05.01.2018
DİN İşleri Yüksek Kurulu Başkanı açıklamış:
- Erkeklerde evlilik yaşı: 18...
- Kızlarda evlilik yaşı: 17...
*
Kafayı Diyanet’e takıp da yaptıkları hiçbir şeyi beğenmeyen biri durumuna düşmek istemem ama...
Açıkçası ben pek beğenmedim bu açıklamayı...
*
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı, böyle bir açıklama yapmak yerine...
- Ey ahali!
- İzansızlık yapmayın!
- Sapıklık yapmayın!
- Terbiyesizlik yapmayın!
- Ahlaksızlık yapmayın!
- Küçük kızlara musallat olmayın!
- Küçük kızlara musallat olmaya dini bir kılıf aramayın!
- Adamın da kafasını bozmayın!
Diye bir açıklama yapsaydı.
Vallahi de billahi de...
Çok ama çok şahane bir açıklama yapmış olurdu.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
İnsan iradesini hiçe sayıp köleleştirmek
İslamiyet’in en temel özelliklerinden birisi insan iradesini serbest bırakmasıdır. İnsan kendi hür iradesi ile hareket eder. İslamiyet’te bir insanın hürriyetini kısıtlayamazsınız. Başkasına zarar verirse cezasını verirsiniz.
Günümüz cari düzenlerinin temel özelliği ise insan iradesini kısıtlaması, bir nevi insanları köleleştirmesidir. Hiçbir şeyi kendi iradenle kendi istediğin gibi yapamazsın. En kişisel işlerini bile birinden izin alarak yapmak zorundasındır. Senin aklın bir hiçtir. Senin yerine senin için en iyi kararları alan birileri vardır. Sen kimsin ki büyüklerin gibi düşüneceksin. Onlar senin için neyi uygun görmüşse onun dışına çıkamazsın.
Nikah mevzuu da insanın köleleştirildiği bir mevzudur. Evlenmek istersin Belediye’den izin alırsın. Boşanmak istersin Mahkeme karar verir. Yeri gelir senelerce sürünürsün.
Evlenmek istersin, Belediye yaşını uygun bulmaz. Senin ne derecede olgunlaştığın onları ilgilendirmez. Onların kuralı vardır. Tanrı gibi görülen Batılılar 18 yaş dedikleri için onlar da 18 yaş sınırını koyarlar. İnsanların farklı olduklarını, kiminin erken olgunlaştığını, kiminin geç olgunlaştığını, nikah yaşının kişiden kişiye değiştiğini hiç önemsemezler bile.
Daha da ağırı İslamiyet’te yeri olmayan bir Diyanet İşleri Başkanlığı icat edersin. Arada sırada Kuran’a uygun bir iki fetva vermeye kalktı mı hemen onu hizaya çeker Batılıların inanç sistemine, Ateist mantığa göre fetva vermesini sağlarsın. O da bundan hiç gocunmaz, bir gün önce verdiği fetvayı istenilen şekle sokar.
Nikah memuru da nedir? İmam nikahı da nedir? Bunların İslamiyet’te nerede yeri vardır? Kuran’a bakın bakalım, nikah kıymakla yetkili kimi gösteriyor? Var mı böyle birisi? Kuran’a genelde inanmayan ama okunduğu zaman tınısından hoşlanıp mest olan ve kendine Müslüman diyenler de Peygamberin hayatına ve sahabenin hayatına baksın. Var mı böyle bir nikah kıyma görevlisi? Bulurlarsa bana da söylesinler.
İnsan hürdür. Kendi kendine nikahlanabilir ve boşanabilir. Nikah memurluğu ve imam nikahını icat edenler Hıristiyanların Kilise nikahından öteye gidememekte, insanları geri götürmektedirler. Daha da komiği Belediye nikahı yetkisi verilen ve gayr-i islami bir görevli olan müftülerin nikah kıymasıdır.
Deveye “Boynun neden eğri?” demişler “Nerem doğru ki?” demiş.
Neremiz doğru ki?