08.12.2017
Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana dünyadaki gelişmeleri ve özellikle ABD'nin yaptıklarını izlerken, sık sık Orhan Gencebay'ın "Batsın Bu Dünya"sına kaçardım. Bu açıdan şimdi daha fazla sığınağım var... Çünkü artık Mümin Sarıkaya'nın "Ben Yoruldum Hayat"ı da disk çalarda bekliyor.
Kudüs krizi
Neticede Boşnaklar gerçekten bu yolu seçtiler. Dayton Barış Antlaşması ile Bosna-Hersek'in 1992'de ilan edilen bağımsızlığı uluslararası kabule kavuştu. Ama Filistinliler hâlâ İsrail işgali altındaki topraklarda yaşıyorlar. 1967'ye kadar Ürdün'ün olan ve Filistin'in başkenti sayılan Kudüs de İsrail işgali altında. Trump'ın kararı ile şimdiye kadar fiilen İsrail başkenti olan bu kent şimdi İsrail'in resmi başkentine dönüşüyor. İşin kötüsü bu olayı Suudilerin ve Mısır'ın da desteklediği söylenmekte... Ve 1947'de BM'nin önerdiği "İki devletli" çözümün sadece İsrail ayağı bir devlet şimdi. Kısacası Ortadoğu'da yeni bir sıcak kriz başlatıldı Trump tarafından.
Ne dersiniz? "Ben Yoruldum Hayat"ı dinlemeye başlayalım mı?
Tamamı için https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2017/12/08/filistin-sonsuza-kadar-kriz-konusu-olarak-mi-kalacak
Yorum:
Filistin oyunu
50 yıldır topu, tüfeği, ordusu, askeri, parası, geliri, ekonomisi, tabiri caizse halkı dışında hiçbir şeyi olmayan bir toprak parçası dünyanın en büyük ekonomik gücüne karşı direniyor. Direniyor ama nasıl?
Tüm dünya Müslümanları şu anda olduğu gibi televizyonda izliyor, ağlıyor, üzülüyor, sokaklara taşıyor, maddi yardımda bulunuyor ve bunu gören siyasi vampirler hemen tezgahı açıyor ve bundan beslenip Müslümanları oyalamak için kendini İslam aleminin fedaisi ilan eden tiplere birlikler, dernekler, partiler kurduruyor ve palyatif çözümlerle Filistin halkı destekleniyor ve nihayetinde bu savaş hiç bitmiyor.
Türkiye ise her olaya aynı can havliyle atlıyor ve Filistin meselesini devletin kırmızı çizgisi yapıyor.
Beklenen üçüncü dünya savaşı çıkmayınca böyle bir gazın tam da sırası oluyor ve balık oltada. Tablo bu.