Küçük bir kıvılcım: Medeniyet Tasavvuru Okulu
811 Okunma, 1 Yorum
Yusuf Kaplan - Yeni Şafak
Ali Bülent Dilek

Küçük bir kıvılcım: Medeniyet Tasavvuru Okulu

01 Kasım 2019, Cuma

YUSUF KAPLAN

Yarın Üsküdar’da Sabahattin Zaim Üniversitesi Altunizade Kampüsü’nde eğitim alanında küçük bir kıvılcım çakacak bir tohum ekiyor olacağız Allah’ın izni ve keremiyle.

Medeniyet tasavvuru çerçevesinde temel akademik alanlarda eğitim verecek, mevcut üniversite fikrinin nasıl tefessüh ettiğini de gösterecek, usta-çırak ilişkisine dayalı medresenin ve tekkenin ruhunu birleştirerek talebeye sadece bilgi değil ruh da verecek, bilme şevki (ilim), bulma coşkusu (irfan) ve olma aşkı (hikmet) kazandıracak Medeniyet Tasavvuru Okulu (MTO) bismillah diyerek yola çıkıyor...

Yola çıkıyoruz; yolda olacağız; ilim, irfan ve hikmet kurucu sütunlarımız ekseninde yol olabilecek miyiz, bunu zamanla göreceğiz biz de.

HER ALANA MEDENİYET TASAVVURU PERSPEKTİFİ

...........................................

2019-2020 AKADEMİK YILI I.-DÖNEM DERSLER

* Arapça Dersleri (Pazar)

* Fütûhât-ı Medeniyye-Yusuf Kaplan

* İslâm Medeniyeti: Müzik, Mimari, Şiir-Savaş Barkçin

* İslâm İlimler Tasavvuru-Asım Cüneyd Köksal

* Sanatın Hakikati, Hakikatin Sanatı-Enver Gülşen

Gelenekten Modernliğe Osmanlı-Bedri Gencer

2019-2020 AKADEMİK YILI I.-DÖNEM SEMİNERLER

* İslâm Düşüncesinin Yeniden İnşası-Ömer Türker

* Müslüman Zihnin Yeniden İnşası-Mehmet Emin Köktaş

* İslâm Antropolojisi-Kadir Canatan

* Bir Kimlik Arayışı-Saadettin Ökten

2019-2020 AKADEMİK YILI II.-DÖNEM DERSLER

* Düşünce Tarihi-Tahsin Görgün

* İslâm Düşünce Tarihi-İbrahim Halil Üçer

* Tasavvuf Tarihi-Hasan Kâmil Yılmaz

* Hüsn-ü Cemâl: İslâm Estetiğine Giriş-Turan Koç

* Sinemanın Hakikati, Hakikatin Sineması-Enver Gülşen

https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/kucuk-bir-kivilcim-medeniyet-tasavvuru-okulu-2053221

yorum;

ADİL DÜZEN MEDENİYETİ VE YENİ DİL

Yazarımız İslam medeniyetinin 3 yüz yıllık krizinden bahisle bunu aşmanın yolunun

yeni falan ve filanlar yaratmakla sağlanacağını yazmış.

Keşke bunun sadece akademik çalışmalarla olamayacağını bilseydi ve teslim etseydi.

Akevlerin 53 yıldır bunun üzerinde çalıştığını ve hem teorik, hem de pratik  alanda

kendi öz gücüyle çalıştığını da teslim edip bunun üzerine kat/katlar çıkmayı deneseydi.

Daha önce işin temelinin peygamberlerin  birbirlerini doğrulayarak ve insanlığın

o safhasındaki mekanizmaları kurarak ,ilerlemek olduğunu yazmıştım.

Allah Hak ve Kuvvet medeniyetlerini kurdurarak insanlığı ilerletmektedir.

Hz. Adem' e verilen 10 suhufla başlayan çalışmalar, Hz.Muhammede verilen Kur'an'la

son ve nihai halini almıştır.

