Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1160
Ankebut Suresi Tefsiri 32. Ayet
26.03.2022
2183 Okunma, 0 Yorum

ANKEBÛT SÛRESİ - 30. Hafta

 

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

قَالَ إِنَّ فِيهَا لُوطًا قَالُوا نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَنْ فِيهَا لَنُنَجِّيَنَّهُ وَأَهْلَهُ إِلَّا امْرَأَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ (32)

Kesinlikle oradadır Lût, dedi. Onun içinde olanı biz daha iyi bileniz, kesinlikle onu ve kalıntılardan olacak olan karısı dışında ehlini kurtaracağız, dediler. (32)

 

قَالَ إِنَّ فِيهَا لُوطًا

Kesinlikle oradadır Lût, dedi.

قَالَ: “Dedi” demektir. Faili müstetir zamir olan هُوَ dir. İbrahim’e racidir. Söyleyen İbrahim’dir.

إِنَّ: “Kesinlikle” demektir. Huruf-u müşebbehe bi-l fiildendir. Te’kîd amacıyla getirilir.

فِي: “İçinde” demektir. Harf-i cerdir.

هَا: “O” demektir. Üçüncü şahıs dişil tekil mecrur muttasıl zamirdir. Bir önceki ayetteki هَذِهِ الْقَرْيَةِ (bu kasaba) ye racidir.

فِيهَا: “Onun içinde” demektir. Kasabanın içinde demektir.

لُوطًا: “Lût” demektir. Peygamberin özel ismidir.

إِنَّ فِيهَا لُوطًا: “Kesinlikle oradadır Lût” demektir.

قَالَ إِنَّ فِيهَا لُوطًا: “Kesinlikle oradadır Lût, dedi” demektir. Burada İbrahim Peygamber inne cümlesi kurmuştur. Kasabanın ehlinin helak edileceğini duyduğu anda karşısındaki elçilerin Lût orada değilmiş gibi hareket ettikleri düşüncesiyle paniklemiştir. Elçilere Lût’un orada olduğunun kesin olduğunu söylemektedir. Bu nedenle inne cümlesi kurmuştur. Diğer taraftan فِيهَا yı öne almıştır. Cümle devriktir. إِنَّ لُوطًا فِيهَا (kesinlikle Lût oradadır) şeklinde gelebilirdi. Bunun sebebi önceliğin Lût’ta olmamasıdır. Öncelik Lût’un orada olmasıdır. Çünkü oranın halkı helak edilecektir. Ona göre yeğeni Lût tehlikededir. Elçileri uyarmaktadır.

 

قَالُوا نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَنْ فِيهَا لَنُنَجِّيَنَّهُ وَأَهْلَهُ إِلَّا امْرَأَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ

Onun içinde olanı biz daha iyi bileniz, kesinlikle onu ve kalıntılardan olacak olan karısı dışında ehlini kurtaracağız, dediler.

قَالُوا: “Dediler” demektir. Fiilin fâili merfu muttasıl zamir olan ve fiilin içinde geçen vâv harfidir (cem vâvıdır). Onlar demektir. İbrahim’e gelen elçilere racidir. Söyleyenler elçilerdir.

نَحْنُ: “Biz” demektir. Merfu munfasıl zamirdir. Elçiler konuşmakta ve kendilerini İbrahim’e anlatmaktadırlar.

أَعْلَمُ: “Daha iyi bilen” demektir. Tekil, eril, nekre ism-i tafdildir. İsm-i tafdilin belirttiği özellikte diğerine göre üstün olan isme mufaddal, mukayese edilen diğer kelimeye ise mufaddalun aleyh denir. İsm-i tafdille mufaddalun aleyh arasında bir uyum aranmaz. İsm-i tafdille mufaddal arasındaki mutabakat bazı kurallara göredir. Eğer ism-i tafdil harfi tarifsiz ve isim tamlaması dışında gelirse buna nekre geliş denir. Bu durumda mufaddal ister müzekker ister müennes olsun ister müfred ister tesniye isterse cem olsun ism-i tafdil “müfred ve müzekker (tekil ve eril)” gelir. “Daha” anlamındadır. Burada da bu şekildedir. Mufaddal نَحْنُ (biz) dur. Çoğuldur. İsm-i tafdil ise أَعْلَمُ (daha iyi bilen) dur ve tekildir. İsm-i tafdil nekre geldiği için mufaddalla uyum içinde gelmez, tekil, eril gelir ki burada da bu şekildedir.

