Adil Düzen’in Tesisi İçin Siyasi Mücadele…
Yazı başlığımızı ve ele alacağımız konuyu biraz daha uzatabiliriz; şöyle:
Adil Düzen’in Tesisi İçin Siyasi Mücadele Neden Gereklidir?
Neden?
Bundan önceki “Necmettin Erbakan, Millî Görüş ve Adil Düzen” başlıklı yazımın girizgâh bölümünde özellikle son günlerdeki siyasi gelişmelerle ilgili gerekli hatırlatmaları yaptıktan sonra, sözü konu ile ilgili yazdığım son birkaç yazıya getirdim.
Devamında, kendimce gerekli olan önemli hatırlatmaları da yapmayı ihmal etmedim.
Bundan dolayı daha fazla istifade edilmesi açısından bu yazımın önceki yazıyla, hatta ondan önceki ilgili birkaç yazıyla da birlikte okunmasında yarar var.
Önceki yazımın son bölümünde, Adil Düzen Çalışanı Hilal Çekmen arkadaşımızın beş haftadır “MİLLÎ GÖRÜŞ VE ADİL DÜZEN” konusunda vermekte olduğu seminer notlarındaki konu başlıklarını hatırlatmıştım; bugünkü yazımız o hatırlatmanın devamıdır…
“MİLLÎ GÖRÜŞ VE ADİL DÜZEN” seminer notları ile devam edelim…
“Dini hareketler ve bu hareketlerin liderlerinin Kur’an’a yaklaşımları ve Kur’an yorumlarının Akevler Adil Düzen çalışmaları bünyesinde dile getirilmesi ve birçok içtihadın bu yapılanma içinde temsil hakkının bulunması, en güzele, en doğruya, en faydalıya ve en adaletli olana ulaşılması için gereklidir.
Bu sebeple bu seminer çalışmamızda;
Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın “Millî Görüş” adını verdiği siyasi içtihadının “Adil Düzen Çalışmaları” için neden önemli olduğu aktarılmaya çalışılacaktır.
Hareketin kurucusu olan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, yapmış olduğu dini atıfların ancak ehlince anlaşılacak açıklıkta olmasına özen göstermiştir.
Davanın isminin “Millî Görüş” olması bunun en bariz göstergesidir.
Çünkü Bakara Suresi’nin 135. ayetinde olduğu ve ifade edildiği gibi “Millî Görüş” tanımlamasıyla Hazreti İbrâhim’ aleyhisselamın milleti ve dini/düzeni kastedilmektedir.
“Yahudi ve Hristiyanlar, Müslümanlara “Yahûdi veya Hristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız” dediler. De ki: "Hayır, biz dosdoğru İbrahim dinine/düzenine/milletine (uyarız). O, (Allah'a) ortak koşanlardan değildi."” (Bakara, 2/135)
Millî Görüş Teşkilatının adı da doğrudan Hazreti İbrahim’e atıfta bulunur.
“Millî” kelimesi Kur’ânî bir tanımlama olan “Millet” kelimesinden gelir. Kur’an-ı Kerim’e göre “Millet” tanımlaması, bir peygambere inanan ve bu peygamberin getirdiği değerler, idealler, yani din etrafında toplanan topluluğu tarif eder. Dolayısıyla Millî Görüş kendini Hz. İbrahim’in (a.s.) milletinden kabul eden, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yolundan giden dünyaya yeni bir nizam vermeye çalışan görüştür. “Millî” kelimesinden, günümüz Türkçesinde kullanılan ve “halk, ulus” anlamlarına da gelen millete atıfta bulunan bir anlam çıkarmak “Millî Görüş” çalışmalarının gerçek anlamını yansıtmamaktadır.
Millî Görüş İçtihadının Temel Esasları
Son asrın en önde gelen Müslüman liderleri arasında yer alan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Türkiye başta olmak üzere Müslüman toplumların temel meseleleri üzerinde düşünmüş ve bunların içinde bulundukları sorunların çözümü hususunda alternatifler üretmeye çalışmış bir kişidir. Bu süreçte Erbakan, ilim adamlığının yanı sıra Müslümanların toplumsal hareketlerinin lideri rolünü üstlenmek ve ömrünün sonuna kadar siyasi alanda mücadele vermek mecburiyetinde kalmıştır. Bu sebepten daha çok siyasi kimliği ile ön plana çıkan Erbakan, siyasi görüşlerini ve ideallerini “Millî Görüş” şeklinde formüle etmiştir.
İslam düşüncesine etkisi sebebi ile zikredeceğimiz Millî Görüş, esasen Erbakan’ın hayat mücadelesinin fikrî ve siyasî olarak anlaşılmasını sağlayacak en önemli ifade biçimidir. Bu sebeple Erbakan’ın Millî Görüş içtihadında İslam’a, hak ve batıl kelimelerine, İslam birliğine, cihada yani “biz siyaset değil cihad ediyoruz”, “hayat iman ve cihattır” sözlerine yüklediği anlamı ele almaya çalışacağız.” (Kaldığımız yerden devam edeceğiz…)