Enerji siyasetimiz nenasıl olmalıdır?
1501 Okunma, 0 Yorum
Reşat Nuri Erol - Milli Gazete
Ilker Ardic

Allah kâinatı parçacıklardan oluşturmuştur. Parçacıkların taşıdıkları hızların kareleri enerjiyi oluşturur.

İki çeşit enerji deposu vardır.

Birinci enerji deposu, demirden küçük parçacıklardır. Bunların en küçüğü hidrojendir. Bunlar birleşir ve demire doğru ağırlaşırlar. Işık salarlar. Güneş ışığını salarlar. Bizim dünyamız bu enerjiden yararlanır. Güneş enerjisi dediğimiz şey budur.

Diğeri enerji deposu ise ağır elementlerdir. Radyum gibi elementler parçalanarak demire doğru hafifleşirler. Atom enerjisi budur.

Her iki durumda her şey demirleşmektedir. Demir en aşağıdadır. Her şey ona düşmektedir. Hangi şekilde olursa olsun, sonunda kâinatta faydalı enerji tükenmekte, biz ise ölüme doğru gitmekteyiz.

Bizim ana enerji kaynağımız nedir?

Bizim ana enerji kaynağımız güneş enerjisidir, bu enerjiyi iki şekilde elde ediyoruz.

Bir: Sular buharlaşıyor, göğe çıkıyor, rüzgar oluyor, yağmur oluyor, göl oluyor, deniz oluyor, akarsu/nehir oluyor. Biz o enerjileri kullanırız.

İki: Güneş enerjisinden ikinci faydalanma yolu ise bitkilerin güneş enerjisini kimyasal enerjiye çevirmesidir. Sonra biz ondan yararlanır ve besleniriz, onları yakarız.

Bu enerji kaynakları geçmişte kömür, petrol, gaz şeklinde depolanmışlardır. Şimdi onları tüketiyor ve uygarlığımızı götürüyoruz.

Gelecekte bu enerji kaynaklarının hepsi tükenmiş olacaktır.

O enerji kaynakları tükenince, insanlık kalıcı enerji kaynaklarına yönelecektir.

Bunlar nelerdir? a) Güneş enerjisi, b) Rüzgar enerjisi, c) Su enerjisi, d) Bitkisel enerji.

Ülkemizde petrol ve gaz ya yoktur veya çoktur; maalesef hâlâ bilemiyoruz!!!

Buna karşılık devamlı var olan -güneş, rüzgar, su ve diğerlerinden oluşan- enerji kaynaklarımız ülkemizde boldur.

O halde bizim enerji siyasetimiz bu enerjilerden yararlanma olmalıdır.

Bunun sistemini ve teknolojilerini geliştirmemiz gerekecektir.

Bu sayede geleceğin enerji lideri biz oluruz.

Enerji meselesinin çözümüne nereden başlamalıyız?

Enerji meselesinin çözümüne bir de şuradan başlamalıyız.

-Ülkemizin her yönünde var olan geniş topraklarımızın yüzeylerini yeşillendirmeliyiz...

-Binalarımızı sera ile kaplayarak değerlendirmeli, yaz-kış güneş enerjisini kimyasal enerjiye çevirmeliyiz...

-Ülkemizde hidroelektrik santralleri var ama yeterli değildir; tüm akarsularımızı elektrik enerjisine çevirmeliyiz...

-Son yıllarda nihayet rüzgar enerjisini de keşfettik; keşfettiğimize göre artık rüzgarların boş yere esmesini önlemeliyiz...

-Güneş ışığını doğrudan hidrojen enerjisine çevirmeliyiz...

Batı dünyası bunların teknolojisini geliştiriyor; biz bunları çok ucuz bir şekilde satın alabiliriz. Onların mühendislerini getirip ülkemizde çalıştırabiliriz. Teknolojide onlara yetişelim dediğimiz zaman; biz bunu başaramayız, onlar bu alanda bizden hayli ileridedirler. Ama Batı'nın teknolojisini geriden de olsa takip edebiliriz; nitekim edebiliyoruz.

Bu vesileyle hatırlatalım: Bizim geri kalışımızın sebebi teknolojideki geriliğimiz değildir. Bizim geri kalışımızın sebebi bambaşkadır; bu başkalık gelecek yazıda, inşaallah...

Gayet enerjik selam, sevgi ve dualarımla...

 

Ilker Ardic






Sayı: 31 | Tarih: 10.01.2010
Toktamış Ateş
Demokrasi döneklik ve erdem
1980 Okunma
Osman Eskicioğlu
Hayrettin Karaman
Demokratik açılım
1728 Okunma
1 Yorum
Hilmi Altın
Ebubekir Sifil
Hangi İslam
1509 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas
Reşat Nuri Erol
Enerji siyasetimiz nenasıl olmalıdır?
1501 Okunma
Ilker Ardic
Yılmaz Özdil
Profesör Onur Erol bunların yanında hemşire bile o
1500 Okunma
Leyla Okta
Rasim Ozan Kütahyalı
Medyadaki umumi manzara
1495 Okunma
Recep Yıldırım
Zülfü Livaneli
Einstein’ın şoförü
1475 Okunma
Ali Bülent Dilek
Gülay Göktürk
Değişimin yolu-yordamı
1473 Okunma
Adem Çevik
Ahmet Hakan
Hasan Cemal ile Nuray Mert arasında
1451 Okunma
6 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Bekir Berat Özipek
‘Yeni İttihatçılar’, ‘kilit haberleşmeciler’ ve be
1434 Okunma
Bünyamin Demir
Oktay Ekşi
İlk Ders
1399 Okunma
Vahap Alma
Abdülkadir Özkan
Emekliye sürpriz !..
1389 Okunma
1 Yorum
Özgül Ertuğrul
Ruşen Çakır
Açılım iki fotoğrafın kurbanı oluyor
1374 Okunma
Tayibet Erzen
Can Ataklı
Alternatif var aslında
1353 Okunma
Mesut Karaaytu
Fikret Bila
Kıyat'ın analizi
1336 Okunma
1 Yorum
Harun Özdemir
Fehmi Koru
Heyecandan umuda yolculuk
1326 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mahir Kaynak
Medyanın Geleceği
1300 Okunma
Süleyman Karagülle
Mehmet Altan
Filistin’e yol neden açık değil?
1294 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Mehmet Niyazi
Sıkıntılarımızın kaynağı
1284 Okunma
Abdurrahman Erol
Mehmet Şevket Eygi
Paranın Putlaştırılması
1283 Okunma
Emine Hocaoğlu
Nazlı Ilıcak
Baykal'dan karartma
1273 Okunma
Fatma Karuç


© 2025 - Akevler