Tarihi akış

Özel servis

978 Okunma, 1 Yorum

Ergün Diler - Takvim

Süleyman Karagülle

10/08/2017

1- Özel servis

Ondan fazla terör örgütü var. Bunların adları ayrıdır. Finansörü birdir. Merkezleri her yerdedir. Sermaye devletleri birbirleri ile boğuşturmaktadır. Türkiye’de devrede, etkin yerdedir.

-Uygarlığın temel dayanakları vardır. Termik enerji, elektrik, makineleşme, bilgisayar, ulaşım, haberleşme, ileri uygarlık araçlarıdır. Uygarlık araçlarına sahip olmadan önce insanlık bitki hayatını yaşıyordu. Uygarlaşma ile hayvan hayatını yaşamaya başladı. Yirminci yüzyılda insanlar, uygar olanlar ve uygar olmayanlar diye ayrılıyordu. Uygar olanlar uygar olmayanları sömürüyordu. Son iki asır sömürü üzerinde kurulmuştur. Bugün bütün insanlar uygarlaştı. Artık halk sömürülmek istemiyor. Sömürenler ise bunu sürdürmek istiyor. Geçiş sancılı olur ama geçiş mutlaka olur.

2- Dijital para

Ekonomist dergisi kapak yaptı, “2018’de dijital paraya geçilecek” diye. Clinton seçilseydi bu gerçekleşmiş olacaktı. Kaydi para matbu paranın onlarca misli. Her gün çoğalıyor.

- Herkesin telefonu vardır. Tuşları öyle yapılmıştır ki kullanıcının parmakları ile basılırsa çalışır. Parmak izleri, parmağın sıcaklığı, insan DNA’sını okuması ve sesle tariflenmesi gibi tedbirlerle güvence sağlanmalıdır. Telefonla teklif ediyordur. Karşı taraf da kabul ediyor. Doğrudan bilgisayara geçiyor. Para ödenmiş oluyor.

Bu yeni para değildir. Oranın tarifi ayrıca yapılmalıdır. Herkes her hafta belli miktarda para üretecek ve onunla bir şeyler alacaktır. Sonra çalışarak borcunu kapatacaktır. Dayanışma ortaklığı kefil olacaktır. Borcunu ödemeyenin para üretme gücü elinden alınacaktır. Bunu kooperatif ortakları aralarında rahatlıkla yapabilirler.

3- 7 ülkeye dikkat!

İngiltere ve Çin, İran ve Türkiye, Katar ve Irak, Fransa, bunlar Pentagon’a karşı. Dolar üzerinde oyun oynanacak ve silahsız dünyayı yöneteceklerdir.

- Rockefeller dünyayı silahla yönetir. Savaşlar çıkarır, terör olayları düzenler, dünyayı yönetir. Rothschild ise para ile dünyayı yönetebileceği görüşündedir. Bu ara Rothschild galip durumda. Cumhuriyetçilerin seçimi kazanması Rockefeller’in yeniden ortaya çıkması anlamındadır. Başarısızlıklarından dolayı iki taraf da görüşlerinden vazgeçme durumundadır. Karışıklık da burada.

4-Büyük fırsat

ABD’deki çatışma artık alenileşti. Eskiden Türkiye bir kasaba durumunda idi. Şimdi denizlere ulaşmış kentleri vardır.

-Türkiye orta çağdan kalma imparatorluklar dönemini sona erdirmiş, üçüncü bin yıl uygarlığına doğru gelişmektedir. İlk hamleyi, Yeniçeri Ordusu’nu kandırarak bugünkü orduyu kurmasıdır. Abdülhamid’in batı tipi okullar açması ikinci hamledir. Cumhuriyetin ilanı, demokrasiye geçilmesi, çok partili anayasa yapılması, Evren ile tekrar İslamiyet’e dönmüştür. Adil Düzen, Gülen ve Milli Görüş sonucu dünya değişmiştir. İran’da inkılap olmuş, Sovyetler yıkılmıştır. ABD’de Obama başkan olmuştur. Türkiye dünyayı değiştirmiştir.

5- Neden Kore

Kuzey Kore Pentagon’un talimatını aynen uyguluyor. Çin o sayede ablukaya alınacak. ABD ona yakın ülkede savaşa hazırlanıyor. Yenilirse ABD dağılacak ayrı ayrı devletler oluşacak.

