1- Hedefteki isim (05.10.2019)
Cephede yenemeyenler Dolar ile saldırıyorlar. Gayeleri Dolar’ı 10 TL’ye çıkarmak. Berat Bey 6’nın altında tuttu. Onun için saldırıyorlar.
- Yazar büyük hata yapıyor. Doları 8’e çıkardılar, yavaş yavaş indirerek kazandılar. Bugünkü ekonomi Berat’ın değil Babacan’ın adına Sermaye’nin yaptıklarıdır. Erdoğan’a dinletemediği için damadını ekonominin başına getirdi. Öncelikle Batılılar merkezi ekonomiyi biliyorlar. Halk ekonomisinin zır cahilidirler. Albayrak batının merkezi ekonomisini bilmiyor. Bundan dolayı başarıya ulaşamıyor. Bir de bildiğini zannederek bilmeden onların istediğini yapıyor. Batılılar Albayrak’a borç vererek destekliyorlar. Çünkü ülkeyi Dolar değil, borç yıkacaktır. Borcu borçla ödeme başarı sayılırsa şimdilik başarılıdır. Benim Albayrak’a tavsiyem kendisini seviyorsa, Erdoğan ailesini seviyorsa, AK Parti’yi seviyorsa, Türkiye’yi seviyorsa, dünyanın batmasını istemiyorsa o makamı bıraksın. Parti başkanı olsun, ikinci başkan olsun ama yapmadığını kendisi görmüyorsa Bizzat Erdoğan’a sorsun. Türkiye ancak Akevler’in Adil Düzen’i ile yola çıkabilir.
2-Kilit rol (08.10.2019)
Bütün olayların merkezinde Çin’in büyümesini durdurmak için Amerika’nın tertipler vardır. Trump, Erdoğan ve Putin beraberliğini bozma çabası başarıya ulaşamadı.
- Yazar doğru söylüyor. Tüm siyasi olayları derin bir güç yönetmektedir. Yurt dışı, yurt içi olaylar onun planlamasıdır. Yaptığı hata nedir? “Bunu Pentagon yapıyor.” Diyor. Oysa bu güç Yahudi Sermayesinin gücüdür. Pentagon da Rothschildler de Rusya da Çin de derin Yahudidir. Kendisi görünmez. Kaybeden de kazanan da onun gücüdür. Dünyayı serçe parmağı ile oynatmaktadır. Yazarın ikinci eksiği, hatası bunun böyle devam edeceğini zannetmesidir. Türkiye’nin bu perişan hali ile varlığını sürdüreceğini sanıyor. Türkiye değil Adil Düzen kalacaktır. Ortaklık düzenine derin güç istemese de geçilecektir. Kim Kur’an’ın gösterdiği yoldan ilerlerse o kazanacaktır. Bunlar Eskimolar da olabilir.
3- Doğru adres (09.10.2019)
Suriye’de ve dünyada tüm terör olaylarını bir adres düzenliyor. Onları çatıştırıyor, kendisi hedefe ulaşıyor. Çin’in gelişmesini önlüyor. Söz dinlemeyenleri indiriyor.
- Bunlar doğru tespitlerdir. Eksik olan bunları kim yapıyor? Kur’an’a göre bunları hizbuşşeytan yapıyor. İnsanlığın ortaklık düzenine geçebilmesi için mevcut düzenin yıkılması gerekir. Bunu da böyle yapıyor. “Biz bireyi helak etmek istediğimizde oradaki halkın girişimcilerine emrederiz, düzeni bozarlar.” diyor, Kur’an.
4-Değişim başladı (10.10.2019)
Başkan Tump “Ortadoğu’dan çekileceğim.” dedi. Söz dinletemedi. Suriye’ye girişimize her yerden fazla tepki geldi. Küçük destekler vardır.
