Bu yazı Fehmi Koru’nun 02.04.2021 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/akil-yas-iliskisi-iktidar-deneyim-akli-basa-getirir-tut-ki-hdp-kapatildi/
PARTİ KAPATMAK
Sermaye iktidarlara baskı yaptırır. Baskıya uğrayan halk direnmeye başlar. Böylece halkla iktidar arasında denge kurulur. İktidarlar Sermaye’yi dinlerlerse halka desteği azalır ve iktidarda olanlar orada otururlar. Yok, eğer iktidarlar Sermaye’ye karşı çıkarlarsa o zaman Sermaye halkı destekler ve iktidardan indirir.
Türkiye’de bu oyunlar hep oynanmaktadır. Ancak Türk Ordusu’nun tarihi tecrübesi ve Türk Milleti’nin Ordu’ya olan güveni sebebiyle Sermaye her zaman bu oyununda tam başarıya ulaşamamaktadır. İstiklal Savaşı’ndan sonra Türkiye’de kurulan Sermaye’nin dinsizleştirme baskısını Türk Milleti uzun mücadeleden sonra atlatmış bulunmaktadır. Milli Görüş’ün ortaya çıkması, Adil Düzen projesi sayesinde bugün artık laiklik, ilericilik gibi uydurma yorumlarla dini baskı yapılamamaktadır. Artık insanlar laikliğe aykırı olduğu için hapishaneye girmiyorlar. Artık partiler laikliğe aykırı diye kapatılamıyorlar. Şimdi partiler ırkçılıkla ilgili iddialarla kapatılıyorlar. Kapattıran Sermaye direnen ise halk olmaktadır.
Türkiye’nin Ziya Gökalp’in beyanları gibi 4 tane temel akım vardır, bunlar değişmez. Biri İslamcılıktır, Sermaye’nin bütün çabalarına rağmen Türk Milleti İslamcı olmaktan vazgeçmemiştir. Halifelik kalkmıştır ama Türkiye hala İslamiyet’i temsil eden tek güçtür. İran’la yaptığı ittifaklarla bu gücünü korumaktadır.
Türk Milleti’nin ikinci varsayımı ise Türklüktür. Türkler tarih boyunca İslamiyet’ten önce ve sonra barışçı bir siyaset gütmüşlerdir. Yönettikleri topraklarda insanları sınıflara ayırmamışlardır veya onları asimile etmeye uğraşmamışlardır. Onlarla kaynaşarak birlikte yeni uygarlığı kurmuşlardır. Yeni uygarlığı geçmişteki ırklarına değil gelecekteki birliğe yüklemişlerdir. Dolayısıyla Türkiye’de yaşayan ırken Türk olsun olmasın Türk Devleti’nin varlığı için çalışırlar. Evren ırken Türk değildi ama Türkiye’ye ve İslamiyet’e en büyük hizmeti yapmıştır.
Türkiye imparatorluk dağıldıktan sonra kendi sınırlarını çizmiş, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesiyle komşu devletlerin topraklarına göz dikmemeyi ama kendi topraklarını da bir karışını bile kimseye vermemeyi hedef edinmiştir. Bu siyaset bugün de devam etmektedir. Suriye’de veya Irak’ta bulunan Türk askerleri orada kalmak üzere bulunmuyorlar. Tam tersine o devletlerin bütünlüklerini korumak için ordadırlar.
Türkiye’nin dördüncü politikası ise Batılılaşma politikasıdır. Batı uygarlığının tekniği ve ilmini almak istemektedir. İşte 4. ilke de buna dayanır.
Türkiye bunları sentez ederek 3. bin yıl uygarlığına, kredileşmeli ortaklık sistemine, yoluna devam ederken Sermaye de bunları çatışma aracı olarak kullanmaktadır. İşte HDP’nin kapatılması programı budur. Ordunun içinde ırkçı askerler vardır. Bunlar HDP’nin kapatılmasına izin veriyorlar. Bahçeli de bunu savunuyor. Ancak Türk Ordusu daima birliği korumuştur yine koruyacaktır. HDP kapatılsa bile sonunda yeni HDP kurulacak ve Ordu da buna ses çıkarmayacaktır. Bu kapatma AK Parti’nin başını yiyebilir. AK Parti’yi destekleyen Gülencilerle HDP‘lilerin desteğiyle iktidar olmuştur. Bugün ikisinin de desteği çekilmiştir. Ordu hala AK Parti’yi desteklemektedir. Ancak ordu bunu belli bir seviyeye kadar destekler. Onun halk nazarında oyunu kaybetmesi halinde yeni çözümler arar, onu destekler. Aslında ordu Millî Görüş’ün taraftarı idi ama onu iktidar edemeyeceğini anlayınca yerine AK Parti’yi iktidar etti. AK Parti’nin iktidarını korumayacağını anladığında başka birilerini iktidar eder. Bu son derece haklı bir siyasettir. AK Parti’ye tavsiyemiz iktidarda kalabilmek için halkın güvenini korusun. Böyle parti kapatma gibi oyuna gelmemelerini arzuluyoruz. Bu gidişle bizim arzumuzun onları etkileyeceği görünmüyor.
https://youtu.be/BogmrUy_5D0