- Tüm düzen Sermaye’nin düzenidir. Sermaye dinler arası çatışmadan yararlanıp bugünkü güce ulaştı. Müslümanların mağlup olmasından dolayı dinler arası dengeyi sağlayamayınca rejimler arası dengeyi kurmaya çalıştı. Türkiye’de başlayan Adil Düzen İran’a, Sovyetler’e sıçramış rejimler arası savaş sona ermiştir. Sermaye dinde denge için bir alternatifler arıyor.

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

Yorum:

Tarihi akış

Allah bundan 60 bin yıl önce yeryüzünde insanı var etti. Beş bin yıla kadar insan tarih öncesi çağları yaşadı. Son beş bin yıldır uygarlaşmaktadır. Mezopotamya ve Mısır, İbrani ve Roma, Hristiyanlık ve Bizans, İslamiyet ve Avrupa uygarlıkları ile yeni döneme geçiyor. Yazıdan önce, bilgisayardan önce derken artık bilgisayar çağı gelmiştir. İnsanlık bundan sonra kendi ilmiyle yaşayacaktır. Merkezi yönetim sona erecek yerine yerinden yönetim sistemi doğacaktır. Semt kooperatifleri esas olacaktır. Merkezler hakim değil, hadim olacaktır. Kapitalizm, sosyalizm, karma da tarihe karışacak, ortaklık düzeni gelecektir.

Erbakan demiştir ki “Mutlaka Adil Düzen gelecektir ancak kanlı veya kansız olacağına halkın kendisi karar verecektir.” Halk seçimlerle Adil Düzen’i getirecek olanları seçerse kansız olacaktır. Seçmezse üçüncü cihan savaşı olur. Milyonlar ölebilir ama yine Adil Düzen’e geçilecektir. Her olay Kuran düzenine doğru atılan bir adımdır.

