Oruç tutan insan istediği zaman su içemez, yemek yiyemez, gece uykusu bölünür. Gündüz vakitlerinde de yeyip içemediği için uykusu gelir. Açlık ve susuzluk, insanın tokken rahattayken ki haline nazaran onda ters haller oluşturur. İşte insan bu hallerdeyken normal zamanlardaki enerjiye sahip değildir. Böylece, görünürde, oruç tutmak insanın hayatına hayatını tersine çevirecek bir etki etmiş olur. Artık insan bu tersliğe rağmen işlerine devam etmeye çalışır, hayatına kaldığı yerden devam etmeye çalışır. Ancak bu sefer zorluklarla karşı karşıyadır. İnsanın hayatını fiziksel olarak en çok etkileyen faktörler arasında susuzluk ve açlık önemli yer alır. Buna uykusuzluk da dâhil olursa etki artar. İnsanın başında bu durumlar varsa psikolojisi de sosyal yaşantısı da etkilenmeye başlar. Siz de bilirsiniz ki fizyoloji psikolojiyi, psikoloji fizyolojiyi takip eder. İşte insan bu şekilde sorunlarla ve zorluklarla karşı karşıya kalır. Evet, şimdi yazımın bu kısmına kadar geldiniz ve belki de düşünüyorsunuz oruç tutmakla birlikte ne de çok sorunlar oluşuyormuş hayatımızda. Bunda bir terslik var, ben böyle düşünmemiştim diyebilirsiniz. Ancak bu yazdıklarım sadece kendi deneyimimden çıkardığım sonuçlardır.  Evet, ister istemez Ramazan ayı geldiğinde oruçla birlikte düzenimiz de değişir. Artık en başta kendimizi sonra işlerimizi yönetmekte zorlanmaya başlarız. 

Sanki savaştan çıkmışız da su ve yiyecek bulamıyormuşuz gibi, ya da yoksulluk içinde kalmışız da yiyecek bulmakta zorlanıyormuşuz gibi aç ve susuz kalırız. Bazen öyle anlar gelir ki tansiyonumuz düşer ya da çok susarız başımız döner ama işimize devam etmemiz gerekir. İşte o sıralarda ekmekten sudan başka ne düşünebilir ki insan değil mi? Bu durumda yaptığın işlerin saatleri düşüyor, daha az çalışmaya başlıyorsun, daha önce yapabildiğin işleri yapamaz oluyorsun, işlerinin verimi de düşüyor. Adeta çırpınıyorsun, gece uyumuyor sabah kalkamıyorsun ya da hiç uyumuyor bütün gün uykusuz kalıyorsun. Daha bir sürü olumsuzluk sayabiliriz… Kimileri de hiç bu çabaya girmez gece sahurunu yapar gündüz bütün gün yatar ya da gece sahura dahi kalkmaz gündüz de öğlene kadar yatar. Düzen karışır, çünkü insan zayıf ve güçsüzdür. Peki, bu kadar olumsuzluğa rağmen neden oruç tutarız? Cevap çok basit. Acizliğimizi fark etmek için… Acizliğimizi fark edip, elimizden geleni yapmaya devam ederken gerisini aciz olmayana bırakmak için… Yani Rabbe yalvarmak için…

Ramazan ayının son günlerini yaşıyorken içim biraz buruk. Sebebi; Ramazan ayı dışında da acizliğimin farkında olarak kâinatın Rabbi olan, benim de Rabbim olan Allah’ı hatırımda tutarak işlerime devam edecek miyim endişesidir. İşte oruç tutmak yani Ramazan ayı bir eğitim sürecidir. Her defasında yeni bir şeyler öğrenirsiniz ve her defasında bir ağacın budanması gibi budanır, zararlı fazlalıkları atmış olursunuz.

Mürüvvet Ece Ferah