Ukrayna; ne oluyor, niçin oluyor, ne olacak? - 5
Bu yazı, 14 Mart 2022 tarihinde Star gazetesinden Yakup Köse’nin “Yeni dünya düzeni Türkiye liderliğinde kurulacak” başlıklı yazısı vesilesiyle yazıldı…
Önce, en sonda ‘sonuç’ olarak yazacağımı en başta yazarak başlayayım…
“Millî Görüş” gömleğini çıkararak yola çıkan, “Adİl Düzen” ve/ya “Adil Ekonomik Düzen” ya da “Adİl Dünya Düzenİ” ve “Adil Düzen İnsanlık Anayasası” ceket ve paltolarına en başından itibaren karşı olan… Yani “Adil Düzen’den vazgeçirme raporları” hazırlayan meşhur 14 akademisyene özel destek veren… Sn. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “yenİ adİl bİr dünya düzenİ” kurulabilir mi?
Soru ve sorun şudur: Türkiye’deki yarım yüzyıllık bu “ADİL DÜZEN ÇALIŞMALARI” olmadan ve önce Türkiye’de bütün dünyaya örnek olacak “ADİL DÜZEN” kurulmadan, Sn. Erdoğan’ın önerdiği “adil yeni bir dünya düzeni” kurulabilir mi?
Bu yazının yazılmasına bu soruların sorulmasına vesile olan Yakup Köse’nin “Yeni dünya düzeni Türkiye liderliğinde kurulacak” başlıklı yazısında yazdıkları ile devam...
“Dünya beşten büyüktür” diyerek her daim BM’deki haksızlığı dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna vakasıyla birlikte BM’nin iflas ettiğini söyledi. Antalya Diplomasi Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan BM’nin nasıl iflas ettiğini ve BM’de yıllardı süren komediyi şu sözlerle anlattı: “Burada genel hatları ile ifade ettiğim birçok meselenin gerisinde 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan müesses nizam vardır. Savaştan galip çıkan 5 devletin menfaatlerini önceleyen, mevcut güvenlik mimarisinin günümüzün ihtiyaçlarına cevap vermediği, veremeyeceği aşikârdır. Birleşmiş Milletler üyesi 193 ülkenin kaderini, Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin insafına bırakan bu sistemin adaletsiz olduğu, sizlerin de malumudur. Ukrayna krİzİ ile beraber, sistemin çarpıklığının ötesinde çok daha büyük açıklarının ve yapısal problemlerinin olduğu ortaya çıkmıştır. Çatışan taraflardan biri, veto hakkına sahip daimi üye olunca Güvenlik Konseyi'nin rolü boşa çıkmış, sistem iflas bayrağını çekmiştir. BM Genel Kurulu'nda alınan kararların bağlayıcı yönü bulunmadığı için de çatışmaları sonlandıracak hiçbir adım atılamamıştır. Düşünün, 141 üye, o 5 üyenin içindeki 1 veya 2 üyeye karşı oy kullanırken netice alınabildi mi? Alınamadı. Böyle bir adalet olur mu? Daha adİl bİr dünyayı tesis etmek için uzun bir süredir 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek sistemin bu yönüne dikkat çekiyor, günümüz şartlarına göre reform edilmesi gerektiğini hep söyledik, söylüyoruz. Sistemin açıkları bilinmesine rağmen, veto yetkisini elinde tutanlar, gücü paylaşmaya yanaşmadığı için reform taleplerini görmezden geliyor. Veto hakkı olmayan geçici üyelik. Bu da çok komik geliyor bana. 15 tane geçici üye. 5 tane de daimi üye. Böyle komik bir şey olur mu? Bununla nereye varılır? Geçici üye olmak için de o ülkeler 'ben de geçici üye olabilir miyim' diye çırpınıyorlar. Çeşitli lobiler, kulisler yapıyor. Olsan ne yazar? Aynı şeyi biz de yaşadık. Hiçbir faydası var mı? Yok. Elini kaldır, indir. Asıl iş o 5'ten bir tanesinde. O 5 üyeden bir tanesi ne derse o oluyor. Geçici üyelik üzerinden sistemin yapısal sorunlarının üstü örtülmeye çalışılıyor. Bizim gibi doğru bildiklerini yüksek sesle haykırmaktan çekinmeyen ülkeler ise haksız, temelsiz son derece çirkin ithamlar ile susturulmak istendi. Oysa biz Dünya 5'ten büyüktür derken sadece kendimiz için, kendi ülkemiz için bir talepte bulunmuyorduk. Milletimizin hakkı ile beraber tüm insanlığın hakkını, hukukunu, ortak menfaatini de savunmaya çalışıyorduk yaşadığımız hadiseler bize tespitlerimizin ne kadar doğru, yerinde ve isabetli olduğunu göstermiştir.”
Yakup Köse yazısının en sonunda şu iki cümle de var: “Başkan Erdoğan sadece durum tespiti yapmayıp adİl yenİ bİr dünya düzenİ kurma yolunda da hamle üstüne hamle yapıyor. (...) Yaktıkları ateşi kucaklarında bulanlar ateşi söndürmeye çalışırken, Türkiye liderliğinde sömürülen ve ezilenler adİl yenİ BİR dünya düzenİnİ kuracaklar.”
Tekrar SORU-YORUM: Türkiye’deki yarım yüzyıllık “ADİL DÜZEN çalışmaları” olmadan ve önce Türkiye’de bütün dünyaya ÖRNEK olacak “ADİL DÜZEN” kurulmadan, Erdoğan’ın önerdiği ‘adil yeni bir dünya düzeni’ kurulabilir mi?