Harun Özdemir
Müslümandan Burjuva olur mu?!
19.04.2016
6929 Okunma, 1 Yorum

http://www.egedesonsoz.com/yazar/baslik/9737

 

Sözünü ettiğim tüccar; kazancını tefeciliğe dönüştürmeyen tüccardır. Bu yönüyle Müslüman tüccar, burjuva olamaz.

Uluslararası ticaret; aynı zamanda bir birinden farklı çok din, siyaset, kültür, felsefe, iklim, coğrafya, insan tanımak demektir. Tüccar kâra odaklanırken farklılıkları önemsemez; mal alır, mal satar, kısa süre sonra da yeni bir pazara doğru yola çıkar.

Ticaret bin yıllarca böyle yapıldı.

Herkesin birbirini az-çok tanıyabildiği küçük topluluklarda yapılan az sermayeli ticaret de küçümsenmemeli. Bizim üzerinde durduğumuz ticaret ise, insanlarda görgü patlaması yapan ve büyük değişimlerin öncüsü “uluslararası” boyutlarda olanıdır. 

***

Soyluların ve eşrafın güçlü, geri kalanların köle veya maraba olduğu toplulukların ekonomisi, ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılığa, biraz da küçük meslek gruplarına dayanır. Bu tür topluluklar duygusal, destancı, masalcı, hikâyeci ve mitoloji düşkünü olur.

Toprağa bağlı topluluklar büyüyemezler. Toprağın besleyebildiği kadar nüfus barınır, geri kalanı tarım ve hayvancılık yapabilecekleri yeni topraklara göç eder. 

Tarım toplumu insanları, zamanlarının az bir kısmında ekim yapar, sonra ürünlerin olgunlaşmasını bekler. Ürünler toplanır, paylaşılır… yeni tarım sezonuna kadar zaman geçirecek konulara yoğunlaşırlar. Bu da çoğunlukla destan, masal, hikâye, menkıbe ve mitoloji dinletileri olur. Birileri anlatır diğerleri dinler!

Her topluluğun tarımcı bir dönemi vardır. Bundan çok azı kurtulabilmiştir. Kurtuluşu seçenlerin başvurdukları yol, küçükten başlayıp uluslar arası pazara kadar uzanabilen çok kârlı ama bir o kadar beceri isteyen ticarettir.

***

Tüccar ile köylü arasında gözle görülür farklar vardır:

-Tüccar rasyonel ve çıkarcıdır. Duygusal olamaz! Köylü ise duygusaldır! Aşk ve kahramanlık hikâyelerini çok sever!

-Köylüler birbirilerinin yakın veya uzak akrabalarıdır. Aralarındaki “duygusal-psikolojik” ilişkiler çok güçlüdür. Bu nedenle köyde hukuk ve kurumsal ilişki oluşamaz! Sorun çıktığında büyükler araya girer, psikolojik faktörler gözetilerek çözülür. Ticaretin egemen olduğu toplumlarda ise ilişkiler, kurallar ve kurumlarla yürütülür. Her şey yazılır ve belgelenir. Sıklıkla başvurulan yöntem hukuk, sözleşme ve mahkemelerdir.

-Psikolojik faktörlerin güçlü olduğu toplumlarda bilim ve felsefe oluşmaz! Dışarıdan alınsa bile geliştirilemez! Tüccar adam; rasyonaliteden vazgeçemeyeceği için yaratıcı bilimleri, felsefe ve sanatları önemser, alır ve satar! Uygun gördüğünü de himaye eder! 

-Köylü kurnazdır; bunu marifet sayar! Tüccar ise akıllı olmaya çalışır!

-Tüccar her dine, siyasal sisteme, kültüre… saygılıdır. Köylü ise faklı dinleri, kültürleri, rejimleri… tehdit görür. Laikliği, demokrasiyi, liberalizmi, her türlü özgürlüğü ancak tüccarlar anlayabilir ve yaşatabilir. Bu nedenle insanlık, açık toplumu ticarete borçludur!

-Tüccarın kârı, her farklılığa saygılı olmakla başlar. Köylünün farklılıklara saygı göstererek kazanacağı bir kâr yoktur!

-Tüccar malla birlikte bilgi ve kültür de taşır! Yararlı olanı keşfeder! Köylü aynı oyunlar, masallar ve destanlarla bir ömür tüketebilir!