İsm-i tafdil

Mufaddal

أَعْلَمُ

نَحْنُ

Eril, tekil, nekre

Çoğul, marife

Bu cümlede mufaddal “sen” kelimesidir. Elçiler İbrahim’e hitap etmekte ve senden daha iyi bileniz demektedirler.

بِ: “-i” demektir. Harf-i cerdir. أَعْلَمُ fiilinin mef’ûlünün önüne gelir. Daha iyi bilinen bu harf-i cerden sonra gelir.

مَنْ: “Kimse” demektir. Umumi ism-i mevsuldür. Sıla cümlesi olur ve içinde zahir veya mahzuf aid zamiri olur.

فِي: “İçinde” demektir. Harf-i cerdir.

هَا: “O” demektir. Üçüncü şahıs dişil tekil mecrur muttasıl zamirdir. Bir önceki ayetteki هَذِهِ الْقَرْيَةِ (bu kasaba) ye racidir.

فِيهَا: “Onun içinde” demektir. Kasabanın içinde demektir. İsm-i mevsulün sıla cümlesidir. Öncesinde hazf edilmiş bir هُوَ vardır. Aid zamiridir.

مَنْ فِيهَا: “Onun içinde olan kimse” demektir. Aslında مَنْ هُوَ فِيهَا şeklindedir. Umumi ism-i mevsul ile geldiği için onun içinde olan herkesi ifade etmektedir.

نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَنْ فِيهَا: “Onun içinde olanı biz daha iyi bileniz” demektir. Senden daha iyi biliyoruz demektedirler. Elçiler kasabanın içinde olan herkesi tek tek bilmektedirler.

لَنُنَجِّيَنَّ: “Kesinlikle kurtaracağız” demektir. Tef’îl bâbından te’kîd lâmlı ve te’kîd nûnlu muzari fiildir. Muzari fiilin başına te’kîd lâmı (لَنُنَجِّيَنَّ) ve sonuna da nûn-u müşeddede şeklinde te’kîd nûnu (لَنُنَجِّيَـنَّ) gelmiştir. Burada bu nedenle üç kere te’kîd vardır. Şüpheleri çok şiddetli bir şekilde gidermektedir. Aslında “kesinlikle ve kesinlikle ve kesinlikle kurtaracağız” şeklinde tercüme edilebilir. Her zaman gelecek zamanı gösterir. Geniş zamanı ve şimdiki zamanı göstermez. Bu kadar fazla te’kîd ile gelmesinin sebebi İbrahim Peygamberdeki şüpheleri gidermek içindir.

Birinci bâbdan نَجَا - يَنْجُو şeklinde tehlikeli ve zararlı bir durumdan emniyetli bir hale geçmek, kurtulmak manasındadır. Birinci bâb if’âl bâbına (أَنْجَىيُنْجِي) tadiye etkisi ile gelir. Bâb değişimiyle “kurtulmak” anlamı “kurtarmak” anlamına değişir. Tef’îl bâbına geçince (نَجَّىيُنَجِّي) tadiyenin yanında teksir ve mübalağa etkisi vardır. Kurtarmada bir çokluk vardır. Tef’îl bâbında çokluk ya fiilde olur ya fâilde olur ya da mef’ûlde olur. Yani ya kurtarma fiili çok sayıda işlenecektir ya kurtarmaya gelenler çok sayıdadır ya da kurtarılacaklar çok sayıdadır.

