Erdoğan’a 20 öneri
29 Haz 2018, Cuma
YUSUF KAPLAN
1-İslâmî duyarlıkları güçlü, dünyayı iyi tanıyan, vizyonu geniş, dertli, çaplı öncü bir kadro kurulmalı; kifâyetsiz, muhteris, kendi çıkarlarını düşünen ruhsuz tipler temizlenmeli.
İlke şu: Yol, sefasını sürenlerle değil, cefasını çekenlerle yürünür...
2-Değerlerimizi çözen, İslâm’la ilişkisini sıfırlayan ‘’salaş’’ bir kuşak yetiştiren, gençlerimizi sığ, ruhsuz Batı kültürünün kölesi haline getirerek mankurtlaştıran eğitim, kültür ve medyada devrim yapılmalı.
Eğer bu üç alanda devrim yapılmazsa, 20 yıl içinde yok oluruz! Her zaman söylediğim gibi, 10 yılda 100 yılın tohumları ekilmeli.
3-Ehliyet ve liyakat sahibi insanlarla çalışmalı.
Sağına ‘’yol açacak’’ Hz. EBUBEKİR, soluna ‘’adaleti hatırlatacak’’ Hz. ÖMER KARAKTERi yerleştirmeli.
4-İslâmî ilkelerle yoğrulan, herkese hayat hakkı tanıyan medeniyet iddialarımıza dayalı kısa, orta, uzun vadeli kapsamlı bir gelecek tasavvuru geliştirilmeli ve yol haritası çizilmeli.
5-Genç kuşak hızı ve hazzı kutsayan tüketim kültürünün KÖLE'sine dönüşüyor. İslâmî şuuru gelişkin, dünyayı iyi tanıyan, özgüveni yüksek, komplekssiz bir gençlik yetiştirilmeli. Unutmayalım: Gençlerini ihmal edenler, geleceklerini imha ederler.
6-İslâm Birliği’nin kurulmasını sağlayacak fikrî, kültürel, sanatsal, sosyal, siyasî, ekonomik ve stratejik yapı taşları döşenmeli.
7-Ruhsuz kentler yaptık. Dünyanın en güzel, en estetik, en âdil örneklerini oluşturan Osmanlı şehirlerini yok ettik; bu güzelim şehirlerimiz Balkanlar’da, Kuzey Afrika’da ve Arap dünyasında yaşıyor artık.
Şehircilikte devrim yapılmalı, ŞİİR-ŞEHİR'lerimiz diriltilmeli!
8-Pergelin sabit ayağını İSLÂM’a basan, hareketli ayağıyla DÜNYAya açılan, Arapça, İngilizce ve Latince bilen, Kendini HAKİKATE adayan, bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayacak, çağrısı çağını kuracak, önümüzü açacak, bizi medeniyet yolculuğuna çıkaracak vefakâr, cefakâr ve fedakâr bir öncü kuşak yetiştirilmeli.
9-Tarihi kitle değil, ilim, irfan ve hikmet yolcusu, insan-ı kâmil timsali öncü kuşaklar yapar.
Yeni Gazâli, İmam Rabbânî, İbn Arabî, Yunus, Sinan ve Itrî’ler yetiştiremezsek yok oluruz!
10-Acilen çaplı, küre ölçekli en az bir İslam Üniversitesi kurulmalı. Ezher’le, İslamabad’la, Suud’la yarışmalı.
İSTANBUL yeniden dünyanın
ÇEKİM MERKEZİ OLMALI!
11-Dünya çapında yetenekli isimler yetiştirecek, küre ölçekli, çok dilli bir medeniyet üniversitesi kurulmalı.
AB, ABD, Rusya, Çin, Hint, İbrani, Türk, Arap dünyası enstitüleri hatta üniversiteleri açılmalı.
12-Hem KUR’ÂN hem de SÜNNET Üniversiteleri kurulmalı; burada dünya çapında çığır açacak çalışmalar yapılmalı.
Ayrıca Hıristiyanlık, Yahudilik, Budizm, Hinduizm, Taoizm, Şintoizm enstitüleri açılmalı.
13-Medya, kültür ve sanatta Batı, Doğu, özellikle İslâm dünyasıyla yakın ilişkiler kuracak büyük projeler hayata geçirilmeli.
14-Medyada devrim yapılmalı. TRT sil baştan ‘’yenilenmeli’’! Derdi HAKİKAT olan çaplı, karakterli, kameraya ruh üfleyecek öncü isimler yetiştirilmeli.
Dünya çapında ses getirecek dev projeler, diziler, belgeseller yapılmalı.
15-MEB yeniden yapılandırılmalı. Anaokulundan üniversite öğrenimine kadar medeniyet ruhumuza ve dinamiklerimize göre yeniden kurulmalı!
Yeni kuşaklarımızı bizim medeniyet ilkelerimiz ışığında yetiştirecek yeni bir ‘’Hasan Âli Yücel’’ bulunmalı. Geleceğimizi kurmalı.
16-Diyanet yeniden yapılandırılmalı.
Diyanet, Balkanlar, Kafkaslar, Afrika, Asya, Latin Amerika’da ön almalı! Buralarda İngiliz destekli Suud kökenli Selefî oluşumlar temizlenmeli!
Batılılar, Selçuklu’nun 5 asırda kurduğu, Osmanlı’nın 6 asır koruduğu, bin yıl, İslâm dünyasını hem dimdik ayakta tutan hem de tarihi bizim yapmamızı mümkün kılan Ehl-i Sünnet Omurga’yı çökertmeye çalışıyorlar. Yüz yıllık projeleri bu Batılıların.
Diyanet, mezhepçilik tuzağına düşmeden Ehl-i Sünnet Omurga’nın küre ölçeğinde yeniden kök salması için büyük entelektüel ve stratejik adımlar atmalı.
