Harun Özdemir
Modernleşmeye Müslümanların etkisi oldu mu?
8.05.2016
5739 Okunma, 0 Yorum

http://www.egedesonsoz.com/yazar/baslik/9778

 

Yahudiliğin ekonomisi, doğuş yıllarında hayvancılığa dayanıyordu. Tarım ve zanaatla Mısır’da tanıştılar. Küçük ticaretten uluslararası ticarete ise Kudüs’te Davud(as) (M.Ö.1000) ile geçtiler. Tüccar bir topluluk olmaları, kuzenleri Fenikeliler sayesinde oldu.

Asur ve Babil işgallerinde Akdeniz kıyı kentlerine dağılan Yahudiler, gittikleri yerlerde Fenikelilerin ticari ortağı oldular. Kartacalılar Roma’ya yenilince (M.Ö.146) Fenikeliler canlarını kurtarmak için Yahudiliğe “dönmek-converso” zorunda kaldılar.

Roma dönemindeki “büyük sürgün”den (M.S.70) sonra Yahudilerin çoğu yaşama ticaretle tutunabildi. Sıklıkla karşılaştıkları sürgünleri de yine ticaretle aşabildiler.  

***

İsa (as) ve arkadaşları, Kudüs’ten ayrılmak zorundaydı. Yeni Mesajı gittikleri yerlerde yoksul köylüler arasında daha kolay yaydılar. İsa’dan sonra da Hıristiyanların sayısı artmaya devam etti. Zamanla yoksul kentliler ve orta sınıf da yeni dini benimsedi. Aralarında az sayıda zengin tüccar da vardı ancak ilk dönem Hıristiyanlarının ekonomisi genel olarak tarım ve hayvancılığa dayanıyordu.

Hıristiyanlık; Batı ve Doğu Roma’ya hakim olduktan (M.S. 300’ler) sonra da ekonomi kırsal özelliğini sürdürdü.

***

Roma İmparatorluğu’nun en güçlü günlerinde Roma’nın nüfusu 500.000 ilken başkentte 50.000 Yahudi yaşıyordu. Roma’nın Hıristiyanlaşması, Yahudiler için zor günlerin başlangıcı oldu.

***

Ortaçağda Hıristiyan Avrupa, aynî (mal) ekonomiyi sürdürüyordu. Kilise, derebeyler ve krallıkların gelirleri, iklim koşullarına bağlıydı. Serbest ticaret gelişemediğinden altın ve gümüş de azdı.

Bu dönemde Kilise; Avrupa’da her şeydi. Rahipler; manastıra uğrayanları boş çevirmezdi. Yedirir, içirir, giydirirlerdi…  

Kardinaller ve metropolitler henüz altın sırmalı kostümlerle tanışmamıştı. Halka en yakın görünen rahipler de “bir lokma, bir hırka” ile yetinebiliyordu.

Oysa o dönemde Endülüs’te çok dinli ve mezhepli bilim, felsefe, hukuk ve ekonomi tartışmaları yapılıyordu. Henüz İbn-i Rüşd(1126-1198) doğmamıştı ama Endülüs’te İslâmî ilimlerin yenilenmesi tartışmaları siyasal iktidarı değiştirebiliyordu.

***

Endülüs’te “nakdî” bir ekonomi vardı ve ticaret çok canlıydı. Kuzey Afrika üzerinden Çin ve Hindistan’a, diğer yandan Güney, Orta ve Kuzey Avrupa’ya kadar ticaret yapılabiliyordu. Yahudi tüccarlar M.S. 1.100’lerde Avrupa’da rakipsizlerdi.

Herkes ticaret yapabiliyordu ama Yahudi tüccarların durumu daha farklıydı:

-Yahudiler ticaret yapmak zorundaydı! Büyük sürgünden sonra ticaret sanki tek seçenekleriydi.

-İşler yolunda iken Müslümanların birden fazla seçeneği vardı. Ticaret yapabildikleri gibi ganimet savaşlarına da katılabilirlerdi. Kötü durumda olanlar ise tarım ve hayvancılık yapabilirdi.

-Yahudiler gittikleri her yerde işbirliği yapabilecekleri dindaşları vardı. Müslüman tüccarlar arasındaki bağlar ise bu kadar güçlü değildi.

