Selâmün aleyküm. Benim annem var, inanın bir dakikada otuz tane emir verir ve emirleri illâ ki yapmam lazım, yapmazsam küfür etmek ve beddua etmek değil her şeyi söylüyor, gönül koyuyor, kendisine güzel bir şekilde böyle yapma desem -cidden o kadar duygusal ki- bu sefer ağlıyor, hemen beni siliyor. Söyledikleri emirler genelde günah olmayan dünyalık emirler, illâ ki yapmam lazım. İnanın her şeye karışıyor, ayakkabıdan tut, saçtan oturuşuma kadar karışmadığı konu yok. İlgili âyetleri ve hadisleri defalarca okudum, ona itaat etmek gerekiyor ama dediklerini yapmam için robot olmam lazım. Ben de o zaman ona bir eve çıkayım diyorum, bu sefer gidersen benim böyle oğlum yok, cenazene gelmem diyor. O kadar sabit fikirli ki, atomu parçalamaktan daha zor iş fikrini değiştirmek inanın. Bu söylediklerimi abartı olarak söylemiyorum. Anne insanı cennete de götürür, cehenneme de. Bu konuda başarısızım, yol arıyorum, onunla aynı çatı altında çok zor. Diğer kardeşlerim onun söylediklerini sallamıyor, takmıyorlar, onlar daha iyi oluyor. Ama dinimizin emrinden dolayı aşırı bir şekilde zorlanıyorum, onun dediklerini yapmamak caiz olabilir mi? Bir de, günah işlediğinde uyardığımda -çünkü günahı bilmiyor- tepkisi tahmin edilemiyor. Günah işlediğinde karışmamak caiz mi? Bu konudaki ilgili hadis ve ayetleri biliyorum, onlara her şekilde iyi davranmam lazım ve söylediklerini yapmam lazım ama dediklerini yapmak çok zor bir durum. Dediğini yaptıkça emir sayısı artıyor ve beni daha da değersiz görüyor. Ama kötü davranılınca ona, iyi oluyor, durgunlaşıyor, iyilik edene kötülük ediyor, kotülük edene iyilik ediyor. Benim de sabrım bir yere kadar dayanıyor, sabır gücüm yetmiyor, istenmeyen durumlar yaşıyorum. Psikoloğa hiç bir şekilde de gitmem diyor. Ne yapacağım bilemiyorum. Bu gidişle inşallah benim felaketim olmaz.
Aleyküm selâm.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Başka bazı diğer kardeşlerimiz gibi, siz da annenizle imtihan olmaktasınız. Annenizle özel olarak karşılıklı oturup bunları halletme yolunu bir denemeniz gerekiyor. Muhtemelen bu yolla bu sorun çözülmeyecek ama bu yolu denemeden de peşin hükümle hareket etmemek gerekiyor. Eğer ikiniz halledemezseniz, buna babanızı da katarak üçünüz birlikte meseleyi halletme yoluna gidiniz diyeceğiz ama babanızdan hiç bahsetmediğinizi görmekteyiz. Açıkçası bu meseleden şu sonucu çıkardık ve bu bizim kurguladığımız en olumsuz senaryo diyebiliriz. Hani acil durum eylem planlaması yapılır da en kötü senaryoya göre çözümler üretilir ya, işte şimdi biz de onu size söyleyeceğiz.
Zannedersek babanız ya vefat etti ya da annenizle ayrıldılar. Siz kardeşlerinizle ve annenizle yaşıyorsunuz. Anneniz bütün bu çocuklarını belki tek başına ve bin bir zahmetle büyüttü, yetiştirdi. Belki uzun yıllardır anneniz eşsiz kaldı ve bunun maddi-manevi sıkıntılarını ve streslerini yaşıyor. İşte belki de anneniz bütün bu sebeplerden dolayı bu şekilde davranıyor. Eğer durum böyle ise, bir an önce annenizin doğru ve uygun bir kimseyle evlenmesi için çocukları olarak hep birlikte bir seferberlik başlatmanız gerekiyor. Anneniz uygun bir eş bularak doğru bir evlilik yaptığında bu anlamsız davranış ve kaprislerinden sıyrılacaktır, normale dönecektir. Kadınlarda doğru bir çözüm yolu evliliktir. Böyle anlamsız davranışlarda bulunan kadınları evlilik normalleştirir. Kur’ân’da evliliğin maksadı sükûnet olarak belirtilmektedir. Sükûnet; insanın psikolojik ve manevi açıdan, her yönden sakinleşmesi halidir.
İşte yaşadıklarınıza dair bizim en kötü senaryomuz ve çözümümüz budur. Eğer burum böyleyse bu çözümü uygulamaktan başka bir çare yoktur. Eğer ailenizin başında zaten babanız bulunmakta ise, o zaman –dediğimiz gibi- babanızı bu durumlara hakem kılıp onun vasıtasıyla bir çözüm yolu aramanız gerekmektedir. Herhalukarda, annemize hiçbir surette kötü bir söz ve davranışta bulunmaya hiçbir hakkımız bulunmamaktadır. Bizden istediklerini Allah’a isyan türünden olmadıkça ve elimizden geldiğince yapmaya çalışmamız gerekmektedir. Yapamadıklarımız için kendisinden özür dileyerek yine onun anlayış ve rızasına sığınmak gerekir. Annemiz de zaten bunları anlayışla karşılayacaktır. Allah kolaylık versin.