Çağrısı çağ’ını kuracak bir gençlik çağrısı
Yusuf kaplan
04 Nisan 2016
Çağrı'sı çağ'ını kuramayan bir çağrı'nın da, o çağrı'nın bağlı'larının da varlığından ve yaşadığından söz edilemez.
Çağrı, çağ'ını kurmak, insanlığa hakikat çağlayan'ının leziz suyundan sunmak için vardır.
Ey Genç!
O yüzden şunu iyi bileceksin:
Mekke'de Müslüman zihni, idraki, şahsiyeti ve dili inşa edildi. Medine'de bu Müslüman zihni, idraki, şahsiyeti ve dili, Yer'ini buldu, dünyasını kurdu.
Mekke'de Çağrı “kuruldu”, Medine'de bu İlâhî Çağrı, Nebevî Çağ'ı kurdu. İkisinin hâsılasından, Hakikat Medeniyeti Çağlayanı doğdu.
Ey Genç!
Sen, rahmet peygamberinin ümmeti, insanlığın yükünü omuzlarında hisseden, bu büyük mesuliyetle insanlığın önünü açacak hakikat medeniyetinin öncü neferisin!
Unutma: Kur'ân, Hakikat'in Ses'i, Efendimiz (sav) Nefes'idir.
Hakikat'in ses verebilmesi, zaman-mekân'ın özü ve özeti, Sünnet-i Seniyye ile imkân dâhiline girebilir: Hakikat'in diriltici Ses'i, fıtratın tâ kendisi Sünnet-i Seniyye, kişide hem sûret hem de sîret hâline geldiği zaman nefes verebilir, nefes üfleyebilir, daha önemlisi de Nefes olabilir insanlığa!
Unutma bu Şaşmaz Hakikat'i aslâ!
…………………….
EY GENÇ! KALK VE NEBEVÎ HAKİKAT BAYRAĞINI DALGALANDIR!
Ey genç!
Bütün insanlık, hakikat pınarından kana kana içmek için seni bekliyor!
Bütün kâinât, bütün dağlar taşlar, uçan kuşlar senin gelişinin gerçeğe dönüşmesi için muazzam hakikat şarkısını bestelemek için arılar gibi çalışıyor!
Ey genç!
Hz. Adem aleyhisselâm gibi ubûdiyet ve hilâfet mükellefiyetine sahip bir şuurla, taze bir başlangıç yapmalı, insanlığı Hakkın hakikatiyle buluşturacak bir fütûhât-ı medeniyye yolculuğuna hazırlanmalısın!
Tıpkı Hz. Nuh aleyhisselâm gibi, şirk sularında boğulan ve yolunu şaşıran insanlığı gemisine alabilecek bir Hakk aşkı ve hakikat coşkusuyla donanmalısın!
Tıpkı Hz. Eyüp aleyhisselâm gibi, sabır ateşinde yanmalı, pişmeli ve olgunlaşmalısın!
Tıpkı Hz. İbrahim aleyhisselâm gibi, Nemrut ateşini “sâkin ol, sükûn bul ey ateş!” diyerek söndürebilmeli; insanlığı ezelî hakikat ufkuna kavuşturarak ebedî sekînet yurduna ulaştıracak teslimiyeti gösterebilmeli; dünyayı köleleştiren, dünyamızı cehenneme çeviren, insanları içlerinden vuran ego putlarını, para putlarını, kariyer putlarını, bilumum azmanlık putlarını yere serebilecek muhkem bir Hakk dostu ve hakikat umudu olabilmelisin!
Tıpkı Hz. Musa aleyhisselâm gibi, olmazları oldurtacak, bağnazların kalbini hakikate açacak, ısındıracak HAKİKAT İLMİ'nin bilgisiyle donanarak Firavunları şaşkına çevirebilmeli, Firavunların kölelerinin büyülerini bozabilmeli, insanlığı ve bütün varlığı ötelerin şarkısına hazırlayabilmelisin!