Süleyman Karagülle

Yorumcu	Yorum
Reşat Nuri Erol 14.08.2017 07:45	*1967...1968...1969...AKEVLER* 51 YILDIR ÇALIŞIYOR...2015...2016...2017 *BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...* *SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...* ADİL DÜZEN 926 *“ADİL DÜZEN”* *III. BİNYIL MEDENİYETİ* *PROJESİDİR* “VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17) Haftalık Seminer Dergisi; *926. Hafta* - 12 Ağustos 2017 - Fiyatı: www.akevler.org’a tıklamak! *BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...* *“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...* **KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ;* 926. SEMİNER *“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”* (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9) *“İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”* (Hadis) Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ, Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51 *Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.* *GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. -* ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI *** “ADİL DÜZEN”* *DERSLERİ/YORUMLARI* İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSLAMI ÜNIVERSITENIN ÇALIŞMA ESASLARI *Süleyman KARAGÜLLE* ***** “SEBÎLU’R-REŞÂD”* / *MAKALELER* ‘FETÖ tasfiyesi.. AKP’ye kendi kendini tasfiye’! ‘Yeni Bir Devlet Kurmak’ mı dediniz! Okuyun… ‘Yeni İpek Yolu’ mu, ‘Yeni Hac Yolları’ mı? ‘Yeni İpek Yolu’ mu ‘Yeni Hac Yolları’ mı? (2) Hak-batıl mücadelesi, İpek Yolu ve Hac Yolları *Reşat Nuri EROL* ***** KEHF SÛRESİ - 8. Hafta أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنْزَلَ عَلَى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِوَجًا (1) قَيِّمًا لِيُنْذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِنْ لَدُنْهُ وَيُبَشِّرَ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا (2) مَاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا (3) وَيُنْذِرَ الَّذِينَ قَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا (4) مَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ وَلَا لِآبَائِهِمْ كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِنْ يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًا (5) فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَى آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا (6)إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا (7) وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا (8) أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا (9) إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا (10) فَضَرَبْنَا عَلَى آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا (11) ثُمَّ بَعَثْنَاهُمْ لِنَعْلَمَ أَيُّ الْحِزْبَيْنِ أَحْصَى لِمَا لَبِثُوا أَمَدًا (12) نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُمْ بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى (13) وَرَبَطْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ مِنْ دُونِهِ إِلَهًا لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا (14) هَؤُلَاءِ قَوْمُنَا اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَوْلَا يَأْتُونَ عَلَيْهِمْ بِسُلْطَانٍ بَيِّنٍ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا (15) وَإِذِ اعْتَزَلْتُمُوهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ إِلَّا اللَّهَ فَأْوُوا إِلَى الْكَهْفِ يَنْشُرْ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيُهَيِّئْ لَكُمْ مِنْ أَمْرِكُمْ مِرْفَقًا (16) وَتَرَى الشَّمْسَ إِذَا طَلَعَتْ تَزَاوَرُ عَنْ كَهْفِهِمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَإِذَا غَرَبَتْ تَقْرِضُهُمْ ذَاتَ الشِّمَالِ وَهُمْ فِي فَجْوَةٍ مِنْهُ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ مَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ وَلِيًّا مُرْشِدًا (17) وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا (18)وَكَذَلِكَ بَعَثْنَاهُمْ لِيَتَسَاءَلُوا بَيْنَهُمْ قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالُوا رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثْتُمْ فَابْعَثُوا أَحَدَكُمْ بِوَرِقِكُمْ هَذِهِ إِلَى الْمَدِينَةِ فَلْيَنْظُرْ أَيُّهَا أَزْكَى طَعَامًا فَلْيَأْتِكُمْ بِرِزْقٍ مِنْهُ وَلْيَتَلَطَّفْ وَلَا يُشْعِرَنَّ بِكُمْ أَحَدًا (19) إِنَّهُمْ إِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا (20) وكَذَلِكَ أَعْثَرْنَا عَلَيْهِمْ لِيَعْلَمُوا أَنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَأَنَّ السَّاعَةَ لَا رَيْبَ فِيهَا إِذْ يَتَنَازَعُونَ بَيْنَهُمْ أَمْرَهُمْ فَقَالُوا ابْنُوا عَلَيْهِمْ بُنْيَانًا رَبُّهُمْ أَعْلَمُ بِهِمْ قَالَ الَّذِينَ غَلَبُوا عَلَى أَمْرِهِمْ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيْهِمْ مَسْجِدًا (21) سَيَقُولُونَ ثَلَاثَةٌ رَابِعُهُمْ كَلْبُهُمْ وَيَقُولُونَ خَمْسَةٌ سَادِسُهُمْ كَلْبُهُمْ رَجْمًا بِالْغَيْبِ وَيَقُولُونَ سَبْعَةٌ وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ قُلْ رَبِّي أَعْلَمُ بِعِدَّتِهِمْ مَا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا قَلِيلٌ فَلَا تُمَارِ فِيهِمْ إِلَّا مِرَاءً ظَاهِرًا وَلَا تَسْتَفْتِ فِيهِمْ مِنْهُمْ أَحَدًا (22) *** وَلَا تَقُولَنَّ لِشَيْءٍ إِنِّي فَاعِلٌ ذَلِكَ غَدًا (23) إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ وَاذْكُرْ رَبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَنْ يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًا (24) وَلَبِثُوا فِي كَهْفِهِمْ ثَلَاثَ مِائَةٍ سِنِينَ وَازْدَادُوا تِسْعًا (25) قُلِ اللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثُوا لَهُ غَيْبُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ أَبْصِرْ بِهِ وَأَسْمِعْ مَا لَهُمْ مِنْ دُونِهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا يُشْرِكُ فِي حُكْمِهِ أَحَدًا (26) *** وَلَا تَقُولَنَّ Va Lav TaQuLanNa (Va Lav TaFBGaLanNa) “Ve kavletmeyesin” Onlardan herhangi birinden fetva isteme. İcma ettikleri hususlarda açık delilin yoksa icmalarında kuşkuya düşme. Müsbet ilmin verilerini kabul et. İçtihatlarına ise asla uyma. Her topluluk kendi içtihat ve icmaları içinde yaşar. Müsbet ilmin verilerinden şüphe edilmeyecektir. Başkalarının içtihatlarına göre amel edilmeyecek, herkes kendi içtihatlarıyla hareket edecektir. Bilmediklerini bilenlere sorabilir. Anayasa Ek Maddesi** Madde x) Herkesin şeriatı kendi içtihatlarıdır. İçtihatlarda çelişkiler olmamalıdır. Doğa kanunlarına aykırı olmamalıdır. İcmalara aykırı olmamalıdır. Başkalarına zararlı olmamalıdır. Aykırı ise hakemlerce iptal edilir. Kendisi içtihat yapacak durumda değilse, içtihadı ile bucağının en çok âlim olanını tespit eder ve onun içtihatlarına tabi olur. Ocakta o ocağın ilk, bucakta o bucağın orta, ilde o ilin yüksek ehliyetlilerine, ülkede o ülkenin üstün ehliyetlilerine tabi olabilir. Çift vatandaşlık yoktur. Toplulukta iki türlü kural vardır. -Kurallardan biri genel kural olup kişilere ve yerlere göre değişmez. -İkincisi, yere veya zamana göre yapılacak işler vardır. Buna planlama diyoruz. İçtihat ve icma sistemini anlattıktan sonra şimdi planlamaya geçti. ... ... ...

