Ahmet Yücel
24.10.2017
02:26
| Tayibet Erzen hanım efendiye katılıyorum. Yakın tarihimizdeki yanlışları gösterip, günümüzde yapılan benzer yanlışlara sahip çıkmak doğru değildir. Seçilerek gelenlerin bir suçu varsa, yargı yoluyla halledilebilir, bir suçu yok ise, 3-5 dönemdir belediye başkanısın bırak artık demek yerine, yeni seçimde aday göstermezsiniz olur biter. 15-30 yıldır belediye başkanlığı yapıyor olmak suç mudur? 4 dönem belediye başkanlığı yapmış madem öyle 5. dönem için aday göstermeyip başka bir görev verebilirdiniz. Diğer bakış açısıyla ise, beni aday gösteren liderim benim bırakmamı istiyor ise halkım tarafından seçilmiş de olsam, makam mevki sevdalısı değilim, bırakıyorum, diyebilirim. Küsmek, darılmak, sitem etmek, yen, bir görevi kabul edip etmemek kişiden kişiye değişebilir. Bürokrasi de ise görev değiştirmeler bu kadar zor olmasa gerek, buradaki atamalar, görevden almalar yukarıdaki kadar büyütülmemelidir. Sayın cumhurbaşkanımız eğitim konusuna da eğilmelidir. Daha önceki sözlerini ''DİNDAR NESİL YETİŞTİRECEĞİZ.'' hatırlamalı ve manevi eğitim reformu yapmalıdır. Bu millet yaşayabilsin ya da yaşayamasın büyük çoğunlukla Müslümandır. İngilizce dersi ilkokul 2 de 2 saat olarak başlarken, Din Kültürü 4. sınıfta başlamaktadır. İngilizce öğretmeye verdiğimiz önem kadar, dinimizi öğretmeye önem veremiyoruz. sonuç, uyuşturucu kullanma yaşı neredeyse ilkokul çağına kadar düşecek, içki, kumar, zina, taciz, tecavüz, öldürme ve intihar olayları artmış, hırsızlık, yolsuzluk, aldatma, dolandırma, yalan, dolan vb artmış. Milli değerlerimizi, günlerimizi bilmeyen çocuklarımız batının yılbaşı vb değerlerini biliyor, kutluyor, kutlamak istiyor. 50 yıldır girmek için kapısında beklediğimiz AB ülkeleri Hristiyanlığı kaç yaşından itibaren öğretiyor? Çocuğum doktor olsun diyoruz, dini bütün güzel ahlak sahibi birisi olsun da mesleği ne olursa olsun, demiyoruz. ''DÜNYA AHİRETİN TARLASIDIR.'' ahireti kazandırmayan bir dünya 100 yıl zengin makam mevki şöhret sahibi olarak yaşasam ne olacak, öldükten sonrası pişmanlık ise, gerisi boş değil midir? Ak Partiye oy veriyorsam sitem etmeye de hakkım olsun. Müslümanların başında Müslüman idareciler olsun hatalarına rağmen, inanmayan idarecilerden iyidir. Bir gün gelir hatasını görür, hatasından tövbe eder. Hayırlı hizmetlerini artırmaya çalışır. Bana göre en hayırlı hizmet MANEVİ EĞİTİM REFORMU yapılmasıdır. Ana okullarından başlayan, lise bitene kadar devam eden, seviyelerine göre uygulamalı bir eğitim ile geleceğimiz teminat altına alınacaktır. İmam Hatip okullarının programı ile diğer orta ve liselerin programı aynı olmalıdır. Orta okullardan başlanarak, olmazsa liselerden başlanarak karma eğitime son verilmelidir. Öğrencilerin 4-5-6-7-8. sınıf başarı ortalamaları, ayrıca sene sonlarında Deneme Sınavları MEB tarafından yapılmak suretiyle, öncelikle okul başarı puanlarına bakılmalı, sonra deneme sınavlarındaki başarılarına bakılmalı, tercihlerine göre liselere yerleştirilmeli. Liselerde de yine sınıf ve şubeler öğrenci seviyelerine göre oluşturulmalı. İkinci en hayırlı hizmet AB kapısından vazgeçip, İslam Birliğini kurmak için canla başla çalışmak olacaktır. Bir diğer hizmet ise, Diyanetin de gündemine aldığı, gerçekten faizsiz bir finans kurumunu oluşturmaktır. Yüksek faizlerden şikayet ediliyor madem öyle, devlet bankaları faizlerini düşürsün, devamı gelir diye düşünüyorum. Hiç bir şeye bana ne? Diyemiyorum. Bilgisayarımı kapatmadan önce, adil Düzen Dergisine 10 dk bakayım, dedim. Yazarken saatte ilerlemiş. Allah için düşüncemi yazayım, Rabbim dilerse sayın cumhurbaşkanımıza da ulaşır yazdıklarım. Allah'a emanet olunuz. |