***

Avrupa’ya yoğunlaşan Endülüslü Yahudi tüccarlar, kazandıkları altın ve gümüş ile kriz dönemlerinde Kilise’yi, kralları, derebeyleri ve aristokrasiyi borçlandırdılar. Geri ödemeleri aksatsalar bile ihtiyaç halinde yeni borçlar alabiliyorlardı! Bu şekilde Avrupa üst sınıfı, borca ve nakit ekonomisine alıştırıldı.

Faizle borç” alanlar, bunu halktan gizlemekteydiler. Çünkü faiz / riba; Tevrat’ta ve İncil’de de büyük günah sayılmaktaydı. Halkın; kilisenin faizle borç aldığını öğrenmesi, her şeyin sonu olabilirdi.

Kilisenin gelirleri, giderlerini karşılayamıyordu ama rahiplerin orantısız harcamaları sürekli artıyordu.  

***

Ekonomik kriz”e yatırım yapan ve bu krizlerden beslenen Yahudi tüccarlar, krizlerde paralarına para katarak büyüttükleri sermayeleri ile “para ticareti (faiz/riba)” yapmaktaydılar.

***

Tekerleğin icadı, mekanik için ne ise “ekonomik kriz ve faiz” de, ticari tekellerin oluşması için o kadar önemliydi.

***

Müslüman tüccarlar, faiz için uygun ortamı bulamadıklarından zenginlikleri sınırlı oldu. “Faiz yasağı” ve “sermaye vergisi” tekelleşmeye engeldi.

Endülüs’ün büyüyen sermayesi Avrupa’yı keşfetmiş ve bu kıtaya yerleşmişti. Fakat siyasal himaye konusunda, ciddi sorunlar vardı!

Kanunî dönemine gelindiğinde alacağını tahsil edemeyen süper zenginler, bir yandan Osmanlı’dan yardım isterken, diğer yandan da “faiz fetvası” için Martin Luther(1483-1546) ve J.Calvin(1509-1564)’i destekliyordu.

17. yüzyıla gelindiğinde süper zenginler; Protestanlık ve milli kiliseler sayesinde faiz fetvasını alabilmiş ve Kilise’nin gücünü zayıflatmışlardı!

***

Tekerlek icat olmuştu ve mekaniğin yasaları “tekerleğe göre değişmek zorundaydı!”

Süper zenginler o kadar büyümüştü ki, Avrupa’nın güçlü kurumları ödeyemeyecekleri kadar borçlandırmışlardı.

Amerika kıtasından ve sömürgelerden gelen tonlarca altın ve gümüş, nasıl olmuşsa artık, çok geçmeden süper zenginlerin eline geçmişti. Servetlerinin miktarını bilen yoktu!

Sadece keşifler değil; bilim, sanat ve felsefe… Edebiyatın her türü… Matbaanın ürettiği her ürün, kitap, gazete ve dergi… Mühendislik ürünleri, patentler… Savaşlar, isyanlar ve ihtilaller ancak süper zenginlerin desteği ile yapılabiliyordu!

***

Ticari kapitalizm olgunlaşmış, finans kapitalizmine dönüşmüştü. Avrupa’da insani faaliyetler makroda sermayenin kontrolüne girmişti. Geriye son hamle kalmıştı: Krallıklar bitecek, “demokrasi” modern Avrupa’nın siyasal sistemi olacaktı.

Avrupa’nın geleneksel düzeni; süper zenginlerin desteklediği dini, ekonomik ve siyasi özgürlükler, bireysel haklar, eşitlik, adalet, halkın yönetimde söz sahibi olması gibi düşüncelerle yıkılmıştı. Eski düzenin yerini laik, liberal ve demokratik yönetimler almak zorundaydı.

Kapitalizmin mekaniği bunu gerektiriyordu.

Böylece modern Avrupa’nın son büyük devrimi de gerçek oldu! Büyük sermaye, modern kurumları inşa etmekte kararlıydı. Ekonomide serbest ticaret ne ise dinde laiklik, ilimde düşünce özgürlüğü, yönetimde de demokrasi o kadar önemliydi.