Son peygamber ve son kitap tan sonra artık kitap gelmeyecek ,Kur'an müminleri

peygamberlerin yerini alacak ve yeni içtihat ve icmalarla yeni medeniyetleri

kuracaklardır.

Aslında kuvvet medeniyetleri sözü bir mecazdır, asıl olan hak medeniyetleridir,

kuvvet medeniyetleri onun bozulmuş halidir.

İşte Akevlerin tespit ettiği bu temel gerçekler merhum Erbakan hocamızın da birlikte

çalışmaları sonucunda Adil Düzen olarak ana omurgayı oluşturmuştur.

Keşke Yusuf Kaplan ve arkadaşları da sıfırdan işe başlamak yerine Adil Düzeni

ele alıp eksik ve yanlışlarını düzeltme yoluyla işe başlamayı deneselerdi.

Akevler ekibi de onlara yardıma hazırdı.

Bu gidişle bunca emek daha önceki benzerleri gibi heba olup gidecektir maalesef.

Burada ilgili bir alıntıyla yorumumuzu bitirelim.; Yeni İslâm Medeniyeti de yeni dille doğacaktır. Yeni dil, Kur'ân'ın yeniden anlaşılması ile olacak ve oluşacaktır.

Ancak, burada başka dillerin ve medeniyetlerin aksine, Kur'ân'ın kendisinde bir değişme olmayacaktır. Kur'ân, Hz. Peygamber (s.a.v.)in arkadaşlarına bıraktığı tamamlanmış olan son hâlini muhafaza edecektir.

Ondan sonra  gelen ilim adamları nasıl ki, onu değiştirmeden, bozmadan, üzerinde çalışarak yeni medeniyetin oluşumunu sağlamışlarsa; bugün de biz onları örnek alıp benzer çalışmalar yaparak, Kur'ân'ı bozmadan ve değiştirmeden çağımızın problemlerini Allah'ın emirlerine uygun olarak çözmemiz ve ortaya koymamız gerekmektedir.

Bunun için artık ilim adamlarının tek tek ve ayrı ayrı çalışmaları yeterli değildir. Bir plan ve proje içinde kollektif ve anonim bir faaliyet göstermek zorunluluğu vardır.

Biz yıllardır yapmakta olduğumuz bu çalışmalarımızda, bu plan ve projenin hazırlığı ve denemesi içindeyiz. Araştırma ve çalışmalarımız sonucunda ortaya koyduğumuz görüşler birer müsvedde mahiyetindedir. Asıl sonuçlar, bu konunun ehemmiyetinin anlaşılması neticesinde 'KUR'ÂN VAKFI'nın kurulup gelişmesi ve bütün insanlığın buna eğilerek bunun üzerinde en geniş şekliyle çalışması ile elde edilebilir. Yapılması gereken budur.

İşte 'müçtehitler devri' denen devir de budur. Birinci İslâm Medeniyeti böyle doğmuştur; İkinci İslâm Medeniyeti de benzer şekilde doğup gelişecektir."SÜLEYMAN KARAGÜLLE- http://www.akevler.org/AkevlerKitaplar/70/6/4-TEMEL-PRENSIPLER-KURANI-ANLAMA-METODU

 

 

 

Ali Bülent Dilek


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
03.11.2019
07:49


1967...1968...1969...AKEVLER 53 YILDIR ÇALIŞIYOR...2017...2018...2019

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1036

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1036. Hafta - 02 KASIM 2019 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1036. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)

AdresAKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ, Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

***

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

Kapitalizm, Sosyalizm ve Ortaklık Ekonomisinde Fizibilite

***

EKONOMINİN YAPISI

Süleyman KARAGÜLLE

***

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Yine “On yıl önce-on yıl sonra…” hatırlatması!

Gemide iki ‘delik’ var: TERÖR VE İŞSİZLİK

Onlarca yıl sonra aynı sorun: TERÖR nasıl biter?

