeryüzü araştırma merkezlerinin çevrelerinde kıtalara bölünmüştür.(Hizmetler karyede, beldede, medinede, mısrda yapılır. Kuran’da bu kelimelerle geçmektedir. İlmi seviyeler ise amil, zakir, fakih ve rasih olarak bu sıraya uygundur. 11-3 ‘te “Her fazl sahibine fazlını verir” demektedir. Bu fazl sahibi olan ilmi seviyeler de bu sıraya göre kendi yerlerindedir. Rasih araştırmacıdır. 72-14’te “Kim İslam olursa onlar rüştü araştıranlardır” demektedir. Araştırmayı yapan rasihlerdir.  مَنْ أَسْلَمَ diyerek Müslim olanı söylediği için tüm insanlarla ilgilidir. Tüm insanlarla ilgili olan yer kıta merkezleridir. Bu denenle araştırma merkezleri kıtalardadır.)

 

Denizler ile kıta merkez bölgeleri ve kıtaları birbirine bağlayan yol şeritleri dışında kalan kıta toprakları, bu toprakları dış saldırılara karşı savunma karşılığı ülkelere temlik edilmiştir.(4-90’da kıtalin kavimler arasında olduğu anlatılmaktadır. Bu nedenle dış savunma kavim bazında olur, buna dayanarak kıtalar kavimler arasında bölüştürülür. 22-27’de insanlara hac için Kâbe’ye yaya veya araçlarla her tür yoldan gelmeleri için duyuru yapılması emrediliyor. Mekke insanlık merkezidir. Mekke’ye gelen yollar da bu nedenle bu ayete dayanarak ülkelere değil, insanlığa aittir.) Savunma cephe savaşları ile askeri düzen içinde gerçekleşir.(2-191’de”Yakaladığınız yerde öldürün, sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın” demektedir. Bu, askeri düzende geçerlidir. 2-194’te “Size kim saldırırsa siz de onun misliyle ona saldırın” demektedir. Bu ise hukuk düzeninde geçerlidir.) Her ordu kendi bölgesini korumada kendisi savaşır. Düşman birlikte saldırsa bile biz ordu ordu savunur ve saldırırız.(8-57 Ayetinde geçen فَشَرِّدْ ifadesine göre her ülke bölgelere ayrılacak, her bölge ayrı savunma merkezi olacaktır.) Ülke toprakları ihtisas hizmetleri çevrelerinde bölgelere bölünmüştür.(Örneğin; Türkiye, merkezleri Samsun, Tekirdağ, Bursa, İzmir, Adana, Diyarbakır, Van, Erzurum, Konya, Sivas, Afyon ve Ankara olmak üzere 12 bölgeye ayrılabilir.) İhtisas hizmetleri genel hizmetlerin alt bölümleridir.(Hizmetler karyede, beldede, medinede, mısırda yapılır. Kuran’da bu kelimelerle geçmektedir. İlmi seviyeler ise amil, zakir, fakih ve rasih olarak bu sıraya uygundur. Fakih bu sıraya uygun olarak medinede yani bölgede ihtisas hizmeti verir.)

 

Meskûn olmayan dağlar ve savunmaya ayrılmış yerler ile bölge merkez illeri ve bölgeleri birbirine bağlayan yol şeritleri dışında kalan bölgelerin toprakları iç güvenlik karşılığı illere temlik edilmiştir. (Yetki ve Sorumluluk Kuralı 2, Harp Düzeni Kuralı 22) İç güvenlik, hakemlerin kararı ile tenkile(yok etmek, kaldırmak) mahkum olan kimseleri başkalarına zarar vermeksizin etkisiz hale getirmektir. (5-38’de hırsızın elinin kesilmesinin bir ceza ve nekal olduğu anlatılmaktadır. Kesilme hükmüne nekal illettir. Harp Düzeni Kuralı 22’de de çaprazlama kesilmenin illeti نَكَالًا  olmuş olur.) İl toprakları genel hizmet bucakları çevrelerinde ilçelere ayrılmıştır. Kamu görevleri de buralarda yerine getirilir. (Hizmet ve Görev Yerleri Kuralı 23b)

