Yerli, donanımlı yeni hâriciyeciler kuşağı...
13 Mayıs 2019, Pazartesi
YUSUF KAPLAN
Taşkent’e vardığımız ilk günün akşamı büyükelçimiz Süreyya Er Bey ve değerli eşi bizi misafir ettiler.
Cuma’ya Süreyya Bey’le gittik -İZÜ Rektörümüz Mehmet Bulut Hoca ve YTB (Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar) eski başkanı Kudret Bülbül Hoca’yla birlikte.
Taşkent’in merkezinde görkemli bir cami burası. Camide de, etrafında da yer yok. Yan caddelerde, herkes elinde seccadesiyle yer arıyor. Biz de camiye komşu caddede boş alanda seccadelerini sererek saf tutan Özbek kardeşlerimizle birlikte seccadelerimizi sererek saf tuttuk.
AİLE VE İSLÂMÎ HASSASİYETLER KORUNDUĞU İÇİN ÖZBEK TOPLUMUNUN YAPISI SAĞLAM
..................................
TARİH, BİZİ ÇAĞIRIYOR...
Özetle: Tarih, bizi çağırıyor. Dünya bize gebe, bizse hakikate.
İçerde yaşadığımız sorunlar bizi yanıltmasın: Türkiye, toparlanabilirse, biz gelince, emperyalistlerin maskesi düşecek ve hem bölgeden hem de tarihten çekilecekler. Biz gelince, onlar gidecek.
Yeter ki biz gelelim, gelebilelim.
Hâriciyemize Batı’ya karşı aşağılık kompleksiyle yaklaşan tipler çok zarar verdiler.
Oysa hiç bir ülke, başkalarına karşı aşağılık kompleksiyle yaklaşan bir zihniyetin elemanlarını hariciyeci yapmaz.Olacak iş değil bu. Tastamam intihar demektir çünkü.
O yüzden şunu söylüyorum: Medeniyet bilinci, iddiası ve ufku olmayan kişileri hâriciyeci yapmamak lazım. Çünkü bu tür kişiler hem ülkeyi temsil edemezler hem de kendilerini de ülkeyi de dünyaya karşı rezil ederler.
Süreyya Er Bey, Türkiye için çok güzel bir şans.
TİKA Özbekistan temsilcimiz Ali İhsan Çağlar Bey, nezaketi, feraseti, bölgeye dair derin bilgisi ve dört dörtlük diplomat kişiliği ile elçimiz Süreyya Bey’in daha büyük ve kalıcı işlere imza atmasında büyük katkıda bulunacaktır.
Çaplı, donanımlı, yerli bir hâriciyeciler kuşağı geliyor...
Vesselâm.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/yerli-donanimli-yeni-hriciyeciler-kusagi-2050353
YORUM;
Adil Düzene göre dış politika!
Yazarımız Özbekistan ziyaretindeki müşahedelerinin ardından kıyaslama yaparak
yeni bir hariciyeciler kuşağı geldiğinden bahsediyor.
İnşaallah dediği gibi olur diye dua ediyorum.
Ama bu yeni hariciyeciler kuşağımız Ak Partinin bakış açısından politikalarını
yürüteceklerse kaygılanmadan da edemiyorum.
Sirke küpü sirke, bal küpü de bal sızdırırmış dışına.
Akevler çalışanları Kur'an Düzeni ve yeni 3.binyılın medeniyeti üzerinde hiç
hedeflerinden sapmadan 53 yıldır çalışıyor.
Merhum Erbakan hocamız da bu çalışmalara çok büyük emekler vererek katıldı
ve bunu Adil Düzen olarak duyurdu.
Yeni hariciyecilerimizde eğer Erbakan hocamızın vizyonuna sahip olsalardı
Akevler çalışmalarından yararlanmış olurlardı, fakat heyhat ki böyle bir
şey söz konusu değil.
Galiba bu yeni hariciyecileri başka bir bahara ve kadroya ısmarlamak durumundayız.
Burada Türkiye'mizin dış politikasının nasıl olması konusunda bir alıntıyla yorumumuzu
tamamlıyalım;" Adil Düzen’de Türkiye’nin siyaseti ne olacaktır?
1- Dünyadaki bütün insanlara giriş serbest olacaktır. Yeryüzü insanlığındır. Herkes her yere gitme özgürlüğüne sahiptir. Sadece güvenlik amacıyla gittiği yeri oranın emniyetine bildirmekle yükümlüdür. Emniyet onu korur. Bir şey olursa tazmin eder. Seyahati sigortalıdır. Tabii çıkış da kayıtsız şartsız serbesttir.
2- Ülkemize her türlü mal girer ve çıkar. Girişte vergi alınamaz. Çıkışta da alınamaz. Vergi üretilirken alınır. Giriş çıkışlara devlet karışmadığı için ülkeye bir şeyin girmesi için başka bir şeyin çıkması gerekir. Dolayısıyla ithal edilenin vergisi zaten alınmıştır.
3- Türkiye hakemliği kabul eden dünyadaki bütün güçlerle gücüne bakmaksızın stratejik işbirliğine gider. Yalnız bizimle değil kendi aralarında da hakemliği kabul etmelidirler. Saldırılara karşı savunmasını yaparken dış yardımı hiçbir karşılık vermeden kabul eder. Onun dışında hakemliği kabul etmeyen ülkeler arasında farklılık gözetmez. Hakemliği kabul eden ülkeler arasında da farklılık gözetmez.
4- İstanbul’da bir kuyumcular kooperatifi kurar. O kooperatif altın bonosunu çıkarır. Bu kooperatif tüm yeryüzündeki kuyumcuları isterse ortak eder. Bu kooperatif, ulusal paralarla altın bonosunu alıp satar. Uluslar arası döviz olarak bu senet kullanılır. Türkiye devleti faizlerini sıfırlar. Altın para üzerinde kredileşme ilkesi içinde alışverişlerini yapar.
Türkiye er geç bunları yapacaktır. Süper güç olmayacak, etkin ülke olacaktır. Bunun için hakemlerin denetiminde yerinden yönetim ilkesi benimsenecektir. Ekseriyet değil, hicret demokrasisi, dinleri dışlayarak değil bütün dinlere denge içinde yer veren laikliği, Tekel kapitalizmini değil, devlet sosyalizmini değil, tekelden arınmış halk liberalizmini ve aidatlı sigorta sistemini değil yeryüzündeki kira paylarından yararlanan genel sosyal sigortasını benimseyen bir düzenle, Adil Düzen’le insanlığa örnek olacak ve hizmet edecektir."2012-SÜLEYMAN KARAGÜLLE- http://www.akevler.org/AdilDuzenDergisi/151/1952/Yeni-Turkiye