On yıl sonra yine ‘Devlet, para, faiz, çare, çözüm’

Kapitalizm, Sosyalizm ve ‘Ortaklık Ekonomisi’

KAPİTALİST BATI DÜZENİNDE EKONOMİ

Reşat Nuri EROL

***

NUR SÛRESİ- 5. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

سُورَةٌ أَنْزَلْنَاهَا وَفَرَضْنَاهَا وَأَنْزَلْنَا فِيهَا آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ (1) الزَّانِيَةُ وَالزَّانِي فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا مِائَةَ جَلْدَةٍ وَلَا تَأْخُذْكُمْ بِهِمَا رَأْفَةٌ فِي دِينِ اللَّهِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَلْيَشْهَدْ عَذَابَهُمَا طَائِفَةٌ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ (2) الزَّانِي لَا يَنْكِحُ إِلَّا زَانِيَةً أَوْ مُشْرِكَةً وَالزَّانِيَةُ لَا يَنْكِحُهَا إِلَّا زَانٍ أَوْ مُشْرِكٌ وَحُرِّمَ ذَلِكَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ (3) وَالَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَأْتُوا بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاءَ فَاجْلِدُوهُمْ ثَمَانِينَ جَلْدَةً وَلَا تَقْبَلُوا لَهُمْ شَهَادَةً أَبَدًا وَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ (4) إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِنْ بَعْدِ ذَلِكَ وَأَصْلَحُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ (5) وَالَّذِينَ يَرْمُونَ أَزْوَاجَهُمْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُمْ شُهَدَاءُ إِلَّا أَنْفُسُهُمْ فَشَهَادَةُ أَحَدِهِمْ أَرْبَعُ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ (6) وَالْخَامِسَةُ أَنَّ لَعْنَةَ اللَّهِ عَلَيْهِ إِنْ كَانَ مِنَ الْكَاذِبِينَ (7) وَيَدْرَأُ عَنْهَا الْعَذَابَ أَنْ تَشْهَدَ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الْكَاذِبِينَ (8) وَالْخَامِسَةَ أَنَّ غَضَبَ اللَّهِ عَلَيْهَا إِنْ كَانَ مِنَ الصَّادِقِينَ (9) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَأَنَّ اللَّهَ تَوَّابٌ حَكِيمٌ (10) إِنَّ الَّذِينَ جَاءُوا بِالْإِفْكِ عُصْبَةٌ مِنْكُمْ لَا تَحْسَبُوهُ شَرًّا لَكُمْ بَلْ هُوَ خَيْرٌ لَكُمْ لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ مَا اكْتَسَبَ مِنَ الْإِثْمِ وَالَّذِي تَوَلَّى كِبْرَهُ مِنْهُمْ لَهُ عَذَابٌ عَظِيمٌ (11) لَوْلَا إِذْ سَمِعْتُمُوهُ ظَنَّ الْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بِأَنْفُسِهِمْ خَيْرًا وَقَالُوا هَذَا إِفْكٌ مُبِينٌ (12) لَوْلَا جَاءُوا عَلَيْهِ بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاءَ فَإِذْ لَمْ يَأْتُوا بِالشُّهَدَاءِ فَأُولَئِكَ عِنْدَ اللَّهِ هُمُ الْكَاذِبُونَ (13) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ لَمَسَّكُمْ فِي مَا أَفَضْتُمْ فِيهِ عَذَابٌ عَظِيمٌ (14) إِذْ تَلَقَّوْنَهُ بِأَلْسِنَتِكُمْ وَتَقُولُونَ بِأَفْوَاهِكُمْ مَا لَيْسَ لَكُمْ بِهِ عِلْمٌ وَتَحْسَبُونَهُ هَيِّنًا وَهُوَ عِنْدَ اللَّهِ عَظِيمٌ (15) وَلَوْلَا إِذْ سَمِعْتُمُوهُ قُلْتُمْ مَا يَكُونُ لَنَا أَنْ نَتَكَلَّمَ بِهَذَا سُبْحَانَكَ هَذَا بُهْتَانٌ عَظِيمٌ (16) يَعِظُكُمُ اللَّهُ أَنْ تَعُودُوا لِمِثْلِهِ أَبَدًا إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ (17) وَيُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ (18) إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَنْ تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ (19) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَأَنَّ اللَّهَ رَءُوفٌ رَحِيمٌ (20) يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ وَمَنْ يَتَّبِعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ مَا زَكَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ أَبَدًا وَلَكِنَّ اللَّهَ يُزَكِّي مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (21) وَلَا يَأْتَلِ أُولُو الْفَضْلِ مِنْكُمْ وَالسَّعَةِ أَنْ يُؤْتُوا أُولِي الْقُرْبَى وَالْمَسَاكِينَ وَالْمُهَاجِرِينَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلْيَعْفُوا وَلْيَصْفَحُوا أَلَا تُحِبُّونَ أَنْ يَغْفِرَ اللَّهُ لَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ (22) 