فَأَنْجَيْنَاهُ وَأَهْلَهُ إِلَّا امْرَأَتَهُ

Onu ve karısı dışında ehlini kurtardık. (Neml 57)

Bu ayette if’âl bâbı ile gelmiştir. Bazı ayetlerde tef’îl bâbı bazı ayetlerde if’âl bâbı gelmesi önemlidir. İf’âl bâbı fiilin bir kerede olduğunu gösterdiğinden kurtarma eylemi bir kerede olmuştur. Buna göre لَنُنَجِّيَنَّ fiilindeki çokluk fiilde değildir. Kurtaranların da çok sayıda olup olmamasının bir önemi yoktur. Buna göre kurtarılanlar çok sayıdadır.

هُ: “O” demektir. Lût’a racidir.

وَ: “Ve” demektir. Atıf harfidir.

أَهْلَ: “Ehil” demektir. ءهل kökünden gelmiştir. İkinci bâbdan mastar olarak birisini sorumluluğu ve himayesi altına almak, uyruğu haline getirmek manasındadır. Bu mastar manasından kendisinden sorumlu olunan, himaye altına alınan topluluk manasında أَهْل “ehil” anlamında camid isimden ism-i cemdir (topluluk ismidir).

هُ: “O” demektir. Mecrur muttasıl zamirdir. Lût’a racidir.

أَهْلَهُ: “Onun ehli” demektir. Lût’un ehlidir. Tef’îl bâbı ile bu ehlin çok sayıda olduğunu anlıyoruz. Buna göre Lût’un ehli demek yalnızca Lût’un ailesi demek değildir. Lût’un sorumluluğundaki kimselerdir. Ailesi de sorumluluğunda olduğu için ehlidir. Ailesi dışında onun çevresinde bir araya gelmiş ve onun uyarılarını anlamış ve kavim içindeki ahlaksızlığı kabul etmeyen bir gruptur. Dünya görüşü olarak Lût’un çevresinde toplanmış onun sorumluluğu altındaki kimselerdir.

هُ وَأَهْلَهُ: “O ve onun ehli” demektir.

إِلَّا: İstisna edatıdır. Kendisinden sonrakini öncesinden istisna eder.

امْرَأَةَ: “Kadın kişi” demektir. مَرْءٌ “kişi” demektir. مرء kökünden gelmiştir. Beşinci bâbdan مُرُوءَةٌ mastarı olgunlaşıp kişilik kazanmak manasındadır. Bu mastar manasından olgunlaşıp kişilik kazanan manasında مَرْءٌ “kişi” anlamında, ism-i fâil manasında camid isimdir. Hem eril hem de dişil olarak kullanılır. Aynı bâbdan farklı mastarda, mastarı مَرَاءَةٌ olarak yiyecekler için kullanılır. Beşinci bâbdan bu mastardan “yutması ve sindirilmesi kolay olmak, lezzetli olmak” manasındadır.

Bu kelime kıyas dışıdır. Eril ve dişil için ortak kullanılırken buna ilaveten erkek kişi ve kadın kişi için ayrı formu vardır.

Erkek kişi için başına hemze-i vasl getirilir. Kıyas dışı olarak i’râbını belirleyen hareke son harf olan hemze ve sondan bir önceki harf olan ر de aynıdır. Merfuda her ikisi de zammedir امْرُؤٌ şeklindedir, mensubda her ikisi de fethadır امْرَأً şeklindedir, mecrurda her ikisi de kesredir امْرِئٍ şeklindedir.

Kadın kişi için başına hemze-i vasl, sonuna kapalı te getirilir. İ’râbı kıyasa uygundur. Merfusu امْرَأَةٌ şeklindedir. Mensubu امْرَأَةً şeklindedir. Mecruru امْرَأَةٍ şeklindedir. İkili امْرَأَتَانِ (merfu) ve امْرَأَتَيْنِ (mensub) şeklindedir.

امْرَأَةٌ (kadın kişi) kelimesi erkek bir varlığa izafe edildiğinde o erkeğin karısı anlamına gelir. Ancak امْرُؤٌ (erkek kişi) kelimesi bir kadına izafe edilmez. İzafe edilerek kocası anlamı oluşturulmaz. بَعْل “koca” demektir. Çoğulu بُعُولَة dir.