-Tüccar çoğu zaman seferdedir, dolayısıyla dinî yaşamı zorluklardan dolayı yarılanmıştır. Köylüler ise dinlerini hikâyeleştirerek anlayabilir ve hurafelerle yaşatabilirler! Dolayısıyla mantıkî ve ilmi açıklamalardan hoşlanmazlar!

-Tüccarların rasyonel ve pragmatik gözlemlerle topladıkları bilgiler, bir süre sonra bilim ve felsefeye dönüşebilir. Onlar her değerli malı, sanat eserini, sözü ve inancı, üzerine kâr da ekleyerek satabilirler! Köylünün aklı ise bunlara ermez!

- Tüccar için köylü tehdit değildir. Köylü de tüccarsız yapamaz! Tüccara tehdit, siyasetten gelir! Düşüncesiz ve görgüsüz krallar/sultanlar, aşırı zenginleri sevmezler. Hem kıskanırlar hem de tehdit görürler. Güç yetirdiğinin malına da el koyarlar. Dış dünya ile entegre olamamış tüccar, savunmasızdır. Ama Venedikli veya Cenovalı tüccarlar dünya sistemine entegre olduklarından servetlerini güvene alabilmişlerdir. Bunların mallarına el koymak, ciddi bir savaşı göze almak demektir!  

-Siyaset kurumu, gücü oranında ticari sermayeye el koymaya çalışırken köylüler ise sebebini anlayamadıkları ağır vergilerle boğuşmak zorunda kalırlar.

*** 

Tüccarların tepki görmesinin bir nedeni kıskançlıktır. Bir nedeni de ticaretin yapılış şeklidir: Ticareti, çok sermayesi olan, yorucu yolculukları ve yüksek riskleri göze alanlar yapabilir. Bu her zaman kazandırmayabilir de! Ama tüccar her koşulda akıllı ve çıkarcı olmak zorundadır.

Daha çok kazanmak isteyen bir tüccar bazen kestirme yollara da başvurabilir! Savaşlar veya iç isyanlar… Doğal, bazen de yapay ekonomik krizler… Buna hazırlığı olan tüccar, stokladığı malları birkaç misli fiyata satarak anormal kazançlar elde edebilir…

İbn-i Haldun gibi birçok sultana danışmalık yapan bir âlim bile tüccarları “fırsatçı”, “karaborsacı”… gösterebilmiştir. İlm-i Nücûm’a akıl erdiren İbn-i Haldun, ne yazık ki, fıkıhçılar kadar “ekonomi-politik”e kafa yormamıştır. Peygamberin ticarete ve tüccara tanıdığı serbestliğe, sultanlar ve sahibinin sesi ulema akıl erdirememiştir.

***

İlk dönemin Müslümanları tüccardı ve akıllı insanlardı. İslâm’ı “hemen” kabul edecek kadar tez canlı değillerdi. Hz.Muhammed’in ne kadar ciddi olduğunu da sınamak istiyorlardı.

Kureyş’in direnişi, kabul edilebilir sınırlar içindeydi. İslâm’ın anlaşılması için önemli birikimler de bu direnişler sırasında ortaya çıktı.

Çok geçmeden herkes Müslüman oldu. Çünkü İslâm Dini ticareti övüyordu, en helal kazancın, sömürüsüz ticaret olduğunu söylüyordu.  

***

Sonuç olarak

Bugün anlatılan; Hz.Muhammed öncesi ve sonrası tarih bilgileri, rivayet edilen hadisler, yorumlanmaya çalışılan Kur’an, sanat, edebiyat ve mimari… henüz şehirleşememiş köylülerin anlayabileceği, aslında isteseler de anlayamayacakları İslâm’dı.

En birikimli ülke Türkiye olabilir. Bir türlü “değer” üretemeyen dindarlığın verimsizliğini, 1950’den sonra şehirleşmeye başlayan dağlı ve köylü kalabalığın görgü eksikliğinde bulmak mümkündür.

50 cilt kitap yazan da, görgü ve pratik eksikliğinden dolayı, bir köy veya apartmanı adaletle veya bir şirketi verimlilikle idare edemez! Bu nedenle, yazdıkları da bir işe yaramaz!

Bu insanlara “Kes-yapıştırla ilim olmaz!” deseniz de anlamazlar!

30 yıldır devam eden ve daha ne kadar süreceği bilinmeyen PKK terörünün nedenini, on binlerce yıldan beri dağda yaşayan Kürtlerin kent yaşamını sindirememesinde bulabiliriz.

