30/06/2020
Kendi tarihinin gerçeklerini değiştirmeye çalışmak yaygın bir alışkanlıktır
Amerika Birleşik Devletleri'nde dünyanın örnek aldığı kurumların başında seçkin üniversiteler gelir. Bunların arasında benim en fazla ilgi duyduğum üniversite. özellikle Ortadoğu'ya ilişkin çalışmaları ve inanılmaz zenginlikteki kitaplığı ile Princeton Üniversitesi'ydi. Amerika'ya defalarca yaptığım ziyaretlerde fırsat bulunca Princeton'a da gittim. Müteveffa Başkanlardan Wilson'un adını taşıyan Siyasal Bilgiler Fakültesi, örnek bir eğitim merkeziydi.
Köle katları
Yatılı öğrencilerin eski dönemde kaldıkları kulübelerin çatı katında, Güneyli öğrencilerin siyah derili köleleri gecelerini geçirirlermiş. Son dönemde bu çatı katlarında da öğrenciler kalmaktaydı. Kimsenin esir kullanacak hali kalmamıştı.
Wilson ırkçıymış...
Tamamı için https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2020/06/29/kendi-tarihinin-gerceklerini-degistirmeye-calismak-yaygin-bir-aliskanliktir
Yorum:
Kendini kandırmanın böylesi
Semboller bazen olayın kendisini bile gölgede bırakabiliyor hatta olayın ne olduğu hatırlanmıyor bile. Bir resim, bir heykel, bir isim…Bakıldığında bir önemi yok ama insanları harekete geçirmekte oldukça etkili. İşin kötü tarafı, bu detaylarla uğraşıp asıl meseleyi hiç kavrayamayan insanların ömürlerini bir slogana vakfetmeleridir.
İbrahim putları indirirken sadece bir figür ile meşgul olmamış asıl o figürün temsil ettiği düşünceyi yıkmıştır. Bugün de ırkçılık karşıtı söylemler gayet güzel ama yarın unutulmaya yüz tutacak eylemlerle yeni zulümlere zemin hazırlanıyor. Birçok siyasi ve kanaat önderi insanların hassasiyetlerinden besleniyor. Dil, din, ırk bunlar her zaman iyi birer malzeme olmuştur. Gel gelelim köklü çözümlerle ilgilenen yok, adil bir yaşama koşulu için çalışan yok, herkese eşit yaşama hakkı sunan bir sistem yok. Yanılıyor muyum?