Kim kazanacak?
839 Okunma, 1 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

06.05.2018

- “Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük” diyen kazanacak.

- İktidara geldiği gün doları düşürebilecek kazanacak.

- Osmanlı’yla da, Cumhuriyet’le de kavga etmeyen kazanacak.

- Karamsarlık aşılayan değil umut veren kazanacak.

- “Öyle bir Suriye politikası uygulayacağım ki Suriyeliler evlerine dönecek” diyen kazanacak.

- İçki içenle ilgilenen değil, haram yiyenle ilgilenen kazanacak.

- “İktidara geldiğim gün OHAL’i kaldıracağım” diyen kazanacak.

- Yol yapmak kadar, köprü yapmak kadar üretime de meraklı olan kazanacak.

- “Dış güçler” demeyen, “algı operasyonu” demeyen kazanacak.

- “Bana oy vermeyenin de haklarını koruyacağım” diyen kazanacak.

- FETÖ denilen belayla mücadeleyi adaletle yürüten kazanacak.

- Gettoculuk, aşiretçilik, mahallecilik yapmayan kazanacak.

- “Bana yanlışımı göster ki doğruları bulabileyim” diyen kazanacak.

- Hem milli onura düşkün olmayı, hem de dünyayla barışık olmayı hedefleyen kazanacak.

- Daha fazla kutuplaşma yerine daha fazla kardeşlik diyen kazanacak.

- Kılık kıyafetle, şekil şemalle uğraşmayı aklının ucundan bile geçirmeyen kazanacak.

Yazının tamamı için tıklayın

 

Yorum:

Kim kazanırsa kazansın Sermaye kazanacak

“Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük” diyen kazanacak.

Daha çok demokrasi, daha çok özgürlüğü hepsi diyecek, realitede hiçbiri gerçekleştiremeyecek.

İktidara geldiği gün doları düşürebilecek kazanacak.

Doları düşürmenin marifet olmadığını, ekonomik sistemin kökünden değişmesi gerektiğini bilmedikleri için hiç birisi bunu yapamayacak.

Osmanlı’yla da, Cumhuriyet’le de kavga etmeyen kazanacak.

Osmanlıyla Cumhuriyetle kavga etmenin ne önemi var. Realitede vatandaş ile kavga edilmemesi gerekirken sürekli çoğaltılan memurlar ile ortaya çıkan bürokrasi ve bunun sonucunda vatandaşın bezdirilmesi ve bu bürokrasiyle yalnızca Büyük Sermaye iş yapar hale gelmiştir. Bu nedenle aslolan vatandaşla kavga etmemek ve vatandaşa hizmet etmektir. Bunu da mevcutların hiçbirisi yapabilecek birikime sahip değildir maalesef.

Karamsarlık aşılayan değil umut veren kazanacak.

İstediğin kadar umut aşıla, lafla peynir gemisi yürümez. Eğer ellerinde bir proje, bir sistem yoksa elbette yalnızca umut aşılayacaklardır.

“Öyle bir Suriye politikası uygulayacağım ki Suriyeliler evlerine dönecek” diyen kazanacak.

Suriyelileri eve döndürmek değildir ki başarı. İsterlerse burada kalsınlar. Onları üretim içine sokarak faydalı hale getirmektir başarı. Ama ne yazık ki sadece başarıyı onları doyurmak ya da dışarı atmak olarak gördükleri için hiçbirisi bunu yapacak değildir.

İçki içenle ilgilenen değil, haram yiyenle ilgilenen kazanacak.

Haram yiyenle nasıl ilgilenecekler? Nasıl çözecekler sistemi değiştirmeden. Sistem buna müsaade ettiği için istedikleri kadar söylesinler bunu, başaracak kimse yok içlerinde maalesef.

“İktidara geldiğim gün OHAL’i kaldıracağım” diyen kazanacak.

OHAL’i kaldırmak bir adım olarak iyidir. Sonra ne yapacaklar? Hakimlik sistemi yerine hakemlik sistemini mi getirecekler? Hiç sanmıyorum. Bu nedenle OHAL kalksa ne olur, kalkmasa ne olur.

