17/06/2017
1- Misilleme
ABD’nin rakibi Moskova değil, Londra’dır. Londra Çin ile anlaştı ve İpekyolu’nu yapıyor. ABD yola karşı değil ama büyük ortak olmak istiyor. CHP’nin yürüyüşü de bu program içinde.
- Söylenenler doğru. Bir eksiği var, adresi yanlış. Savaş ABD ile İngiltere arasında değildir. Savaş Devletler ile Sermaye arasındadır. ABD’de de, İngiltere’de de Sermaye hakim. İpekyolu çekişmesi doğrudur. Ancak bu Devletler arası çatışma değil Sermaye’nin taşeronları arasındaki çatışmadır. Türkiye her iki tarafı idare ederek, Sermaye’yi karşısına almak istemiyor. 15 Temmuz’da darbe ile Erdoğan’ı indiremeyince Londra’da AK Parti ile görüştü. “İstanbul’a gelmeyin sizinle dünyaya hakim olalım” dedi. AK Parti bu vaade kandı. Bugünkü OHAL ve başkanlık oylaması o vaadin tuzağıdır. AK Parti yanılıyor. Sermaye mağlup olacak, Devletler galip gelecektir. Yanlış cephede oynuyor.
2- Pastör hukuku!
İzmir’de Diriliş kilisesinin Pastör’ü bir rahip değil, bir ajandır. Yıllardır Türkiye’deki tüm olayları Pentagon adına o yürütür. Türk adliyesince tutukludur. ABD başkanı Genelkurmay başkanı ve Dış İşleri bakanı defalarca Beyaz Saray’da bir araya gelip Pastör’ü kurtarmaya çalıştılar. Başaramadılar. Onsuz Türkiye’deki olayları tezgahlayamıyorlar.
- Çalışmalarımda hep MİT adına gelen ajanlarla karşılaştım. Hiçbirisini terslemedim. Bilmiyormuşum gibi davrandım. Onların her önerisinin kendilerinden değil de merkezden olduğunu kabul ettim. Önerileri MİT'in yapmadığını öğrendim. Sonunda gördüm ki öneriler MİT’in değil, CIA’nın. Daha sonra yine gördüm ki öneriler CIA’nın değil Sermaye’nin. Ne yapacaklarını onların konuşmasından öğrendim. Biz de Diriliş kilisesinin Pastör’ünü bir din adamıdır anlayışı içinde serbest bırakacağız. Tekrar kilisenin Pastör’ü olsun. Onun her hareketini takip edeceğiz. Görüşmeler yapacağız. Teklifler yapacağız. Önce onun Sermaye’nin mi yoksa devletin mi adamı olduğunu öğreneceğiz. Sonra kimlerle nasıl çalıştığı ve ne işler yaptığını öğreneceğiz. Ondan sonra Türkiye’yi kolay idare edersiniz. Bu Pastör bana göre ‘evet’ için çalışmıştır. Savaş, hukuk kuralları ile yapılamaz.
3-ABD yürüyor!
ABD’nin esas başkanı Trump değil Bannon’dur. Onu o başkan yapmıştır. ABD’yi o yönetiyor. Katar ile büyük darbe vurulan İpekyolu’na Orta Asya ile ikinci darbe vurulacak. CHP yürüyor aslında Pentagon yürüyor.
- Yazar hep kendisini kamufle ediyor. ABD başkanı Trump değil Sermaye’nin görevlisi Bannon’dur. Sermaye bir taraftan CHP milletvekilini hapse attırıyor. Diğer taraftan CHP yürüyor, Sermaye ne yapmak istiyor? İnsanları sokağa dökme başarısını deniyor. Türk Ordusu işaret vermedikçe Türk halkı sokağa dökülmez. Büyük devlet deneyimi budur. Sorunlar sokakta çözülmez. Çözülen sorunlar sokakta duyulur. Hep ikili oynayanlar iktidar olurlar. Güçlüyü seçerler ve onun yanında yer alırlar. Hep iktidarda kalmayacaklar. Gülen ve AK Parti hata yapıyor. Sermaye güçlü görünse de güçlü değildir. Mağlup olacaktır. Yönetim dinden siyasete, siyasetten ekonomiye geçti. Şimdi ekonomiden ilme geçecektir. Bilen galip gelecek.
4- Beyaz Saray yanarsa
ABD İngilizlerle savaştı, 1800’lerde İngilizler Beyaz Saray’ı yaktılar. Asıl savaş bunlar arasındadır. Şimdi de yakmak isteyecekler. Bir ara iki düşman anlaştı, birlikte dünyayı sömürdüler. CIA’nın karargahı idi. Finansı ise İngiltere sağlıyordu. Şimdi Pentagon’un yanında. Parası hala Londra’da.
- Gorbaçov’un devrimi ile ABD buraya girmek için taşeron aradı. Demirel’in aracılığı ile Gülen Cemaati’ni buldu. Akevler’den uzak durmaları şartı ile ABD kabul etti. Sermaye (Londra) ve CIA(Washington) birlikte Adil Düzen’e karşı bunları kullandılar ve desteklediler. Şimdi Devlet (Washington) ile Sermaye (Londra) arasında kavga var. Yazar bizim varsayımlarımızı belgelendirmiyor.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
Tarih nereye?
İnsanlık işçilik döneminden ortaklık dönemine geçiyor. Ekseriyet yönetiminden hicret demokrasisine geçiyor, ateizm laikliğinden, inanç özgürlüğü laikliğine geçiyor, teminatlı serbest eğitime geçiyor. Doğum sancısı içindedir. Sermaye ile bürokrasi çatışıyor. Hangisi galip gelecek? İkisi de mağlup olacak. Tarih inkılap gerçekleştirecektir.
Kısaca açıklarsak.
a)İşçilik döneminden ortaklık dönemine geçiyor. Çalışanlar işletmeden ücretlerini nakit olarak almayacaklar işletme payı olarak alacaklar. Paylarını nakit almak istedikleri kimselere satacaklar. Böylece işletmeye ortak olmuş olacaklardır. Sipariş kredisi çalışanlara da çalışmayanlara da avans olarak verilecektir. Faizli paranın misyonu sona erecektir.
b) İnsanlar semtler kuracaklar, bucaklar kuracaklar. Halk lojmanlı işyerlerinde çalışacak. Beğenmediği semti veya bucağı değiştirecektir. Ekseriyet kararı olmayacaktır. Nispi sistemle yönetilen bucakta yöneticiler tam yetkili olacak.
c) Ateizm de bir dindir. Onun da yaşam hakkı bardır. Herkes istediği tarikatları kuracak, kamu payını alacak. Kimse kimseye baskı yapmayacak. Ahlak ekonomiyi, yönetimi ve ilmi yönlendirmeyecek.
d) Milli Eğitim Bakanlığı olmayacak. Medreseler olacak. Her derse istediği programı istediği şekilde uygulayacak. Medreselerin ortak imtihanları onlar tarafından verilecek. Herkese dayanışma içinde güvence verecektir. Diplomayı veren diplomalının yaptığından sorumlu olacak. Halk diplomalılarla iş yaparsa işi teminatlı olacak. Örneğin ehliyeti olmayanlar da araba kullanabilecek ama kaza yaptığında kendisi ödeyecek. Ödeyemezse zorunlu çalışma yerlerine alınacak. Ehliyeti varsa dayanışma ortaklığı öder.
Sonuç olarak bugün bürokrasi ile kapitalizm arasında savaş var. İkisi de mağlup olacaktır. Adil Düzen gelecektir.