16.10.2015
Eski dilde "Uyur-gezer"in karşılığı olarak "Sairfilmenam" kavramı kullanılırdı. Bir de "Sairilfilmemat" kavramı vardı... Bu da "Ölü- gezer" anlamına gelirdi. Yeni dilimizde buna kısaca "Zombi" diyoruz. Acaba toplum olarak "Sairilfilmenam" mıyız, yoksa doğrudan "Sairilfilmemat" mıyız?
Sosyo- politik yaşamımız aslında Kafkayen bir öykü gibi değil mi? "Metamorfoz"un Samsa'sı bir sabah uyandığında kendini böcek olarak bulur yatağında. Ama onun yanına gelenler bu durumu görmezden gelirler ya...
Yaşamadık mı?
Bilincimiz sürekli algı operasyonları ile yönlendiriliyor ve biz bunun hâlâ farkında değiliz mesela... Örneğin "Psikolojik savaş"ın yöntemlerinin 28 Şubat postmodern darbesinde nasıl kullanıldığını, toplumun nasıl yanlış bilgilerle doldurulduğunu, yargının bile emir- komuta zinciri içinde brifinglendiğini, andıçların nasıl hazırlandığını, televizyon ekranlarına Aczimendilerin, Fadime Şahinlerin nasıl sürüldüklerini yaşamadık mı?
Acaba hangisiyiz?
Bazılarımız bunları görmezden gelmediler mi? "28 Şubat 1000 yıl sürecek" yavesini, köşelerinde ve yayınlarında yaşatmadılar mı? "28 Şubat"ta darbeye "Darbe" diyemeyenlerin şimdi de teröre "Terör" diyememeleri, sizi çok mu şaşırtıyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şu sözleri bugünkü tabloyu yansıtmıyor mu? "- Ülkemizde PKK terörünü, PKK'nın şehit ettiği güvenlik kuvvetlerimizi, katlettiği insanlarımızı görmezden gelen bir kesim var. Bunlar, PKK'yı ve örgütün güdümündeki diğer yapıları, onların mensuplarını parlatmak için adeta kırk takla atıyorlar."
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2015/10/16/darbeye-darbe-diyemeyenler-simdi-de-terore-teror-diyemiyor
Yorum:
Haklı ile Güçlünün Savaşı
Hazır mevzu ifade tutukluğuna gelmişken ve yazarımız Sayın Cumhurbaşkanından bahsetmişken hemen soralım; çok çok kısa bir süre önce, bütün eleştirilere ve uyarılara rağmen, “Açılım” sürecini başlatıp, İmralı’da mahkum olan bir terör örgütü liderini muhatap alıp, iç güvenlik(!) için kendisiyle masaya oturarak onu ve örgütünü meşrulaştıran bir lider neden şimdi aynı örgüt için terör de terör diye veryansında bulunuyor? Bu çelişkinin sebebi nedir?
…
Geçelim.
Bu ülkede ne zaman “hak” konuşulabilen bir kavram oldu ki?
Olaylar her zaman güçlü olanın penceresinden değerlendirildiğinden ancak onların izin verdiği ölçüde kendine toplumda yer bulabildi. 80 darbesiyle nefes alanlar bugünün şartları gereği, askeri vesayete savaş açanların kanatları altında darbe karşıtı oldular. Dün 28 Şubat’ı destekleyenler, hatta başlatanlar bugün yancı psikolojisiyle o günleri kınıyorlar. Durumun tahlili için öyle çok da kafa patlatmaya gerek yok. Bunun adı riyakarlıktır ve maalesef ki ülkemizde oldukça yaygındır. Güç odaklı zihniyetin davranış biçimidir bu. Güçlünün yanında yer alır ve böylece haklı olacağını sanır. Kendisine verilen süre dolduğunda ise asıl gücün hakkın yanında olduğunu kavrar ancak artık çok geç olmuştur.
Adil olmayan bu döngüde ayakta kalmanın tek yolu ise Hakkın varlığından bir an bile şüphe etmeyerek onu üstün kılmak için çalışmaktır.