Yol yapmak kadar, köprü yapmak kadar üretime de meraklı olan kazanacak.

Üretim mekanizmalarının kurulması için küçük işletmelerin yolunun açılması lazım. Ancak mevcut kanunlar ve uygulamalar sadece Büyük Sermayenin iş yapmasına olanak tanıyor. Kim gelirse gelsin işçiyi koruyacağım diye kanunları daha da berbatlaştırıp küçük ve orta işletmeleri yok edecektir.

“Dış güçler” demeyen, “algı operasyonu” demeyen kazanacak.

Dış güçler diyenin de demeyenin de dış güçlerin istediği şekilde sistemi yürütmemesi gerekir. Dış güçler, dış güçler deyip de ülkenin bütün varlıklarını Büyük Sermayeye adım adım teslim ettikten sonra ne anlamı var bu sözlerin.

“Bana oy vermeyenin de haklarını koruyacağım” diyen kazanacak.

Bana oy vermeyenin hakkını koruyacağım demekle olmaz. Hak ancak hakemlik sistemi ile korunur. Aksi halde sadece söz olarak kalır hak, başka bir işe yaramaz.

FETÖ denilen belayla mücadeleyi adaletle yürüten kazanacak.

Adalet sadece FETÖ için mi lazımdır? Adalet herkese lazımdır. Adalet hakimlik sistemi ile sağlanamaz. Boş laf bunlar.

“Bana yanlışımı göster ki doğruları bulabileyim” diyen kazanacak.

Bana yanlışımı göster diyen bir parti lideri nerede? Ya da yanlışını söyleyeni aforoz etmeyen bir lider var mı? Gözüm mü bozuldu da ben göremiyorum. Göreniniz varsa, duyanınız varsa ben de öğreneyim, merak ediyorum.

Hem milli onura düşkün olmayı, hem de dünyayla barışık olmayı hedefleyen kazanacak.

Dünya ile barışık olmak dünyanın büyük gücü olan Sermaye ile savaşmak da değil, onun emrinde olmak da değildir. Sistemi kurarsın. Büyük Sermaye de iş yapar küçük işletmeler de. Büyük Sermaye büyük işleri yapar, küçük işletmeler küçük işleri. Mevcut düzende hepsini Büyük Sermayeye teslim edip de ülkeyi kalkındırıyorum zannetmek en büyük gaflettir.

Daha fazla kutuplaşma yerine daha fazla kardeşlik diyen kazanacak.

Kutuplaşmadan kurtulmanın yolu hakemlik sistemi ile adaletin sağlanmasıdır.

Velhasıl mevcutlardan kim seçilirse seçilsin kazanacak olan yine Büyük Sermayedir maalesef.  

 

Lütfi Hocaoğlu


YorumcuYorum
Ahmet Yücel
07.05.2018
00:23

Ümitsizlik tarafına gitmektense ümitle beklemek daha iyidir. Hiç kimse yapmayacaksa iyi olanları, Adil Düzen nasıl gelecek?

Ümitvar olalım Hocaoğlu kardeşim. Selamlar.





Sayı: 464 | Tarih: 6.05.2018
Mehmet Barlas
Tayyip Erdoğan takıntılı siyaset ülkeye hayır getirmez
Beyhude bekleyiş
1022 Okunma
Tayibet Erzen
Ergün Diler
İşte CHP adayı
Tarihin akışı
904 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Uğur Dündar
Muharrem İnce, Muharrem İnce’yi anlatıyor.
Anlatmaya gerek yok, konuşmuyorum ,mükemmel manzara.
847 Okunma
Hüseyin Bağdatlı
Ahmet Hakan
Kim kazanacak?
Kim kazanırsa kazansın Sermaye kazanacak
839 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Osmanlı ruhu ve modeli: İnsanlığın geleceği
Allah'(CC)'ın nûrunun 3.binyıl Adil Düzen tecellisi!
770 Okunma
Ali Bülent Dilek


© 2024 - Akevler