Batı Avrupa’da palazlanan ve yavaş yavaş dünyayı etkisi altına alan modernizmin özetin özeti hikâyesi bu olmalı!

Yaklaşık beş yüz yıldan beri serbest ticaret, laiklik, bilimsel özgürlük ve demokrasi “yükselen değer” olma özelliğini bugün de koruyor. Batı bu değerlerin hakikisini kendisine, sahtesini de bizim gibi ülkelere ihraç etmeye devam ediyor. Asıl düşündürücü olan “sahte modernliğin” bizdekinden daha iyi olması!

***

Müslümanlar yüzlerce yıllık birikimleri ile Batı modernizminin laiklik ve bilimsel özerkliğini etkilemiştir. Faizli işlemler dışarıda tutulacaksa serbest ticaret de Müslümanlara aittir.

“Burjuva demokrasisi”nin ise bizimle hiçbir ilgisi yoktur; bu tamamen batı burjuvazinin ürünüdür.

 






Çok Yorumlanan Makaleler
Harun Özdemir
Evlenme hakkı üzerine
11.07.2012 11626 Okunma
30 Yorum 18.07.2012 19:12
Harun Özdemir
Adem Tiflis'te insan oldu!
26.06.2012 10118 Okunma
17 Yorum 05.07.2012 21:40
Harun Özdemir
Zina, fuhuş ve azgınlık
13.07.2012 10864 Okunma
13 Yorum 20.07.2012 23:07
Harun Özdemir
Biyolojik ata ve hukukî anne ve baba
4.07.2012 8011 Okunma
13 Yorum 06.07.2012 14:24
Harun Özdemir
Yeni İslam felsefesi mümkün mü
31.07.2012 5560 Okunma
9 Yorum 03.08.2012 09:08
Harun Özdemir
Bir ülkenin barış üretebilme kabiliyeti
2.01.2017 6488 Okunma
8 Yorum 07.01.2017 00:10
Harun Özdemir
Parlamento Dışı İslâmcı anayasa çalışmaları
18.02.2016 7241 Okunma
6 Yorum 20.02.2016 23:32
Harun Özdemir
Egemenlik kimin
21.02.2017 5864 Okunma
5 Yorum 23.02.2017 00:29
Harun Özdemir
Hilkatin Mebdei ve Adem
24.06.2012 5994 Okunma
5 Yorum 26.06.2012 04:29
Harun Özdemir
Tüketme Hakkı
30.06.2012 5644 Okunma
5 Yorum 08.07.2012 10:58
Harun Özdemir
Ya yenilik ya da çürüme!
14.03.2016 7205 Okunma
5 Yorum 17.03.2016 17:56
Harun Özdemir
Şahitlik üzerine
15.07.2012 6189 Okunma
4 Yorum 15.07.2012 14:41
Harun Özdemir
Yeni Anayasanın kapsamı ve öngörüsü
3.07.2012 4791 Okunma
3 Yorum 07.07.2012 01:50
Harun Özdemir
"... ve hadîdi inzâl ettik..."
30.06.2012 5984 Okunma
3 Yorum 08.07.2012 10:24
Harun Özdemir
Yeni bir Anaysa mı yoksa yeni bir Teşkilât-ı Esas
30.06.2012 5630 Okunma
3 Yorum 01.07.2012 11:03
Harun Özdemir
Her şey çok farklı olabilirdi
16.01.2016 6841 Okunma
2 Yorum 21.01.2016 14:57
Harun Özdemir
Kılıçdaroğlu gıybeti ile sonuç almak
13.03.2017 5302 Okunma
2 Yorum 13.03.2017 21:07
Harun Özdemir
Fatih kaç yaşında cumhurbaşkanı oldu
12.04.2017 4888 Okunma
2 Yorum 12.04.2017 19:25
Harun Özdemir
Kur'an ve bedeni cezalar üzerine
6.06.2017 5587 Okunma
2 Yorum 08.06.2017 11:10
Harun Özdemir
İncire ve zeytine yemin olsun mu?!
14.06.2017 5766 Okunma
1 Yorum 14.06.2017 18:49
Harun Özdemir
Anayasa değişikliğinde neler var
3.04.2017 4803 Okunma
1 Yorum 03.04.2017 23:10
Harun Özdemir
Zor günlerdeyiz...
16.05.2017 5422 Okunma
1 Yorum 16.05.2017 10:26
Harun Özdemir
Avrupa'dan vazgeçebilir miyiz?!
20.03.2017 5100 Okunma
1 Yorum 20.03.2017 20:37
Harun Özdemir
İslamcılık üzerine
9.07.2017 5179 Okunma
