06.07.2020
İlhan Kesici’nin Habertürk’te yaptığı açıklamalar arasından...
- İktidar yanlıları... Fatih tablosu üzerinden İmamoğlu’nu eleştirmesini...
Senin şerh yazan ellerin dert görmesin sayın hâkim
- İktidar karşıtları ise... Sağlık Bakanı’nı başarılı bulmamasını...
Öne çıkardı.
*
Oysa İlhan Kesici’nin açıklamaları arasında asıl öne çıkarılması gereken bölümler bunlar değildi.
*
Şuydu:
*
“Sayın Cumhurbaşkanı’na 10 kere, 12 kere oy vermiş bir halk var ortada. 2002’de oy vermiş, 2004’te oy vermiş, 2007’de oy vermiş... 2010’da oy vermiş. Referandumlarda oy vermiş. Kaç kere oy vermiş yani... Şimdi halkın bu kadar oy verdiği insana, sen sert bir yaklaşım içinde bulunursan... Adam senin yüzüne bakmaz.”
*
Yani demek istiyor ki İlhan Kesici...
“Biz CHP olarak yeni bir Recep Tayyip Erdoğan politikası, dili ve üslubu geliştirmeliyiz.”
*
Kesinlikle katılıyorum. Kesinlikle doğru bir yaklaşım bu.
*
CHP’nin artık iyiden iyiye oturmuş, belirginleşmiş ve klasikleşmiş tavrı şudur:
Tayyip Erdoğan’a en ağır bir şekilde yükleniyorlar da yükleniyorlar.
*
Sonuç?
Sonuçta şu iki şey oluyor:
- BİR: Çok keskin Erdoğan muhaliflerinin yürekleri soğuyor.
- İKİ: Ama partinin oyu bir gıdım yükselmiyor.
*
Ortada defalarca test edilmiş, sonuçları görülmüş, denenmiş bir tavır var.
Denenmiş, olmamış. Denenmiş, olmamış. Denenmiş, olmamış. Denenmiş, olmamış. Denenmiş, olmamış. Denenmiş, olmamış. Olmamış da olmamış yani.
*
Ne yapılır böyle bir durumda?
“Denedik, olmadı” diyerek...
Yeni bir şey denemeye kalkışılmaz mı?
*
Kaç kere söyledim, “Yeni bir şey deneyin” diye...
Beni dinlemediler.
Bari İlhan Kesici’yi dinleseler.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Gerçek başkanlık
Günümüz siyaseti karşı tarafı eleştirmeye dayanır. Kendi iyiliklerini söylemezsin, rakibinin kötülüklerini söylersin.
Yönetici olmak aslında büyük bir sorumluluktur. İnsan yönetici olmayı istemez. Günümüzde her ne hikmetse herkes yönetmek istiyor. Gerçi hikmetini de herkes biliyor ya (!)
Yönetici olduğun an Allah’a karşı sorumlusun. Bu büyük bir sorumluluktur, korkarak yaparsın. İslamiyet’te yönetim gütmeye değil gözetmeye dayanır. Günümüzde gütmeye dayandığı için yöneticilik çok isteniyor.
Gün gelir de gütmeye değil gözetmeye dayanan yönetim gelirse o zaman herkes başkalarının başkan olmasını isteyecek. Ancak herkes adil kimseyi başkan seçmek isteyecek ve başkanlar gerçek başkanlığı yapacaklar Allah’ın izniyle.