Onun karısı

Onun kocası

امْرَأَتَهُ

بَعْلَهَا

هُ: “O” demektir. Mecrur muttasıl zamirdir. Lût’a racidir.

امْرَأَتَهُ: “Onun karısı” demektir. Lût’un karısıdır.

Lût’un ehlinden istisna edilmiştir. Lût’un ehline dahil midir ki istisna edilmiştir?

Müstesna minh ile müstesnanın aynı cinsten olup olmamasına göre istisna ikiye ayrılır:

  1. Muttasıl istisna (الاستثناء المتصل): Müstesna ile müstesna minh aynı cinsten ise veya müstesna müstesna minhin bir cüzü ise muttasıl istisna denir.
  2. Munkatı istisna (الاستثناء المنقطع): Müstesna ile müstesna minh farklı cinslerden ise veya müstesna müstesna minhin bir cüzü değilse buna munkatı istisna denir.

تَوَلَّيْتُمْ إِلَّا قَلِيلًا مِنْكُمْ

Sizden azı dışında döndünüz. (Bakara 83)

Müstesna minh olan “siz” ile müstesna olan “sizden azı” aynı cinstendir. Buradaki istisna muttasıl istisnadır.

وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ

Meleklere Adem’e secde edin dedik. İblis dışında secde ettiler. (Bakara 34)

Başka ayetlerde İblis’in cin olduğu bilgisi vardır. Bu nedenle müstesna minh olan melekler ile müstesna olan İblis aynı cinsten değildir. Buradaki istisna munkatı istisnadır.

لَا يَعْلَمُونَ الْكِتَابَ إِلَّا أَمَانِيَّ

Kuruntular dışında kitabı bilmezler (Bakara 78)

Müstesna minh olan kitap ile müstesna olan kuruntular aynı cinsten değildir. Buradaki istisna munkatı istisnadır.

Lût’un iki tür ehli vardır. Birisinde, ehli ailesi olarak onun sorumluluğunda olanlardır. Diğerinde ise ailesi olmadıkları halde onunla aynı görüşte olan, ahlaksızlıktan hoşlanmayan ama önlemek için gücü yetmeyen kimseler olarak onun sorumluluğu altına girmiş kimselerdir.

Eğer istisna muttasıl ise karısı Lût’un ailesi olarak ehlindendir. Ama kurtarılmayacaktır. Çünkü zahirde Lût’un ehlindendir, onun ailesindendir ama Lût’un görüşüne katılmamaktadır. Eğer istisna munkatı ise karısı Lût’un ailesi olmayan ehlinden değildir. Günümüzdeki alnı secdedeki bazı insanlar gibi eşcinsellere saygı duyulması gerektiğini düşünmektedir. Belki de Lût’un yanında bulunmakla ama açıkça Lût’a karşı çıkmakta, kavimdekilerle beraber ahlaksız müesseselere destek olmaktadır.

كَانَتْ: Nakıs fiillerdendir. Burada mazi fiil olarak gelmiştir. Bu fiilin mastarının asıl anlamı “olmak” iken nakıs fiil olduğunda kendisinden sonra bir isim ve haber gelir. Asıl anlamıyla kullanıldığında tam fiil, bir isim ve haberden önce kullanıldığında nakıs (eksik) fiil denir. كَانَتْ üçüncü şahıs dişil tekil fiil olduğu için bu nakıs fiilin ismi zamirse cümlede söylenmez. Bunlara müstetir (gizli) zamir denir. Burada kânenin ismi “o” anlamındaki müstetir هِيَ dir. Lût’un karısına racidir.

مِنَ: “-den” demektir. Harf-i cerdir.