1 Yorum 09.07.2017 09:20
Harun Özdemir
Müslümanın adı ne olmalı
9.08.2017 4808 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 12:53
Harun Özdemir
İslamofobinin kaynağı
9.08.2017 4618 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 13:09
Harun Özdemir
Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi
14.02.2017 5360 Okunma
1 Yorum 15.02.2017 17:05
Harun Özdemir
Fetva ekonomisi
29.02.2016 7042 Okunma
1 Yorum 29.02.2016 20:58
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ -2-
22.01.2017 5112 Okunma
1 Yorum 23.01.2017 21:39
Harun Özdemir
Anayasaların öncüsü Hz.Muhammed'dir
23.01.2017 7220 Okunma
1 Yorum 26.01.2017 10:28
Harun Özdemir
Kur'an neden tahrif olmadı
31.01.2017 5505 Okunma
1 Yorum 31.01.2017 22:47
Harun Özdemir
Karagülle İslâmcı mı?
22.02.2016 7401 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 22:17
Harun Özdemir
Müslümandan Burjuva olur mu?!
19.04.2016 6941 Okunma
1 Yorum 19.04.2016 22:36
Harun Özdemir
Beytü'l Hikme ve Nizamiye Medreselerinin etkileri
21.04.2016 8260 Okunma
1 Yorum 22.04.2016 09:08
Harun Özdemir
Bu terör değil; başka bir şey!
7.01.2017 5615 Okunma
1 Yorum 08.01.2017 01:12
Harun Özdemir
Ahlâk-ı Hamîde mi dedin?!
29.04.2016 7439 Okunma
1 Yorum 30.04.2016 00:58
Harun Özdemir
Savruluyoruz!
14.06.2016 6062 Okunma
1 Yorum 15.06.2016 01:50
Harun Özdemir
Batı gerçeği!
20.06.2016 4324 Okunma
Harun Özdemir
Doğu gerçeği!
23.06.2016 4853 Okunma
Harun Özdemir
Direnç eğitimi nedir?
27.06.2016 4148 Okunma
Harun Özdemir
İsyan günlerinde zekât!
8.07.2016 4021 Okunma
Harun Özdemir
Kur’an’ı anlama çabaları
8.07.2016 4049 Okunma
Harun Özdemir
Yaşar Nuri İslâmcılığı
17.07.2016 4075 Okunma
Harun Özdemir
Darbenin devamı var mı?
24.07.2016 4741 Okunma
Harun Özdemir
Adalet yönetimin temelidir.
25.07.2016 4080 Okunma
Harun Özdemir
Neden böyleyiz?!
9.08.2016 4801 Okunma
Harun Özdemir
Karanlık çağa doğru
9.08.2016 4480 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali -1-
19.12.2016 4218 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-2-
21.12.2016 4457 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-3- Son şansa zaman yok
27.12.2016 3707 Okunma
Harun Özdemir
Laiklik mi demokrasi mi?!
3.05.2016 5288 Okunma
Harun Özdemir
Modernleşmeye Müslümanların etkisi oldu mu?
8.05.2016 5739 Okunma
Harun Özdemir
Cumhuriyet ne kadar kalıcı?!
16.05.2016 5391 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcı şehir olabilir mi?!
20.05.2016 3879 Okunma
Harun Özdemir
Alem-i İslâm'da özgürlük sorunu
28.05.2016 3937 Okunma
Harun Özdemir
Marjinal İslâmcıların özgürlük arayışı
30.05.2016 3950 Okunma
Harun Özdemir
Köylü İslâm marjinal İslâm'a karşı
3.06.2016 3737 Okunma
Harun Özdemir
Devlet neden açık hedef?
5.06.2016 4452 Okunma
Harun Özdemir
Bu ne yaman çelişki!
8.06.2016 3807 Okunma
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ
8.01.2017 4919 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın özgürleşmesi mümkün mü?