İsteyen PKK sorununu “Halkın acıları!”na, isteyen “Apo’nun liderlik becerisi!”ne, isteyen de “Dış güçlere!” bağlayabilir! 

Ortada apaçık bir sosyolojik boşluk varsa, birileri bunu dolduracaktı!

 

 


YorumcuYorum
Ahmet Yücel
19.04.2016
22:36

Allah razı olsun hocam.

"Ortada apaçık bir sosyolojik boşluk varsa, birileri bunu dolduracaktı! "

Önemli olan bir konu da, bu boşluğun neden oluştuğunu tespit ederek, boşluğu dolduracak çözüm yollarını uygulamaktır.

80 yıldır verilen eğitimle maneviyattan uzak, maddeci bir nesil yetiştirilmek istendi. Madde ön plana çıkınca, din ikinci planda kaldı.Sayın cumhurbaşkanımızın daha önce söylediği: "DİNDAR NESİL YETİŞTİRECEĞİZ." sözüne karşı çıkanlar oldu. Bu konuda yeterince adım atılamadı. 

Ana okullarından liseler dahil, seviyelere uygun uygulamalı manevi eğitim/Din ve Ahlak Eğitimi verebilseydik...Bugün bu konuya ehemmiyet verilse 10 yıl gibi kısa bir zamanda bu boşluk büyük oranda dolacaktır.

Dini ahlaki yönden olgun bir nesil açta kalsa, teröre destek olmaz. Öldürülürse şehit olacağını bilen bir nesil, canını vatan için verir yine de teröre destek vermez.

Yazınız için tekrar Allah razı olsun, diyorum. Yazınızın bitiş cümlesinden itibaren devamını da okumak istiyoruz. Allah'a emanet olunuz. Selamlar.