-Sermaye önce Avrupa’da feodalizmi yıktı. Krallıklar kurdu. Sonra krallıkları diktatörlüklerle değiştirdi. Sonra parti başkanlarını kullandı. 1960’lara kadar her şey olduğu gibi gidiyordu. Ankara’da askeri darbe ayarladı. Ordu Türkiye’yi dinsizleştirecekti. Oysa ordu çok partili anayasayı getirdi. Demokrasiyi getirdi. Yani halkın İslamiyet’e dönmesini sağladı. Sermaye siyasetini değiştirdi.
- İslam düşmanlığı bıraktı, ılımlı İslamiyet’i benimsedi.
- Askeri darbelere son verdi ama diktatörler üretmeye başladı.
- Sömürgeciliği bıraktı, kendi şirketleri ile dünyayı yönetmeye başladı.
- Kapitalizme karşı denge unsuru olan sosyalizmi bitirdi. Yeni işlere girişti. Coğrafi çatışmayı planladı. Çin ve Doğu, ABD ve Batı. Bunu da başaramadı.
Şimdi Sermaye’nin karşısında dikilen halk hareketleri vardır. Henüz yönetime ve ekonomiye hakim değiller ama ona doğru ilerliyorlar. Operasyonlar Türk ekonomisini çökertemedi.
5- Sinir ötesi (11.10.2019)
Avrupa, ABD ve Rusya birleşerek Türkiye’yi yarım asra yakın terör belası ile boğmağa çalıştılar. Başaramadılar. Şimdi sınır ötesi harekât ile biz varlığımızı güçlendiriyoruz. Onlar şimdilik duruyorlar.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
ÖNERİMİ TEKRARLIYORUM
Türkiye’ye karşı yalnız Avrupa, Amerika ve Rusya bileşmiş saldırmıyordu. Bizzat Türkiye de onlarla bir olup onlarla stratejik ortaklık kurarak kendi kendisine saldırıyordu. Sonunda Türk Ordusu inisiyatifi eline aldı ve terör konusunda onlarla bir olmayı bir tarafa bıraktı. Rusya’da da benzer oldu. ABD, Rusya ile beraber hareket etmeye başladı. Avrupa henüz akıllanmadı. Henüz İslam devletleri kendi işlerini kendileri halletmeye başlamadı. Türkiye, İran, Irak ve Suriye devlet başkanları ve genelkurmay başkanları İstanbul’da toplanmalılar. Önce ortak bir Ortadoğu planı hazırlamalılar. Bir ülkede bugün iktidarda kim varsa onu desteklemeliyiz. Tanımıyorsak ya orasını fethederiz yahut ikinci hükümeti Türkiye’de kurarız. Suriyelileri onun emrine veririz. Onlara ülkemizde yer ayırır, yerleştiririz. Onlar savaşır, Suriye’yi onlar fetheder.
Bir devletin yeni yönetimini oluşturmadan, yeni liderin adı bile yokken mevcut lidere karşı olmak o devlete karşı olmaktır. Bu, birilerinin orasını işgal etmesine hizmet etmektir. Erdoğan Esad ile barışmalıdır. Onu yanına alıp üst mevkidekilerin siyasi emelleri böylece durdurulmalıdır. Beşar Esad’ın olurunu almadan orada faaliyete devam etmek tehlikelidir. Biz Araplarla değil işbirlikçi liderlerle mücadele ediyoruz. Bu liderler bize karşı güçlü olmadıkları için geliyorlar. Dört ülke birleşti mi onları himaye edecek hal alacakları için yanında olacaklar.
Dörtlü anlaşmanın yararları:
a) İran ve Türkiye güçlü ordulara sahiptirler. Birleşince savunmada yenilmez olurlar.
b) Irak ve Suriye, Arapları temsil ediyor ve petrol zenginidirler.
c) Körfez ülkeleri, Ürdün, Lübnan bizim yanımızda yer almak zorunda kalırlar.
d) Bunlar Kur’an anayasası etrafında birleşeceklerdir. Üçüncü bin yıl uygarlığının kurucusu olacaklardır.
Erdoğan yuvasına döner, bize kulak verirse Türk ordusuna bunları anlatabilir.
Kur’an’a kulaklarını tıkarsa ne olacağı bellidir.