Alternatif var aslında
1108 Okunma, 0 Yorum
Can Ataklı - Vatan
Mesut Karaaytu

Genel bir huzursuzluk yaşanıyor. Kimse durumundan memnun değil. Resmi rakamlar; örneğin çok düşük oranda bir enflasyon gösterse de durum böyle değil. Siyaseten zaten büyük kargaşa var, halk neyin ne olduğunu anlayamıyor.

Kısacası büyük bir kesim iktidardan hoşnut değil. Ancak sorun “alternatif” olmamasında.

Kiminle konuşsam “Tamam da bugün bir seçim olsa kime oy vereceğiz” diye soruyor. Aslında partiler ortada duruyor da, güven yok kimsede.

O halde bir öneride bulunmak istiyorum...

CHP’de sorun genel başkanlık. Haksız yere de olsa kamuoyunun bir bölümü Deniz Baykal’dan umudu kesmiş durumda. Onun genel başkanlığındaki bir CHP’ye oy vermek istemiyor. Buna rağmen CHP ilk seçimde yüzde 25’i zorlar.

MHP’de fazla sorun yok. Tek başına iktidar olacak oyu toplaması pek mümkün değil, ama açılımların yarattığı hoşnutsuzluktan pay kapacaktır mutlaka. Yüzde 15’i geçmesi şaşırtmaz.

Demek ki bu iki partiden alternatif çıkması zor. O halde başka alternatiflere bakmak gerek.

Şu anda siyasete hazırlanan Mustafa Sarıgül var. Partisinin kuruluşunu her an açıklayabilir. Çok iddialı ama üzerindeki kuşku bulutları kalkmış değil. AKP’den de oy alacağını söylemekle beraber yaygın inanış bu hareketin sola darbe vuracağı yönünde.

Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi de seçimlere hazırlanıyor. Konuştuğum yöneticiler çok ilgi gördüklerini ve sürpriz yapacaklarını söylüyorlar. Ben aynı kanıda değilim.

Abdüllatif Şener iyi siyasetçi, adı tatsız olaylara hiç karışmadı, dürüstlüğünden kimsenin kuşkusu yok ama alternatif olması için bunlar yetmez. Şener belki biraz AKP’den hayal kırıklığına uğrayanlardan oy alır.

Gelelim DP’ye. Hüsamettin Cindoruk’un ağabeyliğinde ANAP’la birleşmeyi sağlayan DP şu anda varlık gösteremiyor. Çünkü herkes Cindoruk’un bir hareketi başlatmak için yaşına rağmen partinin başına geçtiğini ve tüm toplumun benimseyeceği bir yönetim oluşturmak istediğini biliyor. Bu nedenle DP’yi en dikkat edilmesi gereken parti olarak görüyorum. Çünkü eğer merkezde bir alternatif çıkacaksa bunun DP olması kadar normal bir şey yok.

O halde şunu önerebilirim: Mustafa Sarıgül ve Abdüllatif Şener bir seçim macerasına girmek yerine DP’nin çatısı altında bir araya gelebilir. Aynı şekilde sağda ve soldaki bazı küçük partiler de buraya destek verebilir.

Sorun bu hareketin başında kimin olacağı. Normal dönemlerde kimse kimseyi beğenmediği için ortaya çıkan her isim yıpratılıyor.

Benim yakıştırdığım bir isim var. Ancak şu anda söylemem doğru olmaz. Aslında sizlere de açmak istiyorum konuyu. Bir hafta süreyle merkezde alternatif olabilecek bir partinin başında kimleri görmek istediğinizi yazabilirsiniz.

Haftaya salı günü hem gelen isimleri hem de benim yakıştırdığım ismi yazabilirim bu durumda.

Arabalarımızın arka camlarına “Bu millete bu zamlar azdır, bu arabayı kullanan kazdır” yazısı asmayı öneriyorum.