Yorumcu

Yorum

Reşat Nuri Erol
14.08.2017
07:45

1967...1968...1969...AKEVLER 51 YILDIR ÇALIŞIYOR...2015...2016...2017

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 926

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 926. Hafta - 12 Ağustos 2017 - Fiyatı: www.akevler.org’a tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 926. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

“İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ, Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

***

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

İSLAMI ÜNIVERSITENIN ÇALIŞMA ESASLARI

Süleyman KARAGÜLLE

***

*“SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

‘FETÖ tasfiyesi.. AKP’ye kendi kendini tasfiye’!

‘Yeni Bir Devlet Kurmak’ mı dediniz! Okuyun…

‘Yeni İpek Yolu’ mu, ‘Yeni Hac Yolları’ mı?

‘Yeni İpek Yolu’ mu ‘Yeni Hac Yolları’ mı? (2)

Hak-batıl mücadelesi, İpek Yolu ve Hac Yolları

Reşat Nuri EROL

***

KEHF SÛRESİ - 8. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنْزَلَ عَلَى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِوَجًا (1) قَيِّمًا لِيُنْذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِنْ لَدُنْهُ وَيُبَشِّرَ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا (2) مَاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا (3) وَيُنْذِرَ الَّذِينَ قَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا (4) مَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ وَلَا لِآبَائِهِمْ كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِنْ يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًا (5) فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَى آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا (6)إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا (7) وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا (8) أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا (9) إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا (10) فَضَرَبْنَا عَلَى آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا (11) ثُمَّ بَعَثْنَاهُمْ لِنَعْلَمَ أَيُّ الْحِزْبَيْنِ أَحْصَى لِمَا لَبِثُوا أَمَدًا (12) نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُمْ بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى (13) وَرَبَطْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ مِنْ دُونِهِ إِلَهًا لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا (14) هَؤُلَاءِ قَوْمُنَا اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَوْلَا يَأْتُونَ عَلَيْهِمْ بِسُلْطَانٍ بَيِّنٍ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا (15) وَإِذِ اعْتَزَلْتُمُوهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ إِلَّا اللَّهَ فَأْوُوا إِلَى الْكَهْفِ يَنْشُرْ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيُهَيِّئْ لَكُمْ مِنْ أَمْرِكُمْ مِرْفَقًا (16) وَتَرَى الشَّمْسَ إِذَا طَلَعَتْ تَزَاوَرُ عَنْ كَهْفِهِمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَإِذَا غَرَبَتْ تَقْرِضُهُمْ ذَاتَ الشِّمَالِ وَهُمْ فِي فَجْوَةٍ مِنْهُ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ مَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ وَلِيًّا مُرْشِدًا (17) وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا (18)وَكَذَلِكَ بَعَثْنَاهُمْ لِيَتَسَاءَلُوا بَيْنَهُمْ قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالُوا رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثْتُمْ فَابْعَثُوا أَحَدَكُمْ بِوَرِقِكُمْ هَذِهِ إِلَى الْمَدِينَةِ فَلْيَنْظُرْ أَيُّهَا أَزْكَى طَعَامًا فَلْيَأْتِكُمْ بِرِزْقٍ مِنْهُ وَلْيَتَلَطَّفْ وَلَا يُشْعِرَنَّ بِكُمْ أَحَدًا (19) إِنَّهُمْ إِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا (20) وكَذَلِكَ أَعْثَرْنَا عَلَيْهِمْ لِيَعْلَمُوا أَنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَأَنَّ السَّاعَةَ لَا رَيْبَ فِيهَا إِذْ يَتَنَازَعُونَ بَيْنَهُمْ أَمْرَهُمْ فَقَالُوا ابْنُوا عَلَيْهِمْ بُنْيَانًا رَبُّهُمْ أَعْلَمُ بِهِمْ قَالَ الَّذِينَ غَلَبُوا عَلَى أَمْرِهِمْ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيْهِمْ مَسْجِدًا (21) سَيَقُولُونَ ثَلَاثَةٌ رَابِعُهُمْ كَلْبُهُمْ وَيَقُولُونَ خَمْسَةٌ سَادِسُهُمْ كَلْبُهُمْ رَجْمًا بِالْغَيْبِ وَيَقُولُونَ سَبْعَةٌ وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ قُلْ رَبِّي أَعْلَمُ بِعِدَّتِهِمْ مَا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا قَلِيلٌ فَلَا تُمَارِ فِيهِمْ إِلَّا مِرَاءً ظَاهِرًا وَلَا تَسْتَفْتِ فِيهِمْ مِنْهُمْ أَحَدًا (22)

