İnsansız şehir, şehirsiz insan…
Yusuf Kaplan
11 Eylül 2017
Önümüzdeki 10 yılda gelecek 100 yılın tohumlarını ekemezsek, yok oluruz, demiştim.
Başta eğitim olmak üzere, fikir, sanat, kültür, medya ve gençlik’te medeniyet dinamiklerimiz ekseninde devrim yapamazsak, yaptığımız maddî atılımların hepsi boşa gider; geleceğe emin adımlarla yürümeyi geçtim, varlığımızı sürdürebilmemiz de tehlikeye girer...
Bu arada umudunu bize bağlayan mazlum ümmetin umutları da suya düşer.
10 yılda âcilen yapmamız gereken hayatî işlerden biri şehir meselesine eğilmek…
Unutmayalım: Medeniyetler, şehirlerde yeşerir.
İlkemiz şu olmalı burada: Din, mekke’de hayat bulur; medine’de hayat olur; medeniyet sürecinde de hayat sunar bütün insanlığa ve varlığa...
Bir yandan, biz, kendimiz, kendi ellerimizle, ruhsuz ve acımasız bir şekilde, şehirlerimizi yok ediyoruz, öldürüyoruz…
Öte yandan, medeniyetimizin kurucu ve koruyucu şehirleri Bağdat, Şam, Musul, Halep, Kerkük, Kâbil birer birer harabeye çevriliyor gözümüzün içine baka baka!
Kimseden çıt çıkmıyor!
Bir Londra’nın, Paris’in, Viyana’nın, Roma’nın, dünyanın gözünün içine baka baka yok edildiğini düşünebiliyor musunuz?
Daha önce yayımlanan bu yazımı gözden geçirerek yeniden yayımlama ihtiyacı hissettim: Artık hem şehirlerimizi özene bezene korumak hem de yeniden güvenilir, âdil, tertemiz yeni müslüman şehirler inşa etmek için kollarımızı sıvamak zorunda olduğumuzu iliklerimize kadar hissettiğimiz bir süreçte, önce seküler kent fikri, sonra da Müslüman şehir / medine tasavvuru konusunda dişe dokunur bir iki cümle kurmanın yararlı olacağını düşündüm.
SEKÜLER KENTLER: TAŞLAŞMIŞ, RUHSUZ MEZARLIKLAR
.........................
MÜSLÜMAN ŞEHİRLER İNŞA EDEMEDİĞİMİZ SÜRECE....
İşte bu nedenledir ki, bugüne kadar farklı dinlere, kültürlere ve inançlara mensup toplulukların bir arada, sulh ve bütünleşme ortamı içinde yaşayabildikleri şehirleri Müslümanlar inşa etmiştir yalnızca.
Sözgelişi, Osmanlı İstanbul’unun, Kudüs’ün, Saraybosna’nın, Üsküp’ün, Kurtuba’nın, Kahire’nin, Bağdat’ın ve Şam’ın benzerleri başka medeniyetlerde görülememiştir. Farklılıkların tecrübe edilebildiği, farklılıklardan yararlanılabilen, farklılıkların farklılıklarını zenginlik ve derinlik olarak sunabildikleri şehirler yalnızca Müslüman şehirler olmuştur.
Ancak bugün Müslüman şehirler ne yazık ki, varlıklarını, canlılıklarını sürdürebilecek bir medeniyet ruhuna, medeniyet şuuruna ve medeniyet iddialarına sahip olmaktan uzak oldukları için can çekişiyorlar…
Özetle, yeniden Müslüman şehirler inşa edemediğimiz sürece, dünyaya insana dair hiçbir şey söyleyemeyeceğimizi, yeniden ve taze ruh üfleyecek şekilde yenilenerek gelemeyeceğimizi iyi bilelim, derim. Vesselâm.
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/insansiz-sehir-sehirsiz-insan-2040084
yorum;
Tayyip Erdoğan rüyası!
Geçen hafta bir sabah namazından sonra rüyamda Tayyip Erdoğanı gördüm.
Hiç konuşmuyordu ona dedim ki bari İstanbul yakınlarında 25-30 bin nüfuslu
bir şehir inşa etseydik yine bir şey demedi.
Yazarımız Yusuf Kaplan’da geçen haftaki bu yazısında şehirden
bahsetmiş tevafuk oldu.
Olumsuz olarak bugünü tasvir etmiş ve şehirlerin insansız, insanların da
şehirsiz olduklarına vurgu yapmış.
İşte işe insandan başlamayan ,birden çoğalan değil şişen Ak Parti
serüveninin de geldiği hazin son; İnsansız şehirler, şehirsiz insanlar…
Oysa bin yıllardır peygamberler silsilesinin hep insanla işe başladığını
anlatmakla doludur yüce Kur’an’ı- kerim.
Her şeyi atlayabilir ama Allah’ın(CC) son kitabını,kelamını atlayamazsınız.
Atlarsanız gelip yine duvarlara çarpar veya uçurumun dibini boylarsınız.
Peygamberler silsilesi son peygamberden sonra varisleri olan ilim
insanlarıyla devam etmiştir.
50 yıl önce bu topraklarda ki ilim insanlarının çabalarıyla kurulan
Akevler kooperatifi Kur’an’ın atlanmasını önüne geçecek çalışmaları
başlatmış ve devam ettirmektedir.
Yazarımız Yusuf Kaplan’a davetimizi yineliyoruz; hocam buyurun Kur’an insanını ve onun
oluşturacağı İslam şehirlerini oluşturmak için Akevler-adil düzen çalışanlarına
katılın yoksa yaza yaza ve konuşa konuşa yok oluşa gidiyoruz haberiniz olsun.
Yazmak ve konuşmak artık fayda vermiyor bunu görün.
Adil Düzen aşiretlerini ve apartmanlarını kurmaya başlayalım,
Şehirleri arkasından gönderilecek buna inanın, ben inanıyorum...