الْغَابِرِينَ: “Kalıntılar” demektir. Cem-i müzekker salim (kurallı erkek çoğul) ism-i fâildir. غبر kökünden gelmiştir. Birinci bâbdan غُبُورٌ mastarı hem yerinde kalmak hem de geçip gitmek manasındadır. İki zıt anlamda aynı fiilde vardır. Bu mastar manasından hem yerinde kalan hem de ayrılıp giden, yayılan manasında غَبَرَةٌ ıstılahi olarak bu iki özelliği de taşıyabilen “toz” anlamında isimdir. غَابِر “geriye kalan, kalıntı” anlamındadır. Ama normalde âkil varlıklar için kullanılmaz. Çünkü âkil varlıklar kalıntı olmazlar. Bu nedenle beklenen çoğulu cem-i mükesser (kırık çoğul) olan غُبَّر dur. Oysa burada salim çoğul kullanılmıştır. Buradan anlıyoruz ki buradaki insanlar kalıntı haline geleceklerdir. Tozlaşacaklardır. Önce toz halinde orada kalacaklar, sonra rüzgarlarla uçuşacaklardır.

كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ: “Kalıntılardandır” demektir. امْرَأَتَهُ (onun karısı) nun halidir. Mazi kâne ile gelmiştir. Oysa elçiler gelecek zamandan bahsetmektedirler. Gelecek zaman ile ilgili olarak mazi fiil gelmesi mazi fiildeki durumun gelecek zaman içinde gerçekleşeceğini gösterir.

امْرَأَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ: “Kalıntılardan olan karısı” demektir. الْغَابِرِينَ erkek çoğul kullanılmıştır. Erkek çoğullar kadınları da kapsadığından karısı da bu kalıntılara dahildir.

هُ وَأَهْلَهُ إِلَّا امْرَأَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ: “O ve kalıntılardan olan karısı dışında ehli” demektir.

لَنُنَجِّيَنَّهُ وَأَهْلَهُ إِلَّا امْرَأَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ: “Kesinlikle onu ve kalıntılardan olacak olan karısı dışında ehlini kurtaracağız” demektir.

قَالُوا نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَنْ فِيهَا لَنُنَجِّيَنَّهُ وَأَهْلَهُ إِلَّا امْرَأَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ: “Onun içinde olanı biz daha iyi bileniz, kesinlikle onu ve kalıntılardan olacak olan karısı dışında ehlini kurtaracağız, dediler” demektir. Elçiler kasabada olan herkesi tek tek bilmekte, kimlerin Lût’un ehli olduğunu bilmekte ve kimleri kurtaracaklarını da çok çok iyi bilmektedirler. Burada en önemli olay Lût’un karısıdır. Bize ibret olması gereken de budur. Eşcinsellik bir pandemi gibi yayılmakta ama bir pandemi gibi 2-3 yıl içinde bitmemektedir. Giderek artmakta ve eşcinselliği tercih olarak görmemek gericilik olarak görülmektedir. İşte eşcinselliği bir tercih olarak görenlerin durumu Lût’un karısının durumudur. Bu duruma çok dikkat edilmesi gerekir. Allah’ın haramlarını kanıksamak, helallerini ise uygulanamaz olarak görenlerin durumu da buna benzerdir. Bunu yapanları Allah korumayacaktır. Helak olanlarla beraber helak olacaklardır. Daha da kötüsü kıyamet yevmindeki durumlarıdır.

 

Yalova, Teşvikiye

26 Mart 2022

M. Lütfi Hocaoğlu

 