Tayibet Erzen
24.10.2017
10:43
| "Ak Partiye oy veriyorsam sitem etmeye de hakkım olsun. Müslümanların başında Müslüman idareciler olsun hatalarına rağmen, inanmayan idarecilerden iyidir. Bir gün gelir hatasını görür, hatasından tövbe eder. Hayırlı hizmetlerini artırmaya çalışır." Türkiye'de sizin bu düşüncenizi paylaşan Müslümanlar yüzünden ülke felakete gidiyor. Bilmeniz gereken şey yöneticinin inancının bir öneminin olmamasıdır. Adam ateist olur ama adil bir şekilde yönetir ülkeyi, ne sakıncası var? Aksi olduğu zaman adamın tüm hataları inancına yüklenir ve sonunda Müslüman dedin mi hırsız, üçkağıtçı, dolandırıcı kavramları ilk öne çıkan sıfatları olur. Ülkede seçimle başa gelen herkes eleştirilebilir dahası kesinlikle eleştirilmeli ki doğru düzgün çalışabilsin. İslamiyet'te seçilenler hakim değil hadimdirler, hizmet için seçilmişlerdir, hükmetmek için değil. Bu temel prensibin bile bilinmediği Müslüman bir toplulukta idari anlamda bir başarı beklemiyorum.
|
Hikmet Güveloğlu
24.10.2017
13:02
| "İnsanlar altın ve gümüş madenleri gibidir. Cahiliye döneminde hayırlılarınız, İslam devrinde de hayırlılarınızdandır.." -SAV- Adamlığın tanımıdır bu hadis. Ben siyaset yapmayacağım sadece eğer bir insan yiyici ise hatasını bir gün göremez. Hatasından tövbe edemez. Tövbe eden görevini de bırakmak zorunda çünkü yiyicinin sağında solunda hemen herkesle bir göbek bağı oluşmuştur. Şurası çok net; Belediye başkanlarının görevden el çektirmeleri MİT in verdi....!....?.rapor ile alakalıdır. Neler var içinde bilmem ben. Rüyama bir peygamber gelmiyor yahut bir cin'im yok.
saygılar selamlar |
Ahmet Yücel
24.10.2017
13:15
| Makam mevki dünya hırsı, bazen inanan insanları bile değiştirebiliyor. Adaletli bilinen bir ateist idareci olursa değişmez diye bir garantisi var mı? Ahiret inancı ve korkusu da olmayacak, bir de güç sahibi olduğunu düşünelim. Müslüman idareciler hata yapmaz diye bir kaide yok fakat hatasına tövbe etme ve hatalarından dönerek, hayırlı hizmetlere imza atma imkanı vardır. Halkın çoğu günah deryasına faiz vb dalmışsa, ibadetler terk edilmişse çoğunluk olarak. ''NASILSANIZ ÖYLE İDARE EDİLİRSİNİZ.'' hadisi şerifi hatırıma geliyor. Millet çoğunlukla faizle iştigali terk etse, faizsiz bir düzen gelecek diye ümit ederim. ''HER ŞEY ASLINA RÜCU EDER.'' hadisi şerifi bize ümit veriyor. Millet aslına/özüne dönerse ADİL DÜZEN geldi demektir. İşte o zaman başta adil ateist bir idareci de olsa, ADİL DÜZEN'in gereğince yönetecektir. Allah'ın selamı rızası için çalışanların üzerine olsun. |
Tayibet Erzen
24.10.2017
14:38
| Ne diye mahkeme diye bir şey var ki? Madem güvenilirliği oldukça şüpheli olan bir kurumun direktifleri ile ülke yönetilecek, yargının hiç bir fonksiyonu olmayacak o zaman ilk çağ kabilelerinden ne farkımız kalır ki? Kendimi savunma hakkım olmayacak, yarını bırakın her anımdan kuşku içinde yaşayacağım, bu nasıl bir hayat olacak? Şu an ülkede belirsizlik, korku ve güvensizlik hakim durumdadır. Şimdi istifası istenen adamlar için seçime kadar beklenemeyecek ne gibi elzem bir durum vardır? Bunlar vatana mı ihanet ettiler? Yok, değilse ne diye yıllardır görevdeler? |