776. seminer notlarından (3) “Tevbe etmiyorlar…”
KUR’AN VE İLİM seminer çalışmalarımızın 776. haftasına…
TEVBE Sûresi çalışmamızın 54. haftasına ulaştık, elhamdülillah…
‘Bugünkü çaba, “Adil Düzen”siz yani şeriatsız -karikatürize edilen- bir İslâm ile sömürülerini sürdürme çabasıdır. Hâlâ (tevbe edip) gerçekleri kabul edeceklerine, taktiklerini değiştiriyorlar, kılıktan kılığa giriyorlar. Onların insiraf etmeleri demek bu demektir.
Metotları çok açıktır.
1) Önce yokluğa mahkûm ederler, sizden söz etmemeye ve duyurmamaya çalışırlar... Siz de şöhrete dayalı bir iş yapıyorsanız bırakıp gidersiniz... İnsiraf ettiler... Hâlâ da insiraf ediyorlar... Bizimle görünmek istemiyorlar... Biz bundan memnunuz; böylece “inanmamış kimseler” bizden uzaklaşmış oluyor... Azalıyor, azalıyor ve yok oluyoruz gibi geliyor ama tam tersine, çoğalıyoruz, çoğalıyoruz... Bir gün patlama olacak, Millî Görüş ile diğer camialardaki ajanlar temizlenecek ve insanlar fevc fevc bize geleceklerdir...
2) Sömürü sermayesi baktı ki sizi yokluğa mahkûm ediyor ama yok edemiyor, o zaman da başka bir taktiğe başvurur; sizin yaptığınızı başkası yapıyor göstererek sizi etkisiz hâle getirmeye çalışır. Bizim yapmak istediğimizi ‘cemaat yaptı, siyaset yaptı’ deyip bizi keen lem yekün yapmaya çalıştı. Böylece sizin yapmak istediğinizi başkasına mâl ederek yok etmek ister. Siz ise eğer haset eder de onlara karşı çıkarsanız, sermaye hedefe ulaşır. Biz Adil Düzen çalışanları olarak ne yaptık; biz hem Millî Görüşü hem de Nur cemaatini destekledik. Sermaye buradaki taktiğinde de mağlup oldu...
3) Bununla da sizi devre dışı yapamazsa, o zaman saldırıya geçer ve devlet güçlerini harekete geçirir, mahkemelerden mahkemelere gidersiniz. Bize karşı bunu sinsice yapmışlardır. Arazilerimize el koydurdu; el koyamadıklarına yapılaşma izni vermedi, tarımcılığa bile izin vermedi. Bu ambargo devam ediyor. Kooperatif kuruyorsunuz ama size kooperatif kurdurmamak için sudan bahaneler ileri sürüyor. İktidarda olanlar da bunu aşamıyor. Akevler’e olan saldırısını hafif tutmuştur. Millî Görüşe saldırmıştır. Risale-i Nurlara saldırmıştır ama yenememiş ve mağlup olmuştur...
4) Bunu da başaramayınca yeni taktiğe başvurur. İki tarafa ajanlarını yerleştirir. İki tarafı da büyütür. Sonra bunları savaştırır. Bugünkü “AKP-Cemaat çatışması” budur. Necmettin Erbakan’ı bertaraf edebilmek için Erdoğan’ı ve Gülen’i büyüttü ve başardı. Şimdi de onları kendi aralarında çatıştırarak hedefe ulaşmak istiyor...
5) Baktı ki bu yollarla başarıya ulaşamıyor, o zaman onlara katılır, onların içinde yer alır, oluşu destekler ve kendi çıkarına çevirir. İşte şimdi bu safhadadır. Demek ki sermaye her zaman insiraf etmektedir. Başarıya ulaşamadı mı değişir ve yeni hüviyetle ortaya çıkar...
“Allah da onların kalblerini sarf ettirir” denmektedir. “Kalbleri” kavramını “onların merkezleri” şeklinde anladığınızda, onların merkezlerini değiştirecektir demektir.
Değişecek merkez nedir?
Bugün bu merkez, ABD’deki sömürü sermayesinin merkezdir. 200 aileden ibaret olduğu söylenmektedir. Bunlar dünyayı “karşılıksız faizli banka parası” ile yönetmektedirler. Olaylar bundan ibarettir. Kur’an bu merkezin bozulacağını haber vermektedir. ABD’deki “faizci bankerlerin sömürü sermayesinden” oluşan güç sahipleri artık iktidarda değildirler. Onların yerine “iş adamları” yani “reel ekonomi sahibi üreticiler” geçmektedir.
Türkiye’de de bu olmuştur. Yönetim önce solculardan kapitalistlere geçmiştir. Sonra kapitalistlerden muhafazakâr dincilere geçmiştir. Artık Türkiye’yi otel odalarında toplanıp kararlar alan Mason locaları yönetmiyor...’ (s.9-10) Devamı var…
*
Evet… Kur’an onlar için “Tevbe etmiyorlar…” diyor… Hem bizimkiler, hem onlar “TEVBE ETMİYORLAR…” ve fitneye, fesada, faize, zinaya dayalı “ZALİM DİZEN” ile dünyayı yönetmeye devam ediyorlar… Ama “tevbe etmekten” ve sonunda “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN”e teslim olmaktan başka çareleri yoktur… Ve’s-selâm…