09/10/2020
Türkiye’yi her türlü iç ve dış saldırıya karşı koruyabilen yönetime sahibiz
İç ve dış güvenliğe öncelik veren ve bu alanlarda dünya ölçüsünde başarılı olan bir yönetimi hiç aksatmadan demokratik seçimle işbaşında tutmak, bilinçli bir topluma özgü başarıdır...
Tablo ortada
Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar gibi üç kriz bölgesinin tam merkezinde bulunan Türkiye'nin yaşadıklarını hiç unutmayalım. 1984'te başlayan PKK terörü ve daha sonra Irak ile Suriye'den bize yansıyan diğer terörist akımları Suriye'deki iç savaş izledi. Bu dönemlerde hem Yugoslavya'daki iç savaşa hem de Bulgaristan'daki Türklere karşı uygulanan politikalara tanık olduk. Sovyet İmparatorluğu'nun çöküp dağılmasının Azerbaycan'a nasıl yansıdığının sonuçlarını bugün Ermenistan'la savaşta görüyoruz.
Tamamı için https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2020/10/09/turkiyeyi-her-turlu-ic-ve-dis-saldiriya-karsi-koruyabilen-yonetime-sahibiz
Yorum:
İlk hücre
Her türlü iç ve dış saldırıya karşı korunaklı olmak için öncelikle kendine yeten bir ülke olmak gerekir. Dünyanın x yerinde gerçekleşen bir seçimden etkilenen bir ekonomiye sahipsen o zaman durup düşünmen gerekir.
Kendi üretimini yapıp kendi piyasasına hakim olamayınca esen yelden, uçan kuştan etkilenir olursun. O kadar savunmasız olursun ki ülkenin doğusunda olan bir olay bile batısını etkiler. Oysa sağlıklı ekonomide bucak içi denge kurulmalı, kriz olunca sadece ilgili bucak etkilenmeli. Diğer bucaklar normal seyrine devam edebilmeli. Para, karşılığı olan mala endekslenmeli böylece piyasa spekülatif girişimlerden etkilenmemiş, değer korundukça para da korunmuş olur.
Bütün bunlar pilot bir bucakta uygulanıp, etkileri gözlemlenmeli, eksikleri tamamlanmalı. Tedaviye hücre düzeyinde başlanmalı. Bunu şimdi yapmaya kalksanız en az beş yıl süreye ihtiyacınız olur. Demem o ki, zaman aleyhimize işliyor biz ise yıllardır süre gelen yanlışlarda ısrar edip aynı dereden yine ıslanarak geçme peşindeyiz. Allah selamet versin, ne diyelim.