Tüm Seminerler
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1250
Lokman Suresi Tefsiri 16. Ayet
18.05.2024 14 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1249
Lokman Suresi Tefsiri 15. Ayet
11.05.2024 31 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1248
Lokman Suresi Tefsiri 14. Ayet
20.04.2024 121 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1247
Lokman Suresi Tefsiri 13. Ayet
13.04.2024 158 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1246
Lokman Suresi Tefsiri 12. Ayet
6.04.2024 88 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1245
Lokman Suresi Tefsiri 11. Ayet
30.03.2024 113 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1244
Lokman Suresi Tefsiri 10. Ayet
16.03.2024 114 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1243
Lokman Suresi Tefsiri 8-9. Ayetler
9.03.2024 102 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1242
Lokman Suresi Tefsiri 7. Ayet
24.02.2024 125 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1241
Lokman Suresi Tefsiri 6. Ayet
17.02.2024 92 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1240
Lokman Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
10.02.2024 141 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1239
Rum Suresi Tefsiri 60. Ayet
27.01.2024 154 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1238
Rum Suresi Tefsiri 59. Ayet
20.01.2024 154 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1237
Rum Suresi Tefsiri 58. Ayet
6.01.2024 195 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1236
Rum Suresi Tefsiri 57. Ayet
30.12.2023 203 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1235
Rum Suresi Tefsiri 56. Ayet
16.12.2023 257 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1234
Rum Suresi Tefsiri 55. Ayet
25.11.2023 234 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1233
Rum Suresi Tefsiri 54. Ayet
11.11.2023 264 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1232
Rum Suresi Tefsiri 53. Ayet
4.11.2023 222 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1231
Rum Suresi Tefsiri 51-52. Ayetler
21.10.2023 302 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1230
Rum Suresi Tefsiri 50. Ayet
14.10.2023 251 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1229
Rum Suresi Tefsiri 48-49. Ayetler
30.09.2023 256 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1228
Rum Suresi Tefsiri 47. Ayet
16.09.2023 283 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1227
Rum Suresi Tefsiri 46. Ayet
9.09.2023 327 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1226
Rum Suresi Tefsiri 44-45. Ayetler
2.09.2023 230 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1225
Rum Suresi Tefsiri 43. Ayet
19.08.2023 239 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1224
Rum Suresi Tefsiri 42. Ayet
12.08.2023 241 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1223
Rum Suresi Tefsiri 41. Ayet
5.08.2023 283 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1222
Rum Suresi Tefsiri 40. Ayet
29.07.2023 244 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1221
Rum Suresi Tefsiri 39. Ayet
22.07.2023 237 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1220
Rum Suresi Tefsiri 38. Ayet
15.07.2023 232 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1219
Rum Suresi Tefsiri 37. Ayet
17.06.2023 220 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1218
Rum Suresi Tefsiri 36. Ayet
3.06.2023 272 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1217
Rum Suresi Tefsiri 35. Ayet
27.05.2023 256 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1216
Rum Suresi Tefsiri 33-34. Ayetler
20.05.2023 292 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1215
Rum Suresi Tefsiri 31-32. Ayetler
13.05.2023 268 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1214
Rum Suresi Tefsiri 30. Ayet
6.05.2023 351 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1213
Rum Suresi Tefsiri 29. Ayet
29.04.2023 273 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1212
Rum Suresi Tefsiri 28. Ayet
15.04.2023 309 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1211
Rum Suresi Tefsiri 27. Ayet
8.04.2023 314 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1210
Rum Suresi Tefsiri 26. Ayet
1.04.2023 289 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1209
Rum Suresi Tefsiri 25. Ayet
25.03.2023 309 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1208
Rum Suresi Tefsiri 24. Ayet
18.03.2023 420 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1207
Rum Suresi Tefsiri 23. Ayet
11.03.2023 308 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1206
Rum Suresi Tefsiri 22. Ayet
4.03.2023 423 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1205
Rum Suresi Tefsiri 21. Ayet
25.02.2023 434 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1204
Rum Suresi Tefsiri 20. Ayet
18.02.2023 494 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1203
Rum Suresi Tefsiri 19. Ayet
11.02.2023 318 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1202
Rum Suresi Tefsiri 17-18. Ayetler
4.02.2023 472 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1201
Rum Suresi Tefsiri 14-16. Ayetler
28.01.2023 345 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1200
Rum Suresi Tefsiri 12-13. Ayetler