Orman olmayan yerler ile merkez semti ve ilçeleri birbirine bağlayan yol şeritleri dışında kalan yerler hukuk düzeni kurma karşılığı bucaklara temlik edilmiştir.(Yetki ve Sorumluluk Kuralı 2 ve Hizmet ve Görev Yerleri Kuralı 23) Hakemlerin kararlarına halk kendi istekleri ile uyar. Uymazlarsa ilçelerdeki güvenlik güçlerine hakem kararı ile tenkilleri havale edilir. Onlar infaz değil, tenkil yaparlar.(33-36 Ayetinde “Mümin erkek ve kadın için Allah ve resulü karar verdiğinde ona uymama seçeneği yoktur.” demektedir. Eğer uymazlarsa müminlikten çıkmış olurlar. Evleviyetin delaletiyle Müslimler de uymak zorundadır. 4-65’te resulün hakem olarak kararına müminin zorluk çıkarmadan uyması gerektiği söylenmektedir. Harp Düzeni Kuralı 22) Bucak toprakları semtlere bölünmüş ve buralarda iş yerleri tesis edilmiştir. İş yerlerine halk hisse senetleriyle sahip olur. İş yerleri işletme ortaklıkları ile işletilir. İş yerlerinden yararlanma mülkiyeti hisse sahiplerinindir, işletme mülkiyeti ise ehliyetli işletmecilerindir. (6-98’de “Sizin için yerde müstekar ve müstevda’ var.” demektedir. 2-36’da da “Müstekar ve meta var” demektedir. Buna göre مُسْتَقَرٌّ barınılacak yerler,  مُسْتَوْدَعٌ  iş yerleri, مَتَاعٌ ise ürünlerdir. 4-5‘te ”Sefihlere size kıyam edilen mallarınızı vermeyin” demektedir. Arkasından “Malların içinde onları rızıklandırın ve giydirin” demektedir. أَمْوَالَكُمُ ‘deki كُمْ tağlip içindir. Yani burada sizin ve onların malları demektedir. Buna göre mülkiyet iki parçadır. Biri yararlanma yani meta mülkiyetidir. Buna hisse senetleriyle sahip olunur. Diğeri kıyam yani işletme mülkiyetidir. Buna da ehliyeti olanlar sahip olur.)

 

İş yerleri ile semt merkezleri ve bunları birbirine bağlayan yol şeritleri dışında kalan semt toprakları ortak yaşama imkânlarını sağlama karşılığı ocaklara temlik edilmiştir.(Aşiretin kelime anlamı birlikte yaşamadır. Bu nedenle birlikte yaşama imkânları aşiret içindedir.) Ortak yaşama imkânları, yol, sokak, su, pis su, elektrik, ısıtma, toplanma yerleri, dinlenme yerleri gibi ortak kullanıma açık yer ve hizmetlerdir.(Bunlar sebilullahtır. Vakıflarca ihtiyaçlara göre bölüştürülür.) Ocaktaki meskenler kişilere temlik edilmiştir. (24-27 Ayetinde sizin olmayan evlere girmeyin demektedir. Buradaki izafet mülkiyet içindir.) Aile halkı birlikte sakin olur. Aile çocuk yetiştirme ortaklığıdır. Erkek ve kadınlar arasında iş bölümü vardır. Kadınlar çocukları doğurup büyütürler, erkekler geçimlerini sağlayıp korurlar.(24-58 Ayetinde belirli zamanlarda ev içinde odalara girerken izin istenmesi gerektiği anlatılmaktadır. Bu da ailede birlikte yaşamanın olduğunu gösterir. 65-6 Ayetinde “Boşanma sonrasında iddet tamamlanana kadar birlikte oturun” demektedir. Evleviyetin delaletiyle evliyken zaten birlikte oturmaları gerekir. 2-233’te çocukların ve annenin rızkı ve kisvesinin babaya ait olduğu söylenmektedir. Aynı ayette annelerin çocukları iki yıl emzirmesi gerektiği söylenmektedir. Buna kıyasen çocuğun bedensel ihtiyaçlarının giderilmesi annenin görevi, masraflarının karşılanması ise babanın görevidir. 4-34’te ise ricalin nisanın kayyumu olmasının sebebini harcamalarından dolayı olan bir üstünlüğe bağlamaktadır.)

