15.06.2020
- Yeniden evlere kapanacağız diye...
- “Entübe” kelimesi yeniden gündeme gelecek diye...
- “14 gün karantina” diye bir söz işiteceğim diye...
- Günlük vaka tablosunu bekleyeceğim diye...
- “Hocam da hocam” diye sorular sormak zorunda kalacağım diye...
- Mehmet Ceyhan Hoca “Ben size dememiş miydim” diyecek diye...
- “Rakamları gizliyorlar” geyiği yeniden başlayacak diye...
- Tabipler Odası yeniden felaket senaryoları çizecek diye...
- Mahallenin kafeleri yeniden kapanacak diye...
- Koca sıvı sabunu üç günde bir tüketeceğim diye...
Çok korkuyorum çok.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Çok korkmaya gerek yok
Türkiye’nin merkezi İstanbul’dur. Her ne kadar başkent Ankara olsa da hayat İstanbul’da döner. Hayat nasıl dönüyorsa hastalıklar da İstanbul’da döner.
Covid İstanbul’da yayıldı ve hızlı bir şekilde geçirildi. Henüz antikor testleri çalışması yapılmadığı için gerçek geçirilme oranlarını bilmiyoruz. O oranlar açıklanınca ortaya çıkacak. Çok kimse farkında olmadan geçirdi. Ancak şehirlerarası seyahat yasağı hastalığın İstanbul dışına yayılmasını önledi. Yasak kalkınca hastalık Anadolu’ya yayılmaya başladı. Şimdi Anadolu’da göreceğiz hastalığı.
İlk ataktan anlıyoruz ki o kadar kötü seyretmiyor Türkiye’de Covid. Hastane kapasitesi de yeterli. Hastalığa karşı aşı da bulunacak değil. Bulunsa bile ne kadar etkili ve ne kadar güvenli olacağı da belli değil. Kesin tedavi eden bir ilaç da yok. Kaldı ki belki de bu tür salgınları yıllar boyunca belli dönemlerde yaşadık ve aslında bu şekilde atlattık. Sadece kamuoyunun haberi yoktu. Hastanelere bu tablolarla çok hastanın geldiği dönemler oldu ama adını koyamıyorduk. Viral enfeksiyon diyorduk. Covid reklame edildi. Kamuoyu oluşturuldu. Böylece panik havası estirildi.
Bu yüzden çok korkmaya gerek yok. Her şey olması gereken seyrinde ilerliyor bence.