21.01.2023 327 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1199
Rum Suresi Tefsiri 11. Ayet
14.01.2023 338 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1198
Rum Suresi Tefsiri 10. Ayet
7.01.2023 380 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1197
Rum Suresi Tefsiri 9. Ayet
31.12.2022 736 Okunma
2 Yorum 01.01.2023 00:23
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1196
Rum Suresi Tefsiri 8. Ayet
17.12.2022 371 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1195
Rum Suresi Tefsiri 6-7. Ayetler
10.12.2022 463 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1194
Rum Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
3.12.2022 425 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1193
Ankebut Suresi Tefsiri 69. Ayet
26.11.2022 393 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1192
Ankebut Suresi Tefsiri 68. Ayet
19.11.2022 446 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1191
Ankebut Suresi Tefsiri 67. Ayet
12.11.2022 433 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1190
Ankebut Suresi Tefsiri 65-66. Ayetler
5.11.2022 395 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1189
Ankebut Suresi Tefsiri 64. Ayet
29.10.2022 422 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1188
Ankebut Suresi Tefsiri 63. Ayet
22.10.2022 422 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1187
Ankebut Suresi Tefsiri 62. Ayet
15.10.2022 450 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1186
Ankebut Suresi Tefsiri 61. Ayet
8.10.2022 451 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1185
Ankebut Suresi Tefsiri 60. Ayet
1.10.2022 452 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1184
Ankebut Suresi Tefsiri 58-59. Ayetler
24.09.2022 459 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1183
Ankebut Suresi Tefsiri 57. Ayet
17.09.2022 1014 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1182
Ankebut Suresi Tefsiri 56. Ayet
10.09.2022 1085 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1181
Ankebut Suresi Tefsiri 54-55. Ayetler
3.09.2022 1665 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1180
Ankebut Suresi Tefsiri 53. Ayet
27.08.2022 1791 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1179
Ankebut Suresi Tefsiri 52. Ayet
20.08.2022 2215 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1178
Ankebut Suresi Tefsiri 51. Ayet
13.08.2022 1452 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1177
Ankebut Suresi Tefsiri 50. Ayet
6.08.2022 1861 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1176
Ankebut Suresi Tefsiri 48-49. Ayetler
30.07.2022 2323 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1175
Ankebut Suresi Tefsiri 47. Ayet
23.07.2022 2007 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1174
Ankebut Suresi Tefsiri 46. Ayet
16.07.2022 2483 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1173
Ankebut Suresi Tefsiri 45. Ayet
2.07.2022 2743 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1172
Ankebut Suresi Tefsiri 44. Ayet
25.06.2022 7576 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1171
Ankebut Suresi Tefsiri 43. Ayet
18.06.2022 2125 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1170
Ankebut Suresi Tefsiri 42. Ayet
11.06.2022 2239 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1169
Ankebut Suresi Tefsiri 41. Ayet
4.06.2022 2079 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1168
Ankebut Suresi Tefsiri 40. Ayet
28.05.2022 2566 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1167
Ankebut Suresi Tefsiri 39. Ayet
14.05.2022 2090 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1166
Ankebut Suresi Tefsiri 38. Ayet
7.05.2022 2333 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1165
Ankebut Suresi Tefsiri 37. Ayet
30.04.2022 2511 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1164
Ankebut Suresi Tefsiri 36. Ayet
23.04.2022 2957 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1163
Ankebut Suresi Tefsiri 35. Ayet
16.04.2022 11642 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1162
Ankebut Suresi Tefsiri 34. Ayet
9.04.2022 2737 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1161
Ankebut Suresi Tefsiri 33. Ayet
2.04.2022 2515 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1160
Ankebut Suresi Tefsiri 32. Ayet
26.03.2022 2183 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1159
Ankebut Suresi Tefsiri 30-31. Ayetler
19.03.2022 2585 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1158
Ankebut Suresi Tefsiri 29. Ayet
12.03.2022 2743 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1157
Ankebut Suresi Tefsiri 28. Ayet
5.03.2022 2343 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1156
Ankebut Suresi Tefsiri 27. Ayet
26.02.2022 3783 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1155
Ankebut Suresi Tefsiri 26. Ayet
19.02.2022 2393 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1154
Ankebut Suresi Tefsiri 25. Ayet
12.02.2022 3618 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1153
Ankebut Suresi Tefsiri 24. Ayet
5.02.2022 2993 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1152
Ankebut Suresi Tefsiri 23. Ayet
29.01.2022 2633 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1151
Ankebut Suresi Tefsiri 22. Ayet
22.01.2022 10191 Okunma


© 2024 - Akevler