Çok Yorumlanan Makaleler
Harun Özdemir
Evlenme hakkı üzerine
11.07.2012 11610 Okunma
30 Yorum 18.07.2012 19:12
Harun Özdemir
Adem Tiflis'te insan oldu!
26.06.2012 10102 Okunma
17 Yorum 05.07.2012 21:40
Harun Özdemir
Zina, fuhuş ve azgınlık
13.07.2012 10855 Okunma
13 Yorum 20.07.2012 23:07
Harun Özdemir
Biyolojik ata ve hukukî anne ve baba
4.07.2012 7999 Okunma
13 Yorum 06.07.2012 14:24
Harun Özdemir
Yeni İslam felsefesi mümkün mü
31.07.2012 5550 Okunma
9 Yorum 03.08.2012 09:08
Harun Özdemir
Bir ülkenin barış üretebilme kabiliyeti
2.01.2017 6473 Okunma
8 Yorum 07.01.2017 00:10
Harun Özdemir
Parlamento Dışı İslâmcı anayasa çalışmaları
18.02.2016 7225 Okunma
6 Yorum 20.02.2016 23:32
Harun Özdemir
Egemenlik kimin
21.02.2017 5849 Okunma
5 Yorum 23.02.2017 00:29
Harun Özdemir
Hilkatin Mebdei ve Adem
24.06.2012 5982 Okunma
5 Yorum 26.06.2012 04:29
Harun Özdemir
Tüketme Hakkı
30.06.2012 5633 Okunma
5 Yorum 08.07.2012 10:58
Harun Özdemir
Ya yenilik ya da çürüme!
14.03.2016 7193 Okunma
5 Yorum 17.03.2016 17:56
Harun Özdemir
Şahitlik üzerine
15.07.2012 6178 Okunma
4 Yorum 15.07.2012 14:41
Harun Özdemir
Yeni Anayasanın kapsamı ve öngörüsü
3.07.2012 4784 Okunma
3 Yorum 07.07.2012 01:50
Harun Özdemir
"... ve hadîdi inzâl ettik..."
30.06.2012 5975 Okunma
3 Yorum 08.07.2012 10:24
Harun Özdemir
Yeni bir Anaysa mı yoksa yeni bir Teşkilât-ı Esas
30.06.2012 5619 Okunma
3 Yorum 01.07.2012 11:03
Harun Özdemir
Her şey çok farklı olabilirdi
16.01.2016 6829 Okunma
2 Yorum 21.01.2016 14:57
Harun Özdemir
Kılıçdaroğlu gıybeti ile sonuç almak
13.03.2017 5286 Okunma
2 Yorum 13.03.2017 21:07
Harun Özdemir
Fatih kaç yaşında cumhurbaşkanı oldu
12.04.2017 4873 Okunma
2 Yorum 12.04.2017 19:25
Harun Özdemir
Kur'an ve bedeni cezalar üzerine
6.06.2017 5572 Okunma
2 Yorum 08.06.2017 11:10
Harun Özdemir
İncire ve zeytine yemin olsun mu?!
14.06.2017 5754 Okunma
1 Yorum 14.06.2017 18:49
Harun Özdemir
Anayasa değişikliğinde neler var
3.04.2017 4790 Okunma
1 Yorum 03.04.2017 23:10
Harun Özdemir
Zor günlerdeyiz...
16.05.2017 5404 Okunma
1 Yorum 16.05.2017 10:26
Harun Özdemir
Avrupa'dan vazgeçebilir miyiz?!
20.03.2017 5085 Okunma
1 Yorum 20.03.2017 20:37
Harun Özdemir
İslamcılık üzerine
9.07.2017 5165 Okunma
1 Yorum 09.07.2017 09:20
Harun Özdemir
Müslümanın adı ne olmalı
9.08.2017 4794 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 12:53
Harun Özdemir
İslamofobinin kaynağı
9.08.2017 4601 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 13:09
Harun Özdemir
Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi
14.02.2017 5348 Okunma
1 Yorum 15.02.2017 17:05
Harun Özdemir
Fetva ekonomisi
29.02.2016 7029 Okunma
1 Yorum 29.02.2016 20:58
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ -2-
22.01.2017 5100 Okunma
1 Yorum 23.01.2017 21:39
Harun Özdemir
Anayasaların öncüsü Hz.Muhammed'dir
23.01.2017 7209 Okunma
1 Yorum 26.01.2017 10:28
Harun Özdemir
Kur'an neden tahrif olmadı
31.01.2017 5491 Okunma
1 Yorum 31.01.2017 22:47
Harun Özdemir
Karagülle İslâmcı mı?
22.02.2016 7387 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 22:17
Harun Özdemir
Müslümandan Burjuva olur mu?!
19.04.2016 6929 Okunma
1 Yorum 19.04.2016 22:36
Harun Özdemir
Beytü'l Hikme ve Nizamiye Medreselerinin etkileri
21.04.2016 8248 Okunma
1 Yorum 22.04.2016 09:08
Harun Özdemir
Bu terör değil; başka bir şey!
7.01.2017 5602 Okunma
1 Yorum 08.01.2017 01:12
Harun Özdemir
Ahlâk-ı Hamîde mi dedin?!
29.04.2016 7422 Okunma
1 Yorum 30.04.2016 00:58
Harun Özdemir
Savruluyoruz!
14.06.2016 6048 Okunma
1 Yorum 15.06.2016 01:50
Harun Özdemir
Batı gerçeği!
20.06.2016 4315 Okunma
Harun Özdemir
Doğu gerçeği!
23.06.2016 4836 Okunma
Harun Özdemir
Direnç eğitimi nedir?
27.06.2016 4136 Okunma
Harun Özdemir
İsyan günlerinde zekât!
8.07.2016 4012 Okunma
Harun Özdemir
Kur’an’ı anlama çabaları
8.07.2016 4040 Okunma
Harun Özdemir
Yaşar Nuri İslâmcılığı
17.07.2016 4064 Okunma
Harun Özdemir
Darbenin devamı var mı?
24.07.2016 4729 Okunma
Harun Özdemir
Adalet yönetimin temelidir.
25.07.2016 4069 Okunma
Harun Özdemir
Neden böyleyiz?!
9.08.2016 4788 Okunma