Örgütlenme onluk sisteme göre yapılır. Normal ailenin sayısı 3 ile 10 arasındadır. Ocak 30 ile 100 arasında, bucak 3.000 ile 10.000 arasında, il 300.000 ile 1.000.000 arasında ülke 30.000.000 ile 100.000.000 arasındadır.(Kâmil Sayılar Kuralı 24a,b,c. Aşere kelimesi topluluk anlamındadır. On sayısı aşereden gelmektedir. 4-19 Ayetinde عَاشِرُوهُنَّ  diyerek sayı dışında da kullanmaktadır. Kureyş suresinde de elf kökü bin anlamı dışında, insan topluluğu dışında kullanılmaktadır.)

 

Herkesin kişiliği vardır ve kendi işlerini kendisi yapar.(4-1’de her nefsin tek bir nefisten yaratıldığı söylenmektedir. Bu da kişiliği göstermektedir.) Kendisi hak ve hürriyetlerini koruyamazsa yakınları korur.(2-178’de kısasta af yetkisi maktulün kardeşine verilmiştir. Demek ki kendi haklarını koruyamayan kimselerin haklarını yakınları korur.)

 

Madde-6b) Merkez toprakları taşralılara açıktır

Ülkelere temlik edilmeyen yeryüzünün her tarafı bütün insanlara, illere temlik edilmeyen ülke toprakları bütün vatandaşlara, bucaklara temlik edilmeyen il toprakları il halkına, ocaklara temlik edilmeyen bucak toprakları bütün bucak halkına, mesken olarak kullanılmayan bütün ocak toprakları ocak halkına açıktır. Bir yerden izin almaksızın mevzuat içinde buralara gelip gezebilirler, mesken edinip oturabilirler, kendilerine iş kurabilir ve her türlü sosyal faaliyette bulunabilirler.(Öncelik Kuralı 17, Yetki ve Sorumluluk Kuralı 2, Harp Düzeni Kuralı 22) Başka ülke, il, bucak veya mesken içine girebilmek için siyasi haklara sahip ora sakinlerinden erkek veya kadının izni yeterlidir. Konuk, konuk olduğu kimsenin siyasi dayanışmasının korumasındadır ve ona karşı sorumludur.(Yetki ve Sorumluluk Kuralı 2b) Mal, emek, sermaye ve her türlü sosyal değerlerin hareketi tamamen serbesttir. İnsanlık Anayasasınca belirlenmiş vergileri alma dışında yöneticilerin bu hareketi durdurmaya yetkileri yoktur. Hukuki korunmadan mahkeme kararı ile yoksun edilen kimselerin dışında suçlu da olsalar hareketlerine mani olunamaz.(Hukuk Düzeninin Tanımı Kuralı 20 )

 

 

 


ADİL DÜZEN'E GÖRE İNSANLIK ANAYASASI-K
1-İÇİNDEKİLER
2352 Okunma
2-TAKDİM
2629 Okunma
3-ANAYASA'YA BAŞLARKEN
2067 Okunma
4-KAMU GÖREVLERİ
2452 Okunma
5-GENEL HİZMET
2320 Okunma
6-İNSANLIK
2007 Okunma
7-BÖLÜŞME
2050 Okunma
8-DAYANIŞMA
1991 Okunma
9-İNSAN
1726 Okunma
10-YERYÜZÜ
1893 Okunma
11-ŞÛRALAR
1997 Okunma
12-İŞLETMELER
1859 Okunma
13-BİRLİK
1818 Okunma
14-GÖREV
1816 Okunma
15-YETKİ
1792 Okunma
16-SORUMLULUK
1854 Okunma
17-HAKLAR
1938 Okunma
18-BÜTÇE
1713 Okunma
19-YAŞAMA
1795 Okunma
20-MEVZUAT
1847 Okunma
21-ÇALIŞMA
2278 Okunma
22-PAYLAŞMA
1872 Okunma
23-VERGİ
1809 Okunma
24-ANAYASA GENEL KURALLAR
2098 Okunma
25-KAMİL SAYILAR KURALI
3065 Okunma
26-ŞURALAR KURALI
1988 Okunma
27-SENETLER KURALI
2363 Okunma