Uğur Dündar 14 Aralık 2019
YURTTA SULH DÜNYADA SULH PASİF BİR POLİTİKA DEĞİLDİR
DÜNDAR: Son olarak ne söylemek istersiniz?
BAŞBUĞ: Sonuç olarak dış politikada izlenecek genel yol, Mustafa Kemal Atatürk'ün koyduğu “Yurtta Sulh, Dünyada Sulh” olmalıdır. Bu prensip doğru anlaşılmalıdır. Bakınız Atatürk bu politikayı neden düşündüğünü ve nasıl uygulanması gerektiğini şöyle ifade etmektedir:
“Esaslı devrim ve gelişim içinde bulunan bir memleketin hem kendisinde hem de komşularında barışı ve huzuru cidden kabul etmesinden, istemesinden başka bir şey düşünülemez.
Barışın ebedi olacağına inanmak ise safdillik olur. Bu o kadar önemli bir gerçektir ki, onda bir anlık gaflet bile milletin hayatını tehlikeye sokar. Hukukumuz, şeref ve haysiyetimize saygı gösterildikçe, karşı saygıda asla kusur etmeyeceğiz.
Fakat zayıf olanların hukukuna saygının noksan olduğu, saygı gösterilmediğine tecrübelerle şahit olduk.
Onun için her türlü ihtimallerin gerektireceği hazırlıkları yapmakta asla gecikmeyeceğiz.”
Görüldüğü gibi bazılarının ileri sürdüğü gibi “Yurtta Sulh, Dünyada Sulh” politikası “pasif” bir uygulama değildir.
Ancak, hukukumuz, şeref ve haysiyetimize saygı gösterilmediği durumlarda, kimsede Türkiye'den sessiz kalmasını bekleyemez. Bunun için de, Atatürk'ün işaret ettiği gibi Türkiye böyle durumlara karşı her zaman hazırlıklı bulunmalı, Türkiye'ye karşı düşmanca düşünce ve davranışlar içine gireceklere de, böyle davranırlarsa pişman olacaklarını, sahip olduğu “caydırıcı gücü” ile barış zamanında göstermek zorundadır.
Yurtta Sulh, Dünyada Sulh'un anlamı budur.
YORUM
Sayın İlker Başbuğ paşamızın kurduğu cümle beni derinden üzdü.
Yurtta Sulh, Dünyada Sulh politikası elbette, komşularımız ile barış ve huzurlu olmamızı, büyük devletler arasında olabilecek çatışmaların içine asla girmememizi bize işaret etmektedir.
Böyle bir cümleyi kuran kişi’nin, Kur an dan bihaber olduğu aşıkardır.
ALLAH cc Âl-imrân süresi 139. Ayetin de; Ey mü’minler; kâfirlere ve zalim düzenlere karşı sakın gevşeklik göstermeyin, ümitsizliğe düşmeyin. Eğer inanıyorsanız, sonunda galip gelecek olan sizsiniz. Bu ayet-i celile ile Allah cc bize apaçık bildiriyorki; eğer inanıyorsanız süper güç sizsiniz.
Hakikat böyle iken; mevcut zalim emperyalist sömürü düzenine karşı, alternatif olan; 50 yıldan beri, Akevler Adil ortaklık düzeni çalışmaları neticesinde, Adil düzen’in ilan edilme vakti geldiğini; genelkurmay başkanlığı yapmış İlker Bağbuğ paşamızın, Mü minlerden başkalarını büyük gören basiretsizliği ve; yukarıda kurduğu cümleler neticesinde, aciz olmadığımızı, kur an düzeni ile insanlığın hizmetine hazır olduğumuzu; birikimli ve ihlaslı kadrolarımız ile artık; büyük devletin Türkiye cumhuriyeti olduğunu, koperatifler çatısı altında, işçilik sisteminden,ortaklık sistemine hicret ederek,dünyadaki mevcut zalim sömürü düzeninden, zalim sermaye dahil, tüm insanlığın kurtuluşuna vesile olmanın vaktinin geçmekte olduğunu idrak etmeliyiz.
Ne kadar parti kurulursa kurulsun, mevcut zalim düzen dairesinde, beşeri; ne kadar inandırıcı cilalı projeler ile milletin karşısına çıkarlarsa çıksınlar, Faiz i en asgariye indireceğiz cümleleri kurarak, Allah ın affına mazhar olacaklarını ümit etmesinler. Ancak ve ancak; Adil Düzen partisi Akevler tarafından kurulur da, apaçık tebliğ yapılırsa, önümüzdeki ilk seçimlerde, mevcüt tüm partilerin Adil Düzen-in mü minleri karşısında aciz kalacakları; inananların, Adil Düzen çatısı altında toplanacağı, Adil Düzen e karşı cephe alacak olanların da, Allah-ın tasarrufu karşısında musibetlere duçar kalacakları aşıkârdır.
Not; İtalik ifadeler yorumlar; Hüseyin Bağdatlı’ya aittir.