                                                                                                                                   Yorum

Hükümetin bağ kur emeklisi, işçi emeklisi, memur emeklisi esnaf emeklisine zam söylentisi içinde insanların üç kuruş zam için ümitle beklediği bir haftanın sonunda ne gariptir ki çalışma ve sosyal güvenlik bakanı zam oranlarını başbakan grup konuşmasında açıklayacak diyerek insanların bir kaç gün daha merak içinde kalmasını sağladı. Emekli olmadığım halde neden ise bende büyük bir merak içinde beklemeye başladım. Başbakan açıklayacağına göre Show gerektirecek bir zam oranı ki başbakana bıraktılar bu işi diye düşünmeye başladım. Ne hazin bir sahne ki sayın başbakanın lütfettiği insanların ümitle beklediği zamlar 65 lira ila 170 lira arasındaymış güya. İnanın bir an için içim burkuldu. Sanki zatıâli büyük bir lütufta bulunmuş gibi kürsüde kasıla kasıla anlatmaz mı? Yazık dedim gerçekten bu millete yazık. Bu millet bunları hakketmiyor ama bu millet geçmişte maaşına yüzde yüz zam verenlerin de kıymetini bilmedi. İrtica paranoyasıyla arkalarından geceleri teneke tencere döve döve yolladılar ve hala o gün bu gündür insanlar o zaman aldıkları zammın vermiş olduğu yükseklikle maaşları bu günlere geldi ve onunla geçimlerini idame ettirmeye çalışıyorlar. Şimdi tekrar soruyorum? Emekliye verilen zam 3 milyar Türk lirası bütçeye yük getiriyor diye, yok sigara, yok içki, yok bu diyerek zam yapıldı. Ve açık oradan kapatılacak diyorlar 60 milyar dolar bütçeye faiz gideri koyanlar neden işçisine memuruna emeklisine fazladan 10 milyar dolar koyamaz bu kadar zor mu bunları yapmak? Hâlbuki işçiye memura emekliye adam gibi zam yapsalar ekonomide canlanacak parası olan aile çıkacak bir şeyler alacak ihtiyaçlarını giderecek ve bu talebe yansıyacak. Talebin olmasıyla da ekonomi çarkları daha hızlı dönmeye başlayacak. Emekli zamlarıyla beraber beceriksiz muhalefet seçimden söz etmeye başladılar sanki seçim olacakta iktidar olacaklar. Kendileri de inanmıyor ama laf ola torba dola bir programları bir planları yo, insanlara umut olacak, insanları heyecanlandıracak. Şimdi alternatif siyasi hareketten söz ediyor sayın yazarımız. Alternatifsiz hiç bir hareket ya da siyaset olmaz, olamaz. Aslında insanlar öyle aç ki bazı şeylere bunun en güzel örneği geçen hafta kutlanan Mekkelin fethi kutlamalarıydı. Öyle coşku ve heyecan vardı ki insanların gözlerinde insanlar huzur arıyor kendi inançları doğrultusunda bir yönetim mutlu refah içinde olduğu bir yönetim bekliyor o da şu ortamda ancak adil düzen yönetimiyle mümkün olabilecek. Yoksa Mustafa Sarıgül olmuş, Abdullatif Şener olmuş yok Pamukoğlu olmuş, yok Baykal, yok Bahçeli, yok Erdoğan hiç fark etmiyor. Adil gelir dağılımının adil bir yönetimin olmadığı adil düzenin hâkim olmadığı bu faiz düzeninde hiç bir siyasi hareketin aslında bu topluma bu millete verebileceği fazla bir şey yok. Onun için alternatifler içinde en ön sırada adil düzenin olması gerek insanların refah huzur mutluluk dolu birbirine sevgiyle baktığı güzel şeylerin var olduğu yaşandığı günlerin tez elden gelmesi dileğiyle selamlar saygılar.                                

 

Mesut Karaaytu






Sayı: 31 | Tarih: 10.01.2010
Toktamış Ateş
Demokrasi döneklik ve erdem
1684 Okunma
Osman Eskicioğlu
Hayrettin Karaman
Demokratik açılım
1485 Okunma
1 Yorum
Hilmi Altın
Reşat Nuri Erol
Enerji siyasetimiz nenasıl olmalıdır?
1254 Okunma
Ilker Ardic
Ebubekir Sifil
Hangi İslam
1246 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas
Rasim Ozan Kütahyalı
Medyadaki umumi manzara
1233 Okunma
Recep Yıldırım
Yılmaz Özdil
Profesör Onur Erol bunların yanında hemşire bile o
1232 Okunma
Leyla Okta
Zülfü Livaneli
Einstein’ın şoförü
1218 Okunma
Ali Bülent Dilek
Gülay Göktürk
Değişimin yolu-yordamı
1209 Okunma
Adem Çevik
Bekir Berat Özipek
‘Yeni İttihatçılar’, ‘kilit haberleşmeciler’ ve be
1188 Okunma
Bünyamin Demir
Ahmet Hakan
Hasan Cemal ile Nuray Mert arasında
1183 Okunma
6 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Oktay Ekşi
İlk Ders
1149 Okunma
Vahap Alma
Ruşen Çakır
Açılım iki fotoğrafın kurbanı oluyor
1140 Okunma
Tayibet Erzen
Abdülkadir Özkan
Emekliye sürpriz !..
1123 Okunma
1 Yorum
Özgül Ertuğrul
Can Ataklı
Alternatif var aslında
1108 Okunma
Mesut Karaaytu
Fikret Bila
Kıyat'ın analizi
1087 Okunma
1 Yorum
Harun Özdemir
Fehmi Koru
Heyecandan umuda yolculuk
1081 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mahir Kaynak
Medyanın Geleceği
1060 Okunma
Süleyman Karagülle
Mehmet Şevket Eygi
Paranın Putlaştırılması
1043 Okunma
Emine Hocaoğlu
Mehmet Altan
Filistin’e yol neden açık değil?
1030 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Nazlı Ilıcak
Baykal'dan karartma
1019 Okunma
Fatma Karuç
Mehmet Niyazi
Sıkıntılarımızın kaynağı
1018 Okunma
Abdurrahman Erol


© 2024 - Akevler