***

إِنَّ الَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ لُعِنُوا فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ (23) يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ أَلْسِنَتُهُمْ وَأَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ (24) يَوْمَئِذٍ يُوَفِّيهِمُ اللَّهُ دِينَهُمُ الْحَقَّ وَيَعْلَمُونَ أَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ الْمُبِينُ (25) الْخَبِيثَاتُ لِلْخَبِيثِينَ وَالْخَبِيثُونَ لِلْخَبِيثَاتِ وَالطَّيِّبَاتُ لِلطَّيِّبِينَ وَالطَّيِّبُونَ لِلطَّيِّبَاتِ أُولَئِكَ مُبَرَّءُونَ مِمَّا يَقُولُونَ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ (26)

***

إِنَّ الَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ

EinNa elLaÜIyNa YaRMUvNa elMuXÖaNAvTı (EinNa elLaÜIyNa YaFGaLUvNa eLMuFGUvLAvTı)

“Muhsenata remy eden kimseler”

“Remyedenler” marifedir. “Remy” de marifedir. Zina isnadıdır. الَّذِي değil de الَّذِينَ gelmesinden kastedilen örgüttür, suç örgütü söz konusudur.

Bir kimse birisine veya ikisine zina ettiğini söylese, bu da gizli kamera ile tespit edilse, bu kimseye ceza verilmez. Tam tersine bunu tespit eden kimse suçlu olmuş olur ve o cezalandırılır. İftira suçu örgüt şeklinde olmalıdır. Örnek olarak bir gazetede veya bir televizyonda veya bir mitingde söylendiği zaman suç örgütü suçu olur.

Burada bir sorun daha ortaya çıkmaktadır. Ortada suç isnadı yaygınlaştı. Kimden kanıt getirmesini isteyeceğiz? O zaman kasameye başvurulur. Herkes kimden duyduğunu, kime söylediğini beyan eder. Sonunda soruşturmacılar ilk söyleyeni bulurlar. O dört şehidi görmek zorundadır. Bunlar üç kişi olur. Herkesin şehit getirmesi söz konusu olmadığına göre en az çoğul olan üç kimseden şehit getirmesi istenir. Herhangi birini getirirse artık iftira cezası sakıt olmaz. Yoksa üç kişiye uygulanır. Bu içtihatla on kimse de olabilir. Kurallı çoğul ondan başlar. O zaman Cuma’nın geçerli olması için on kişi gerekir.

Fıkıh Usulü bunları inceler.


***






Sayı: 542 | Tarih: 3.11.2019
Yusuf Kaplan
Küçük bir kıvılcım: Medeniyet Tasavvuru Okulu
ADİL DÜZEN MEDENİYETİ VE YENİ DİL
811 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Damadından söz etmediğin müddetçe Bülent Arınç
Memurluk
799 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Barlas
Aptal Amerikalılar kendilerini dünya okulunun başöğretm
Var bu işte bir gariplik
797 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Uğur Dündar
Büyük utanç sona erdi!..
Devlet refleksi olabilir.
756 Okunma
Hüseyin Bağdatlı
Ergün Diler
Manşet
İşler Yolunda
746 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle


© 2024 - Akevler