23.09.2017
Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ABD Başkanı Trump arasındaki görüşmenin sıcak bir dostluk havasında gerçekleşmesi, ne Türkiye'nin ne de Amerika'nın karşı taraftan beklentilerinin karşılanacağı anlamına gelmiyor.
Galiba yeni dünya düzeninin bir özelliği de bu... Yüz yüze görüşen ülkelerin liderleri birbirleri hakkında ne kadar muhabbetli sözler söyleseler de, kimse kendi savından taviz vermiyor.
Bu da bir yöntem
Acaba doğru olan Kuzey Kore diktatörü Kim Jong-un'un yaptığı gibi yapmak mı? Yani hem Trump'ın "Kuzey Kore'yi yerle bir ederiz" şeklindeki sözlerine karşı "Hadi oradan beyni sulanmış bunak" demek ve "Daha büyük çaptaki bir hidrojen bombası denemesiniPasifik'te yapmaya hazırlanıyoruz" diyerek Trump'a cevap vermek mi?
Arkadaşım Donald
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2017/09/23/erdogan-donaldla-arkadas-oldu-ama-durumda-degisiklik-yok
Yorum:
Kandırmaca
Kreşte oyun hamuruyla oynayan çocuklar bile çok daha asil davranışlar sergiler, bundan hiç şüpheniz olmasın. Dünya liderleri milyonların hayatlarıyla oynadıklarını sanıp bir de ego yapıyorlar, ekranlardan birbirlerine parmak sallıyorlar. Hepsinin ipi aynı sistemin elinde, haberleri yok. Komik!
Politik bir davranış tarzı olan arkadan hakaret-yüzüne gülücük sadece iç siyasete değil görüldüğü gibi dış siyasete de hakim. Zalim bize gülümsüyor, yanındaki koltukta yer veriyor diye sevinir hale gelmişiz. Üstelik bize atlan kazıkların da gayet farkında olarak yapıyoruz bunu. Artık buna diyecek bir şey yok.
Birçok şey hiç de bize göründüğü gibi değil. Tüm dünyaya öcü gibi gösterilen Kuzey Kore liderinin durumundan da oldukça şüpheliyim. Basın ve ABD bu kadar uğraştığına göre bu adam gerçekten kötü biri olmamalı. Onlara göre Saddam diktatördü, Bush’a rağmen. Esed katildi, Clinton’a rağmen. Bu böyle uzar