17-İnsan yetiştirmeye odaklanan, cemiyeti koruyup kollayan cemaatler, güçlendirilmeli. FETÖ’yle diğer cemaatler birbirine karıştırılmamalı.
Ayrıca cemaatler kendilerini sıkı bir muhasebeye tabi tutmalı. Siyasete değil insan yetiştirmeye ve cemiyete odaklanmalı.
Dünya ölçeğinde Ehl-i Sünnet omurganın bayraktarlığını yapmalı, öncü ilim, fikir ve sanat adamları yetiştirecek kurumlar inşa etmeli.
18-Süper zeki çocuklar artık masonik şebekelerin elinden kurtarılmalı! Bu çocuklarla özel olarak ilgilenilmeli. Enderun sistemi yeniden ve âcilen hayata geçirilmeli.
19- Başka kültürlerin gönüllü acentalığını yapan üniversiteler ‘’yıkılmalı’’; bunların yerine tıpkı ABD’de olduğu gibi Ivy League üniversitelerine benzer, bir Amerikan ruhu geliştirmeye çalışan, bizim Nizamülmülk medreselerini andıran, öncü kuşaklarımızı, bizim medeniyet iddialarımız doğrultusunda yetiştiren, medreseyi yenileyen çaplı pilot / Enderunvârî üniversiteler kurulmalı!
20-Belki en önemlisi de, çözücü post modern kültür, bir sel gibi bütün dünyayı tek tipleştiren sığ bir kültürü ve hayat tarzını bütün dünyaya anında yayıyor. Eğer bu çözücü post modern kültüre karşı kendi değerlerimizi koruyacak ve kendi medeniyet ilkelerimiz doğrultusunda İslâmî duyarlıkları gelişkin yeni bir kuşak yetiştiremezsek, iki kuşak sonra İslâm bu ülkede azınlıkların dini haline gelebilir -Allah korusun!
Eğer bu toplumda İslâm “biterse”, bu toplumun biteceğini, bu ülkenin kurda kuşa yem olacağını aslâ unutmayalım, diyorum. Vesselâm.
*
Not: Milletin önü açıldı, prangalar kırılacak inşallah. Hayırlı olsun. Allah (cc) bu milleti yeniden hakikat medeniyetine hizmet eden bir millet katına yükseltsin, mazlumların umudu yeşersin, daha da gürleşsin. Daha önce bu sütunda yayınladığım bu yazımı, güncelleyerek yeniden yayımlıyorum.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/erdogana-20-oneri-2046261
yorum;
MİLLETİN ÖNÜ, AÇILDI KAFASI KAPALI!
Başlığını "Erdoğan'a 20 öneri" koyarak daha önce yazdığı yazısını güncellediğini
söylediği yazısında yazarımız "milletin önü açıldı,prangalar kırılacak inşaallah"diyerek yazısını noktalamış.
Tamamıyla iyi niyete dayalı birazda ümidinin tükendiği görüntüsü veren yazsında
Yusuf Kaplan yine nasılını ve mekanizmasını ortaya koymadan önerileri sıralamış.
İşin özü şu bence; "Tebliğ partileri de program yaparlar ve programda ne yapacaklarını değil nasıl yapacaklarını yazarlar.
Ne yapılacağını parti programları değil anayasalar belirler. Anayasalarda belirtilen temel esaslar herkes için aynıdır. Farklılık, nasıl yapacaklarını ortaya koymaktır.
İşte bu anlattıklarımızdan dolayı Milli Nizam Partisi’nin programı parti programı değil; olsa olsa lirik bir hikaye ve taklit bir broşür idi." SÜLEYMAN KARAGÜLLE-( http://www.akevler.org/AkevlerKitaplar/1007/84/5-PARTI-PROGRAMI-VE-TEBLIG-PARTISI-REFAH-PARTISI-VE-REFAHYOL-IKTIDARI)
Sadece iyi niyetle ve iktidarı-gücü ele geçirmekle ülkenin ve dünyanın problemleri
çözülemez.
Ak Partinin ve Erdoğan'ın yaptığı da sadece bu bence, 16 yıllık bazen
anayasa değiştirecek güce sahip olduğu tek başına iktidarında.
Bu güne kadar her şeyi gördük tek kazanımımız "nasıl olmadığını" görmek
bundan sonraki safha "nasıl olacağını görmek" olacaktır inşaallah.
Peygamberler musaddîkindir yani önceki peygamberlerin yaptıklarını inkar etmeden
ve yıkmadan temelin,binanın üzerine kat çıkarlar.
Gerçek peygamber varisi ulemada öyle olmalı .
Parti ilim insanlarına ve ilme dayanmalı peygamberler sistemi mekanizmalarını çağa ve mekana göre yapacağı içtihatlarla geliştirip sorunları çözmelidir.
Maalesef bu güne kadar İslamiyiz diyen partilerde (Refah Partisi hariç)peygamberler
yoluna uyacağına filozoflar yoluna uymuş ve yıkmaya ve inkara sapmışlardır.
Ortada 50 yıllık Akevler Adil Düzen külliyatı ve tecrübeleri varken ve merhum Erbakan
hocamızın tasnifi, yayınları ve dünyaya duyurması varken bunu yok farz edip,
yeni ve başka yollar arayanlar bağlılarıyla birlikte ülkeyi de uçuruma götürmektedirler.
Gelin Yusuf hocam bu saydığınız 20 öneriyi ve daha fazlasını, çözüm mekanizmaları ve projeleriyle içeren "Adil Düzen"e sahip çıkıp tartışıp olgunlaştırıp ,uygulayalım da
nesillerimizin lanetle değil rahmetle andığı ataları olalım vesselam...