16.01.2017 3623 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye neden demokratikleşemez?!
7.01.2017 3826 Okunma
Harun Özdemir
Bilim bizim neyimize!
25.04.2016 5264 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların ekonomiden ne anladıkladıklarına dair
26.02.2016 5475 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın Darwin'le imtihanı
6.02.2017 4493 Okunma
Harun Özdemir
Kim daha akıllı?!
10.02.2017 3548 Okunma
Harun Özdemir
Milli uzlaşma uluslararası kararlarla çelişirse
28.02.2017 3472 Okunma
Harun Özdemir
Darbeler önlenebilir mi?
3.03.2017 3776 Okunma
Harun Özdemir
Milli Mücadelede Yahudiler
7.03.2017 3990 Okunma
Harun Özdemir
Fıkıh Ekonomilerinin Teorisi
5.03.2016 5921 Okunma
Harun Özdemir
Seçim sizin; hangi İslâm?!
9.03.2016 5543 Okunma
Harun Özdemir
Dinimiz işleri; dinleri işimiz mi olmuş?!
13.03.2016 5496 Okunma
Harun Özdemir
ÖSYM Başkanı Sayın Prof.Dr. Ömer DEMİR'e açık mektup
21.03.2016 6185 Okunma
Harun Özdemir
Kadına eziyet dini bir vecibe midir?!
23.03.2016 5552 Okunma
Harun Özdemir
Kıskançlık öldürücüdür!
28.03.2016 6424 Okunma
Harun Özdemir
İki kadını şahit yapmak!
4.04.2016 5167 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an'ın şaşırttıkları!
8.04.2016 4959 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların sanata bakışı üzerine
13.04.2016 6473 Okunma
Harun Özdemir
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ'e...
21.01.2016 5401 Okunma
Harun Özdemir
Ulemanın "İlm-i siyaset" ile imtihanı
25.01.2016 5517 Okunma
Harun Özdemir
Modern Kadın Müslüman mı?!
2.02.2016 5343 Okunma
Harun Özdemir
Fransız kadın Müslüman olur mu?
7.02.2016 4957 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların Anayasa rüyası!
9.02.2016 5817 Okunma
Harun Özdemir
1921 Anayasasına İslâmcıların katkısı
13.02.2016 5443 Okunma
Harun Özdemir
Atatürk Anayasası, ABD Anayasasına nasıl yenildi?!
16.02.2016 5317 Okunma
Harun Özdemir
Sünnî İslâm ve Demokrasinin Geleceği
30.11.2015 5826 Okunma
Harun Özdemir
Umarım oyun içinde oyun yoktur
4.12.2015 5966 Okunma
Harun Özdemir
Ahlâksız İslâmcılık Olur mu?!
7.12.2015 5449 Okunma
Harun Özdemir
İlahiyat Fakülteleri kapatılmalı!
14.12.2015 5610 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcılığın Sezai Karakoç aşaması
18.12.2015 6957 Okunma
Harun Özdemir
Alevî İslâmcılık mümkün mü?
22.12.2015 6280 Okunma
Harun Özdemir
Masonluk ve İslâmcılar
28.12.2015 5871 Okunma
Harun Özdemir
Mason olmanın dayanılmaz faydaları?!!!
1.01.2016 6994 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların gelecek beklentisi
8.01.2016 5793 Okunma
Harun Özdemir
Gizli Servis İslâmı Loca İslamını Yendi mi?!
11.01.2016 6018 Okunma
Harun Özdemir
Bizans'tan Osmanlı'ya çöküş belirtileri
16.08.2017 2421 Okunma
Harun Özdemir
İslam'ın İstanbul ve Ankara yorumu
16.08.2017 2372 Okunma
Harun Özdemir
Kürt sosyolojisi
18.08.2017 2465 Okunma
Harun Özdemir
Kürt İslamı
18.08.2017 2481 Okunma
Harun Özdemir
İzmir İslamı
18.10.2017 3091 Okunma


© 2024 - Akevler