2014 SOMA FACİASI ve “ADİL DÜZEN” - 6
SOMA FACİASI vesilesiyle beş gündür beş yazı ile pek çok şeyi hatırlattık…
SOMA FACİASI vesilesiyle sadece ‘facia, felâket, kriz, kaza’ vs seviyesinde değil, bu köşede bu gibi her önemli vesileyle vurguladığım üzere, “SOSTAL TUFAN” seviyesinde bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu hatırlamamız ve hiç hatırdan çıkarmamamız gerekiyor…
SOMA FACİASI sadece bize değil, nihayet bizden başkalarına da bazı gerçekleri hatıra getirmeye başladı ki; bundan önceki yazımda sadece iki örnek vermekle iktifa ettim…
“2014 SOMA FACİASI ve Vahşi Kapitalizm” başlıklı yazımızda neler yazdığımızı okumuşsunuzdur… Ne diyordu birinci yazar: “Bu lanet olası düzenin değişmesi için elimden geleni yapmadığım için utanıyorum kendimden...” İkinci yazarın dediği şuydu: “SOMA'YA GÖMÜLEN TÜRK KAPİTALİZMİDİR… / TÜRK KAPİTALİZMİ, SOMA MADENİNİN DİBİNE GÖMÜLMÜŞTÜR! Vahşi, ilkel, kuralsız ve bütün aç gözlülüğüyle bu gömülmeyi yaşamıştır. BU KAPİTALİZMİN bir maden ocağıyla, bir yılla, bir avuç insan kanı bedeliyle kalkınma gerçekleştirme tarzı SOMA MADEN OCAĞININ ALTINDA KALMIŞTIR...”
“Kapitalizm, komünizm, sosyalizm, liberalizm” başta olmak üzere, diğer bütün “izm”lerin yegâne alternatifi olan “ADİL DÜZEN”e ve “ADİL EKONOMİK DÜZEN”e göre “tesbit ve teşhislerimizi” sadece “SOMA FACİASI” vesilesiyle değil, bu gibi her vesileyle hep yaptık; elbette her defasında “tedavi, çare ve çözüm önerilerimiz” de hatırlattık… Bu tesbit ve teşhislere, bu tedavi ve çözüm önerilerine gözlerini kapayan, kulaklarını tıkayan, dilleriyle dile getirmeyip akıllarını devre dışı bırakanları Kur’an “KÖR-SAĞIR-DİLSİZ” diye tavsif ediyor… Bu kör-sağır-dilsiz olma hâli daha ne kadar ve nereye kadar devam edecek?!.
“ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN” isimli bu köşemden günlerdir, haftalardır, aylardır, yıllardır yüzlerce/binlerce yazı ile sabır sebatla sürdürdüğüm “sessiz çığlığıma” bugüne kadar bir yankı gelmeli değil miydi?.. Gelmediyse; ne zaman gelecek?!. Ya da bir yerlerde sessiz sedasız bir hazırlık var da biz mi bilmiyor ve duymuyoruz?!.
Nihayet… Bir yazar, dünkü yazısının ilk cümlesine ‘ERBAKAN “ADİL DÜZEN” DİYORDU…’ diyerek başlamış… Yazının sadece başından, ortasından ve en sonundan satırlar sunacağım… (Tamamı için bk: http://haber.stargazete.com/yazar/insanca-bir-duzen-icin/yazi-885049)
Yazının başından: “Erbakan “ADİL DÜZEN” diyordu. Ecevit “İnsanca hakça bir düzen” istiyordu. / Demirel’in partisinin adı “ADALET” idi. / Erdoğan’ın partisinin adında da “ADALET” var. / Türkiye 2014’te Soma faciası ile karşı karşıya geldi. / Ne bu?..”
Yazının ortasından: ““Bu düzen değişmeli!” Evet. / Bunun yerine insanca hakça bir düzen kurulmalı, evet. / Devlet insanı öncelemeli, evet. / Sorun şu: Oraya nasıl gideceğiz? / TAYYİP ERDOĞAN’a, “Senin inançların faizli bir yapıyı yasaklıyor, sen neden ondan kurtulmuyorsun?” gibi bir soru sorulabilir. Aynı soru merhum ERBAKAN’a da sorulabilirdi. Ah ne kadar isterdi ERBAKAN bunu. / Ama tüm bunlar, yılları, belki on yılları bulacak bir mücadeleyi gerektiriyor ve o mücadeleye dayanıklı bir toplumsal - siyasal yapıyı. Bazen oralara gitmek isterken yerel ve uluslararası yol kesiciler çıkıyor ve yere kapaklanıyorsunuz. “HAVUZ SİSTEMİ” geliştirmeye çalışan ERBAKAN’a karşı faiz lobisinin nasıl yok etme savaşına soyunduğunu unutmak mümkün mü?..”
Yazının en sonundan: “KÜRESEL KAPİTALİZM bizi de vuruyor, dünyayı da. / Bu karabasandan nasıl kurtulunacak? Bu, insanlık çapında bir soru. Bunun cevabını bulabilene aşk olsun.” (Ahmet Taşgetiren, Star, 20.05.2014)
Sadece sorunlar yani hayatın ilmî-iktisadî-ahlâkî-siyasi her sahasında krizler, felâketler, facialar, tsunamiler değil de; “SOSYAL TUFAN” varsa; bu tufanın elbette “NUHUN GEMİSİ” de vardır ve o da “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN”dir…
Ahmet Taşgetiren’e sitemimdir: Ahmet Kardeş! Diyorsun ki; ‘Küresel kapitalizm bizi de vuruyor, dünyayı da. / Bu karabasandan nasıl kurtulunacak? Bu, insanlık çapında bir soru. Bunun cevabını bulabilene aşk olsun.’ Cevabın “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN” olduğunu biliyorsun da bunu ne diye itiraf etmiyorsun; AŞK OLSUN!..