Harun Özdemir
Karanlık çağa doğru
9.08.2016 4470 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali -1-
19.12.2016 4206 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-2-
21.12.2016 4448 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-3- Son şansa zaman yok
27.12.2016 3698 Okunma
Harun Özdemir
Laiklik mi demokrasi mi?!
3.05.2016 5279 Okunma
Harun Özdemir
Modernleşmeye Müslümanların etkisi oldu mu?
8.05.2016 5730 Okunma
Harun Özdemir
Cumhuriyet ne kadar kalıcı?!
16.05.2016 5380 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcı şehir olabilir mi?!
20.05.2016 3867 Okunma
Harun Özdemir
Alem-i İslâm'da özgürlük sorunu
28.05.2016 3930 Okunma
Harun Özdemir
Marjinal İslâmcıların özgürlük arayışı
30.05.2016 3942 Okunma
Harun Özdemir
Köylü İslâm marjinal İslâm'a karşı
3.06.2016 3728 Okunma
Harun Özdemir
Devlet neden açık hedef?
5.06.2016 4443 Okunma
Harun Özdemir
Bu ne yaman çelişki!
8.06.2016 3800 Okunma
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ
8.01.2017 4911 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın özgürleşmesi mümkün mü?
16.01.2017 3613 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye neden demokratikleşemez?!
7.01.2017 3816 Okunma
Harun Özdemir
Bilim bizim neyimize!
25.04.2016 5256 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların ekonomiden ne anladıkladıklarına dair
26.02.2016 5463 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın Darwin'le imtihanı
6.02.2017 4485 Okunma
Harun Özdemir
Kim daha akıllı?!
10.02.2017 3539 Okunma
Harun Özdemir
Milli uzlaşma uluslararası kararlarla çelişirse
28.02.2017 3461 Okunma
Harun Özdemir
Darbeler önlenebilir mi?
3.03.2017 3763 Okunma
Harun Özdemir
Milli Mücadelede Yahudiler
7.03.2017 3979 Okunma
Harun Özdemir
Fıkıh Ekonomilerinin Teorisi
5.03.2016 5910 Okunma
Harun Özdemir
Seçim sizin; hangi İslâm?!
9.03.2016 5530 Okunma
Harun Özdemir
Dinimiz işleri; dinleri işimiz mi olmuş?!
13.03.2016 5483 Okunma
Harun Özdemir
ÖSYM Başkanı Sayın Prof.Dr. Ömer DEMİR'e açık mektup
21.03.2016 6176 Okunma
Harun Özdemir
Kadına eziyet dini bir vecibe midir?!
23.03.2016 5545 Okunma
Harun Özdemir
Kıskançlık öldürücüdür!
28.03.2016 6414 Okunma
Harun Özdemir
İki kadını şahit yapmak!
4.04.2016 5159 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an'ın şaşırttıkları!
8.04.2016 4951 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların sanata bakışı üzerine
13.04.2016 6463 Okunma
Harun Özdemir
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ'e...
21.01.2016 5391 Okunma
Harun Özdemir
Ulemanın "İlm-i siyaset" ile imtihanı
25.01.2016 5509 Okunma
Harun Özdemir
Modern Kadın Müslüman mı?!
2.02.2016 5332 Okunma
Harun Özdemir
Fransız kadın Müslüman olur mu?
7.02.2016 4949 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların Anayasa rüyası!
9.02.2016 5806 Okunma
Harun Özdemir
1921 Anayasasına İslâmcıların katkısı
13.02.2016 5432 Okunma
Harun Özdemir
Atatürk Anayasası, ABD Anayasasına nasıl yenildi?!
16.02.2016 5309 Okunma
Harun Özdemir
Sünnî İslâm ve Demokrasinin Geleceği
30.11.2015 5816 Okunma
Harun Özdemir
Umarım oyun içinde oyun yoktur
4.12.2015 5957 Okunma
Harun Özdemir
Ahlâksız İslâmcılık Olur mu?!
7.12.2015 5441 Okunma
Harun Özdemir
İlahiyat Fakülteleri kapatılmalı!
14.12.2015 5599 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcılığın Sezai Karakoç aşaması
18.12.2015 6941 Okunma
Harun Özdemir
Alevî İslâmcılık mümkün mü?
22.12.2015 6269 Okunma
Harun Özdemir
Masonluk ve İslâmcılar
28.12.2015 5856 Okunma
Harun Özdemir
Mason olmanın dayanılmaz faydaları?!!!
1.01.2016 6981 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların gelecek beklentisi
8.01.2016 5783 Okunma
Harun Özdemir
Gizli Servis İslâmı Loca İslamını Yendi mi?!
11.01.2016 6006 Okunma
Harun Özdemir
Bizans'tan Osmanlı'ya çöküş belirtileri
16.08.2017 2414 Okunma
Harun Özdemir
İslam'ın İstanbul ve Ankara yorumu
16.08.2017 2365 Okunma
Harun Özdemir
Kürt sosyolojisi
18.08.2017 2459 Okunma
Harun Özdemir
Kürt İslamı
18.08.2017 2475 Okunma
Harun Özdemir
İzmir İslamı
18.10.2017 3083 Okunma