ÖNSÖZ 2
Bugünkü insan 64.000 sene önce yaratıldı. 32.000 sene Toplayıcılık, 16.000 sene Avcılık, 8.000 sene Çobanlık, 4.000 sene Tarım, 2.000 sene Pazarcılık 1.000 sene Tüccarlık, 500 senedir işçilik dönemini yaşamaktadır.
Bu ekonomik ve sosyal gelişmelerin son dönemleri tarihi bilgilerle, ilk dönemleri ise ikili sistemi esas alan ekstraplasyon yöntemi ile belirlenmiştir. Bu husustaki tarihi gelişmeleri gösteren tablolar Süleyman Akdemir tarafından yazılan Sosyal Denge I Devlet Yapısının Tarihi Seyri 1990 İşaret Yayınları isimli eserde yirmi iki yıl önce ortaya konulmuştur. Şimdilerde insan DNA'sı üzerinde yapılan araştırmalar ile insanın başlangıcı üzerinden bu kadar yıl geçmiş olduğu açık olarak belirlenmiştir.
Ayrıca siyasi bakımdan milattan 3.000 yıl önce Mezopotamya'da site devletlerinin kurulmuş olduğu görülmektedir. 500 sene sonra Eski Mısır'da ulusal bir devlet kurulmuştur. Milattan önce 1.000 yıllarında Filistin'de İbraniler yerinden yönetimi esas alan merkezi ulusal devlet örneğini vermişlerdir. Hz. İsa ulusal devlet örneğini beşerileştirmiş ve böylece Roma uygarlığı doğmuştur. Kur'an'ın getirmiş olduğu içtihada yani ilmi araştırmalara ve görüşlere dayalı peygambersiz ilk uygulama Birinci İslam Uygarlığı ile tarih sahnesinde yer almıştır.
Yeni uygarlık iki uygarlığın sentezinden doğar. III. Bin yıl uygarlığı İslam ile Batı uygarlığının sentezi ile meydana gelecektir. Uygarlık doğarken bir ulus bu doğuşa öncülük eder. Bize göre geleceğin uygarlığının öncülüğünü Türkiye halklarına dayanan Türk ulusu yapacaktır
Doğuda yaşanmış Birinci İslam Uygarlığı döneminde hukuk ve yönetim gelişmiş, bin yıl içinde bu uygarlık ve getirdiği kurumlar yaşlanmış ve tarih sahnesinden çekilmiştir. Batı içtihada ve tüme varım yönetimine dayanmış olan İslam uygarlığının tümevarım yöntemini tekniğe ve ekonomiye uygulayarak hamleler yapmıştır. Ancak, günümüzde batının tekniğe ve ekonomiye dayalı uygarlığı en yüksek düzeyde olsa bile, o da yaşlanmaya başlamış ve tarih sahnesinden bir müddet sonra çekilecek döneme yaklaşmıştır.
Yapılacak iş, bir taraftan batının müspet ilimlerde almış olduğu mesafelerden yaralanırken, diğer taraftan doğunun ve özellikle İslamiyet'in sosyal ilimlerdeki ve hukuk alanındaki geçmişini değerlendirmek ve bu iki
uygarlığın sentezini yaparak III.bin yılın hukuku ile yönetim sistemini ortaya koymaktan ibarettir.
İzmir'de Akevler Kooperatifi bünyesinde 1960'lardan beri bu hususlar üzerine çalışmalar ve araştırmalar yapılmaktadır. Ekonomide kooperatif olarak sistem denemesini yapmıştır. Dinde bütün cemaatleri, siyasette mili görüşü esas alan partileri desteklemiştir. Bu ekol tarafından varılmış olan ilmi sonuçlar, gerek cemaatlere ve gerekse siyasi partilere sürekli aktarılmaya çalışılmıştır. Bu ekip ilmi çalışmalara aralıksız devam etmiştir. Bu kitap Akevlerin kırk beş yıllık ortak çalışmasının sonuçlarını içeren bir eserdir. Son şekli Süleyman Akdemir tarafından verilmiştir. Oluşturma Erbakan dahil birçok katılımlarla sağlanmıştır. Sorumluluk ise ikimize ait olduğu için ikimizin imzasını taşımaktadır.
İçinde yazılanların değişmez doğrular olduğu söylenmemektedir. Hatta emin olunan doğrulardır da denmemektedir. Siz okuyuculara bize göre varılan görüşlerle sonuçların arz edilmesi ve katkılarınızın beklenmesidir.
Bize göre, asıl ideal anayasa bundan sonra yayınlanacak olan "Adil düzene göre insanlık anayasası" adını taşımaktadır. Bu çalışma ile birlikte yayınlanması düşünülmüşse de, son şeklini almamış olması ve ayrı bir çalışma halinde sunulmasının daha faydalı olacağı kanaatiyle sonraya bırakılmıştır. Bu sene içinde yayına hazır hale getirilecektir. İnsanlık Anayasası öncelikle bilim dünyasında tartışmaya açılmalı ve değerlendirilmelidir.
Türkiye'nin kabul edeceği anayasada ise acillik bulunmaktadır. Bizce Meclis ortaya konulan metinlerde yer almış olan ortak görüşleri ve paydayı belirleyen konuları esas alan bir metni kabul ederek, anayasayı seçimden önce çıkarmaya çalışmalıdır. Bunu seçimden önce başaramadığı takdirde tüm siyasi partiler seçime ortaya çıkmış olan anayasa metinlerinde yer almış olan ortak paydaları öne çıkaran ve savunan parti programları ile seçime girmelidirler. İhtilaflı konular ise parti programlarının ayrı bölümlerinde yer almalıdır. Herkes ortak payda ile ihtilaflı ve farklı nokta ve alanları açıkça görmelidir. Bizlerin farklılıklar içinde bütünlüğü sağlayan bir ulus olduğumuzu bütün dünya ve insanlık görmelidir. Yeni anayasal düzen ortak paydanın belirlendiği ve farklılıkların bir arada yaşandığı ve bütün bunların hukuken anayasal düzeyde korunduğu bir devlet modeli olmalıdır.
Süleyman Karagülle