Reşat Nuri Erol
Prof. Mehmet Tekelioğlu; George Friedman yanıldı mı?
29.06.2022
900 Okunma, 0 Yorum

George Friedman yanıldı mı?

Mehmet Tekelioğlu

 

Önce başlıktaki sorunun nereden çıktığını söylemem gerekir. Cevabı daha sonra birlikte arayacağız. George Friedman, “Gelecek 100 Yıl--21. Yüzyıl İçin Öngörüler” adlı kitabında 21’inci yüzyılda üç ülkenin yıldızının parlayacağını söylüyordu: Japonya, Türkiye ve Polonya.

Henüz 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde olduğumuz için bu öngörünün doğruluğunu veya yanlışlığını mutlak anlamda cevaplamak durumunda değiliz. Ancak bazı alametlere bakarak gidişatla ilgili tahminlerde bulunabiliriz.

George Friedman’ın bu kitabı 2009 yılının Ocak ayında çıkmış piyasaya. Yani Yazar’ın, o günlerdeki Türkiye’yi esas alarak kanaatlerini oluşturmuş diyebiliriz. O günlerde Türkiye dünyadaki ekonomik krize rağmen her alanda ilerleyen bir görüntü veriyordu. Demokratik değerlere sahip çıkan bir Türkiye vardı o sıralar. AB yolunda ilerlediğini bile söyleyebiliriz. Hukuka olan saygı Türkiye’ye olan güveni artırıyor, bu da yerli ve yabancı yatırımcılar için bir cazibe yaratıyordu.

Friedman içinde bulunduğumuz yüzyıl için tahminler yaparken sadece kehanetlerde bulunmuyor geçmiş yüzyılların verdiği tecrübelerden yola çıkıyor. “Kristal bir kürem yok” diyor ve ekliyor: “Geçmişi anlama ve geleceği tahmin etme konusunda yöntemlerim var.”

Amerikan yüzyılı olarak tanımlıyor Friedman yirmi birinci yüzyılı. Devasa ekonomik gücü ile bir yerde rakipsiz olduğunu söylüyor Amerika’nın. Müslüman dünyaya ilişkin tezlerinden biri şöyle: “Yirmi birinci yüzyılın başlangıcına Amerikan Çağının Şafağı olarak baktığımızda göreceğimiz ilk şey halifeliği yeniden yaratma arayışında olan Müslüman bir grubun yaptığı eylem olmuştur. Onların nihai hedefi Atlantik’ten Pasifik’e kadar uzanan büyük bir İslam İmparatorluğu oluşturmaktır.” Tabii bu hükme nasıl vardığını bilmiyoruz. İslami bir oluşumun terör eylemleriyle gerçekleşemeyeceğini Friedman’ın da bilmesi gerekmez mi? Kaldı ki eylemcilerin Friedman’ın söylediği gibi bir amaçlarının olmadığı da her şeyiyle ortada. Tek bir eylemle öyle bir amacın gerçekleşmeyeceği açık değil mi? Ancak Amerika’nın bir İslam İmparatorluğu kurulmasını önlemek için İslam dünyası içinde kaos yaratmayı yararlı bulduğunu da söylüyor. “El Kaide Amerika'yı zayıf gibi göstererek İslam dünyasının yönetimlerini yanına alma amacı taşımaktadır.”

Eğer Türkiye 2023 için koyduğu hedeflere yaklaşabilmiş olsaydı, o zaman Friedman’ın Polonya, Japonya, Meksika ile birlikte Türkiye için söyledikleri de gerçekleşme yolunda diyebilirdik. Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerinin en iddialı olanları arasında, yıllık gayrisafi yurtiçi hasılayı (GSYH) 2 trilyon dolara çıkararak dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmek, kişi başına düşen milli geliri 20 bin doların üzerine çıkarmak ve 500 milyar dolarlık ihracat yapmak vardı. Bir de AB üyeliği.

Maalesef Friedman şimdilik Türkiye için söylediklerinde yanılmış bulunuyor. Bu noktada onu masum kabul edebiliriz. Demek ki o da Türkiye’nin demokrasi yolundaki duraksamalarını hesaba katamamış. Bu duraksamalar olmasaydı demokrasi, hukukun üstünlüğü ve dolayısıyla ekonomik gelişme gibi hususlarda çok daha ileri noktalarda olabilecektik.