Tıpkı Hz. İsa alayhisselâm gibi, hastalara hayat bahşedebilecek, hasta ruhlara ruh üfleyebilecek, körleşen zihinleri hakikatin hakikatine ulaştırabilecek, insanlığa, Hakkın yüce ilminden emdiğin İRFAN HAKİKATİ'ni armağan edebilmelisin.
Ve tıpkı âlemlere rahmet olarak gönderilen bütün kelimelerin toplamı, hakikat ummanı, kâinâtın övüncü, kıvancı son peygamber Efendimiz (sav) gibi, ilk peygamberden itibaren, Rahman'ın rahmeti gereği gönderdiği bütün mesajları bir araya toplayan Kurân-ı Hakîm ile insanların hakkı batıldan, iyiyi kötüden, hayrı şerden, tevhid'i şirkten ayırt etmelerini sağlayacak Furkân-ı Hakîm'in zihinlere, kalplere ve ruhlara seslenebilecek HİKMET HAKİKATİ'nin sırlarını sunabilmelisin bütün insanlığa!
İnsanlık senin ilim, irfan ve hikmet menzillerindegerçekleştireceğin, insanlığın susuzluğunu gidereceğin yolculuktan devşireceğin hakikat medeniyetinin derûnî ilim ve fikir, ulvî sanat ve hayat verimlerine susamış durumda!
İnsanlık, hakikatin özlü sözünün özlü bir dille dile, düşünceye, hayata aktarılmasını bekleyen öncü diriliş ve varoluş erlerinin sesini ve nefesini bekliyor nefes nefese…
Görmüyor musun? O hâlde ne duruyorsun? Kalk ayağa öyleyse!
Ve ilim, irfan, hikmet burçlarında hakikat medeniyetinin sönmeyen nûruyla insanlığı, varlığı ve bütün dünyayı aydınlatacak, esenliğe çıkaracak, kardeşliğe, adalete ve hakkaniyete çağıracak hakikat çağının habercisi hakikat bayrağını dalgalandır!
Not: Bu yazının tam metni Şiar dergisinin Nisan sayısında yayımlandı.
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/cagrisi-cagini-kuracak-bir-genclik-cagrisi-2027989
yorum;
Eski gençler yeni gençler!
Eski gençler görmediklerine inanırlardı,
Yeni gençler görerek inanmak istiyor.
Yeni Müslüman gençlerde ha keza.
O zaman göstererek inandıranlar öne geçecek.
Bakmayın şimdi siz bazı gençlerin inanıyor
göründüklerine o sadece menfaatlenmek…
Eğer öyle olmasaydı 40 yıllık mücadele
Böyle mi semere verirdi.
Önümüzdeki dönemlerde yaşarsak göreceğiz.
Yazarımız Yusuf kaplan hala gençlere seslenerek
onların bir şeyler yapabileceğini zannediyor.
Ama onlar da akılsız değiller bekliyorlar, gençler ya
vakitleri bol.
1960’ lı yıllarda da ülkemizde benzer bir ümitsizlik hali hakimdi.
İzmir’de bir gurup Müslüman bu ümitsizliği kırmak için
Akevler kooperatifini kurdular.
Ümitsizliği de kırdılar.
İşte o kooperatif o günde önümüzdeki günlerde de
yazarımızın değimiyle dalga kıran ve dalga kuran oldu ve olacak.
Çünkü onların niyeti geçici problemleri çözmek değil gelecekteki
problemleri de çözecek bir ekol oluşturmaktı.
Oluştu da elhamdülillah.
Bu gün kim Akevlere bakmazsa çözemeyeceğini bilmeli,
bakmazsa da gideceğini.Ama on yıl ama yirmi yıl sonra.
Şimdi Akevler daha çok yerde çalışmaya başladı problemlerde
karmaşıklaştı.
Yazarımıza aynı şekilde seslenerek diyoruz ki;
Yusuf hocam buyurun Akevler Adil Düzen çalışanlarının
Bu kutlu 50 yıllık çalışmalarına katılın ve katılmalara vesile olun vesselam…