25.10.2016
Kendilerini toplumun kültür düzeyinin üzerinde gören ve seçilmişlerin iktidara sahip olmasını kabullenemeyen "Sözde seçkinler"in Tayyip Erdoğan'a kızıp Fethullah Gülen'in yandaşı olduklarını bile görmedik mi?
İşin kötüsü bu tür tutarsızlıklar siyasetçiler tarafından da sergilenir. Örneği, muhalefetteyken söylenenlerin tam tersinin iktidar olunca yapılması değil midir? "Biz iktidar olursak Çekiç Güç'ün görev süresini uzatmayacağız" diyenlerin, bu görev süresini kaç kez uzattığını görmedik mi?
Muhalefetteyken "Amerika ile ipleri kopartalım" diyenlerin, iktidar olunca bu defa Amerika'nın kucağına oturduğunu da gördük.
Özgür ve özerk olmak
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2016/10/25/tayyip-erdogana-kizip-fetonun-yandasi-olunur-mu
Yorum:
Bağnazların zaferi
Türkiye’deki siyaset tamamen buna dayanıyor. Yapılan her ne olursa olsun, her ne işe yararsa yarasın mühim değildir. Mühim ve öncelikli olan Erdoğan ve AK Parti tarafından yapılmamasıdır.
Aynen öyle!
Ülkede savaş çıkmış, darbe olmuş, hükümet batmış bunlar mühim değil. Yeter ki mevcut hükümet tökezlesin de, nasılsa son tekmeyi vuran elbet bulunur. Zihniyet bu.
Hiçbir şeyde denge yok. Bir taraf tüm kuvvetleri elinde tutarken, diğer taraf sadece yerinde muhalefet ama HER ŞEYE muhalefet ediyor. Akıntıya karşı kürek çekerken altın madalya bekleyen kürekçi misali, bir yerlerde umutla çırpınan bir tayfa var ama nafile. Düzen değişmedikçe bir başarı da söz konusu olmayacak. Yönetimden yargıya eleştirilecek çok şey var ama bunları konuşabilecek, tartışabilecek bir platform bile yok.
Bu ülkede SÖYLENENE değil söyleyene bakıldığı müddetçe işler böyle yürüyecek ve bir arpa boyu da yol alınamayacak. İşin kötü tarafı bu bağnazlık bugüne has değil, yarın roller değişince sahnede yine aynı oyun sergilenecek. Taraf derdine düşenlerin akılları başlarına gelince bakalım uğruna kaygılanacakları bir vatanları olacak mı?
Bu oyunun kazananı belli, biz boşuna düşünüp duralım.