Yine de Friedman’ın bazı öngörüleri doğru çıkıyor. Rusya’ya ilişkin olanlar mesela. Şöyle diyor: “Rusya eski yarım küre etkinliğini yeniden yaratmaktadır ve onun etkinlik altında tuttuğu yarım küre kaçınılmaz olarak Amerika Birleşik Devletleri ile çatışma içinde olmasına neden olacaktır. Ruslar batıya, büyük Kuzey Avrupa bölgesine doğru hareket edecektir.” Daha sonra ekliyor: “Ruslar güçlerini kullanmaktan çekinmeyecektir ve Amerika Birleşik Devletleri de buna karşı direnmekten kaçınmayacaktır. Ancak sonunda Rusya kazanamayacaktır. Onun derin içsel sorunları, büyük ölçüde azalmış olan nüfusu ve altyapı yatırımlarının zayıflığı uzun dönemde başarılı olmasına engeldir. Ve ikinci soğuk savaş, ilkinden daha az korkutucu ve daha az küresel olarak, birincisinde olduğu gibi Rusya'nın çöküşü ile sona erecektir.”

Rusya’nın Ukrayna’yı işgale kalkışması Friedman’ın tahminini doğruluyor. Henüz Rusya’nın kaybettiğini net olarak söyleyemesek de gidişatın o istikamette olduğunu görüyoruz. NATO’nun bu safhada ne kadar devreye gireceği henüz belli değil. Ancak eğer NATO müdahil olursa, ya da Rusya Ukrayna dışında bir NATO ülkesine müdahalede bulunursa bir Avrupa-Rusya savaşı veya daha büyük ölçekli bir savaş kopar mı, bilemiyoruz.

Friedman, yirmi birinci yüzyılın Amerikan yüzyılı olacağını söyledikten sonra, Amerika’nın en büyük rakibinin Çin değil Rusya olacağını öne sürüyor. Biz bu detaya girmeyelim. Türkiye için söylediklerine odaklanalım diyorum. Yüzyılın ortalarına doğru ortaya çıkacak güçlerden birisi Japonya, diğerleri Türkiye ve Polonya Friedman’a göre. Friedman Türkiye hakkındaki bu kanaatini söylerken dünyanın on yedinci büyük ekonomisi olduğunu bilhassa vurguluyor. Ayrıca Osmanlı geçmişine ve büyük bir imparatorluğun varisi oluşuna dikkat çekiyor.

Biz henüz yüzyılın ortalarına gelmiş değiliz. Türkiye’nin şu andaki durumu ve gidişatı pek ümide yer vermese de gidişatı çevirmeye dair imkanlar da mevcut. Bu, hepimize düşen bir görev. Her şeyin üzücü noktalara doğru seyrettiği bir vasatı değiştirmek mümkünken yanlışta direnmenin ne alemi var? Demokrasi karnemizi düzeltebiliriz. Güveni yeniden tesis edebiliriz. Bugün düştüğümüz döviz darboğazını aşmak için kredi sınırlamasına gitmek akıl alacak şey değil. Yabancılar zaten yatırım yapmıyor, yerli yatırımcının da çeşitli tahditler koyarak önü kesilirse nasıl istihdam artışı sağlanacak? Üretim nasıl artacak? Zaten kaba mallar ihracatçısı olmaktan bunalmış Türkiye ileri teknolojiye nasıl kavuşacak? Orta gelir çıkmazından nasıl kurtulacak?

Kitabın sekizinci Bölümündeki Türkiye başlıklı bölüm, Rusya-Amerika çekişmesinin 2020 yılında Kafkaslarda Türkiye için sunacağı fırsatlara ayrılmış. Friedman, Türkiye’nin Kafkaslara doğru yapacağı hamleden ve böylece ulusal güvenliğini güvence altına almasından söz etmektedir. Bunu söylerken 2007 yılında dünyanın on yedinci büyük ekonomisi olan Türkiye’nin 2020 yılında dünyanın ilk on ekonomisinden biri olacağına değinmektedir. İşte Friedman’ı yanılgıya götüren hususlardan biri budur. Türkiye’nin bölgenin ticaret merkezi olacağını öngörmüş yazar. Aslında Türkiye’nin bulunduğu bölgenin krizler içinde olduğunun farkında Friedman. Yine de Türkiye’nin geçmişte bu bölgelerdeki hükümranlığına vurgu yaparak bu gücün yeniden ortaya çıkacağını tahmin etmektedir. Bütün bu kestirimlerin nasıl ters tezahür ettiğini hepimiz biliyoruz. Friedman’ın başka hükümleri de var ama onları buraya taşıma imkanından mahrumuz.