***

وَلَا تَقُولَنَّ لِشَيْءٍ إِنِّي فَاعِلٌ ذَلِكَ غَدًا (23) إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ وَاذْكُرْ رَبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَنْ يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًا (24) وَلَبِثُوا فِي كَهْفِهِمْ ثَلَاثَ مِائَةٍ سِنِينَ وَازْدَادُوا تِسْعًا (25) قُلِ اللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثُوا لَهُ غَيْبُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ أَبْصِرْ بِهِ وَأَسْمِعْ مَا لَهُمْ مِنْ دُونِهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا يُشْرِكُ فِي حُكْمِهِ أَحَدًا (26)

***

وَلَا تَقُولَنَّ

Va Lav TaQuLanNa (Va Lav TaFBGaLanNa)

“Ve kavletmeyesin”

Onlardan herhangi birinden fetva isteme. İcma ettikleri hususlarda açık delilin yoksa icmalarında kuşkuya düşme. Müsbet ilmin verilerini kabul et. İçtihatlarına ise asla uyma.

Her topluluk kendi içtihat ve icmaları içinde yaşar. Müsbet ilmin verilerinden şüphe edilmeyecektir. Başkalarının içtihatlarına göre amel edilmeyecek, herkes kendi içtihatlarıyla hareket edecektir. Bilmediklerini bilenlere sorabilir.

Anayasa Ek Maddesi

Madde x) Herkesin şeriatı kendi içtihatlarıdır. İçtihatlarda çelişkiler olmamalıdır. Doğa kanunlarına aykırı olmamalıdır. İcmalara aykırı olmamalıdır. Başkalarına zararlı olmamalıdır. Aykırı ise hakemlerce iptal edilir. Kendisi içtihat yapacak durumda değilse, içtihadı ile bucağının en çok âlim olanını tespit eder ve onun içtihatlarına tabi olur. Ocakta o ocağın ilk, bucakta o bucağın orta, ilde o ilin yüksek ehliyetlilerine, ülkede o ülkenin üstün ehliyetlilerine tabi olabilir. Çift vatandaşlık yoktur.

Toplulukta iki türlü kural vardır.

-Kurallardan biri genel kural olup kişilere ve yerlere göre değişmez.

-İkincisi, yere veya zamana göre yapılacak işler vardır. Buna planlama diyoruz.

İçtihat ve icma sistemini anlattıktan sonra şimdi planlamaya geçti.

... ...

...

Sayı: 426 | Tarih: 13.08.2017

Mehmet Barlas
Olayı anlamak yerine “çok endişeliyim” demek çözüm mü?
Çok endişeliyim!
980 Okunma	Tayibet Erzen

Ergün Diler
Özel servis
Tarihi akış
978 Okunma 1 Yorum	Süleyman Karagülle

Ahmet Hakan
Milletçe kafayı yedik: Plajda bikiniyle namaz
Dejenere namaz
841 Okunma	Lütfi Hocaoğlu