12.05.2019
23 Haziran’da vatandaşın Binali Yıldırım’a oy vermesini arzu eden bir köşe yazarı, oturmuş şunları yazmış:
İstanbul’a Haçlı seferi başlatıldı.
İstanbul’a el koyma planları söz konusu...
Dışarıdan büyük saldırı var.
İçeriden büyük ihanet var.
*
Ben Binali Yıldırım’ın yerinde olsam...
Ne Haçlısı kardeşim, ne seferi?
Ne saldırısı kardeşim, ne ihaneti?
Altı üstü bir belediye seçimi yapıyoruz kardeşim, kafayı mı yedin sen?
Ne demek İstanbul’a el koyma falan kardeşim, halkın tercihine saygı duysana...
Falan diye çıkışırım bu köşe yazarına...
*
Ardından da...
“Ey ahali! Duyduk duymadık demeyin! Ben bu arkadaşla mutabık değilim! Ona göre” demeyi asla ihmal etmem.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Büyük sıkıntı geliyor
Ülke büyük bir sıkıntı içinde, onlar İstanbul derdinde.
Ekonomik kriz var, arkasından büyük bir patlama olacak. Dolar olacak 10-15 TL, o zaman ne yapacaklar?
Ekonomi Dolar üzerine kurulmuş, büyük sermayenin kontrolünde yürüyor.
Bunları nasıl çözeriz, nasıl ülkeyi bu sıkıntıda kurtarırız diyeceklerine İstanbul Belediyesinin peşinde koşuyorlar.
Sahte Dolar tüm dünyayı yönetiyor ve bizim yöneticilerimiz de çaresiz bir biçimde teslim olmuşlar büyük sermayeye.
Adil Düzen bütün bunların çözümünü içeriyor ama ilgilenmiyorlar, varsa yoksa İstanbul Belediyesi.
Farkında değiller ama onları bu mücadeleye iten de seçimi yenilettirerek yanlış bir boğuşmanın içine sokan da büyük sermayenin oyunlarıdır. Onlar her şeyi kendilerinin yaptıklarını zannediyorlar ama yanılıyorlar. Çevreleri sarılmış ve oyuna getirilerek ülkeyi boş ve yanlış bir mücadelenin içine itiyorlar. Çıkacak olan kaosun farkında bile değiller. Başımıza gelecek büyük sıkıntıları başlattıklarının farkında bile değiller.
Ancak yeniden doğuşlar büyük sıkıntıların ardından gelir. Sermayenin mekri varsa Allah’ın mekri onlarınkinden çok çok üstündür ve sonuç yine de iyi olacaktır. Kim bilir belki de Adil Düzenin gelmesi için böyle büyük bir sıkıntı olmak zorundadır. Allah herkesten iyi bilir.