Şu sonuca varabiliriz. Eğer Türkiye demokrasi anlayışını evrensel standartlarda geliştirebilmiş olsaydı muhtemelen bölgesinde barışın teminatı olacak bir yapıda olacaktı. Olmadı. Ne yapılması gerektiği belli. Otoriter bir yapıya doğru evrilme temayülündeki Türkiye’nin bu yoldan süratle dönmesi gerekiyor. Türkiye’nin İslam dünyası için çekim merkezi olabileceğinden bahseden Friedman acaba bugünkü halimize bakıp ne diyor olabilir?

Biz Friedman’ı 2020 yılı için tahminlerinde yanılttık. Yıllık gelirimiz anlamlı şekilde artmıyor, fert başına düşen gelirimiz on yıl öncesine göre geride kaldı. Enflasyon alıp başını gidiyor. Dış politikadaki sorunlar Türkiye’yi tehlikeli bir yalnızlığa itiyor. Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, özgürlükler gibi alanlarda hep geriye gidiyoruz. Mevduat faizini düşürürken kredi faizlerini artırıyoruz ve yatırım imkanlarını zora sokuyoruz.

Şimdi gelin 2040 yılı için George Friedman’ın öngörülerine de bir bakalım. Yazarımıza göre 2040’larda Türkiye Kafkaslara doğru ilerleyecek, bunu kısmen siyasi ittifaklar kısmen askeri yollarla temin edecek. Ruslar Suriye’de barınamayacak ve Türkiye güneye doğru ilerlemesine devam edecek. Balkanlar Türkiye sayesinde istikrara kavuşacak. Belki Karadeniz’deki Türk hâkimiyeti bazı çatışmaları kışkırtacak. Türkiye Süveyş kanalını bile kontrol edecek, hatta elini Basra Körfezine ve Hint okyanusuna kadar uzatacak. Friedman, Türkiye paragrafını şu cümleyle kapatıyor: “Türkiye, Polonyalıların, Hintlilerin, İsrail’in ve her şeyden çok ABD’nin korkusu haline gelecek”, s 214.

Türkiye’nin potansiyeline güveniyoruz ama onu harekete geçirmenin yollarını aramak zorundayız. Evrensel ölçekte bir demokrasiye ulaşmak için çalışmak bir çıkış noktası olabilir mi?

 

mtekeli35@gmail.com

@mtekeli35

 






Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-6; kooperatiflerin dünyadaki durumu
25.04.2024 231 Okunma
1 Yorum 25.04.2024 09:57
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-5; sürdürülebilir kalkınma modelidir...
24.04.2024 244 Okunma
1 Yorum 24.04.2024 07:28
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-4; Akevler ve kooperatiflerin özellikleri…
23.04.2024 263 Okunma
7 Yorum 23.04.2024 06:29
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-3; Kooperatif tasarruf ettirerek kazandırır
22.04.2024 261 Okunma
7 Yorum 22.04.2024 09:12
Mete Firidin
Abdestsiz Kuran Okumak!
20.04.2024 116 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 20:19
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-1; kısa tarihçe, tarif, özellik, öneriler
20.04.2024 316 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 07:04
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-2; özellikleri anlamaya devam edelim
20.04.2024 312 Okunma
8 Yorum 21.04.2024 07:05
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 285 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
BİR FİLMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
17.04.2024 253 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 282 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 306 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 305 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 184 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1563 Okunma
Reşat Nuri Erol
2024 seçimlerine emekliler damgasını vurdu!
14.04.2024 282 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 361 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Mete Firidin
Ebabil
10.04.2024 957 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 393 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 6
10.04.2024 296 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 5
9.04.2024 292 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 4
8.04.2024 364 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 3
7.04.2024 379 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 327 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 400 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 98 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 7
1.04.2024 297 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 815 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 326 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
SİNAN OĞAN KADAR OLABİLMEK
27.03.2024 177 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 393 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 396 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 409 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 96 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 45 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 66 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 57 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 43 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 58 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 64 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 42 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 431 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 427 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 29
20.03.2024 318 Okunma
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YENİDEN HATA PARTİSİ
18.03.2024 266 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 295 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Oruç ile İlgili Beş Kavram
17.03.2024 204 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 344 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1598 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 360 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 402 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14


© 2024 - Akevler