B u toplum 50yıl sonra müslüman kalabilecek mi?
1059 Okunma, 0 Yorum
Yusuf Kaplan - Yeni Şafak
Ali Bülent Dilek

Bu toplum, 50 yıl sonra Müslüman kalabilecek mi?

Yusuf kaplan

05 mayıs 2014

Albert Camus, Herakleitos'un, 'ölçüsüzlük, bir yangındır' sözünü aktarır ve ekler:

'...Tanrı ölünce, geriye yalnızca tarih ve insan gücü kaldı. Çoktandır filozoflar, insan doğası yerine, durumu, eski [Greklerdeki] uyumun yerine, rastlantının düzensiz atılışını ve aklın amansız işleyişini koymaya uğraşıyorlar. Grekler, iradeyi akılla sınırlandırırken, biz onu aklın eline verdik. Grekler için değerler, her türlü eylemden önce vardı ve eylemi sınırlandırıyordu. Yeni felsefe ise, değerleri eylemden sonraya koyuyor. Yangın [ölçüsüzlük], dört bir yanı sarıyor. Avrupa artık çiçeklerle değil, toplarla felsefe yapıyor.'

Evet 'yangın', yani 'ölçüsüzlük', bütün dengeleri, bütün ölçüleri, bütün değerleri yerle bir ediyor: Batı'dan gelen postmodern neo-liberal hazcı ve nihilist dalgayla 'felsefe yapıyor' Batı da, bütün insanlık da. Tabii buna felsefe yapmak denirse...

DEMOKRASİ'NİN BİTİŞİ, DROMOKRASİ'NİN ZAFERİ

Aydınlanma çağıyla birlikte, insanın ergenlik çağından kurtularak aklını kullanmaya başladığı bir evreye geçtiğini ilan etmişti Kant.

Ama artık akıl çağı'nın yerinde yeller esiyor: İnsanın çocuksuluk çağına geri döndüğü, arzularının, hazlarının, egosunun esiri, kölesi olduğu dromokrasi çağında yaşıyoruz.

İnsanın aklını kullanarak kurduğu, sonuçta, 'insanın insanın kurdu' olduğu sözümona haklar rejimi demokrasi, hız ve haz rejimi dromokrasi tarafından çoktan tarihe gömülmüş durumda.

…………………………

Dromokrasi çağının en iyi sembollerinden biri televizyondur: Televizyon akla hitap etmez; duygulara hitap eder.

Televizyonun dili, 11 yaşındaki çocuğun duygu dünyasının dilidir.

Postmodern neo-liberal yoz, sığ ve bayağı kültürün ürünü televizyon da, müzikhol de, stadyum da, internetin sanal ortamı da hız'ın ve haz'ın hükümran olduğu ayartının dilini kullanır.

MEDYALAR: EN ETKİLİ TERÖR AYGITLARI

Medyalar, hız ve haz üreterek varlığını sürdüren kültürel ve sembolik şiddetin yegâne kaynağı ve en etkili terör aygıtlarıdır.

Asıl terörist evinizde, evinizin orta yerinde: Televizyon, gözünüzün içine baka baka, sizi kendisine köle yapar: Bununla yetinmez, kültürünüzü, değerlerinizi, ölçülerinizi, kutsallarınızı topa tutar. Siz de aptal aptal bakarsınız ekrana, kilitlenerek; kendinizden geçerek.

SEYİRCİYİ REKLAMCILARA SATAN BİR KAPİTALİSTTİR TELEVİZYON

Televizyon henüz ergenlik çağına ermemiş insanın 'çocuksu masumiyet'ini kapitalist reklamcılara satarak yok eder.

Seyirciyi reklamcılara satan doymak bilmez, açgözlü ama ayartıcı bir kapitalisttir televizyon.

TÜRKİYE EKONOMİK OLARAK BÜYÜYOR AMA KÜLTÜREL OLARAK ÇÖKÜYOR

Türkiye, ekonomik olarak büyüyor ama kültürel olarak çöküyor. Ama kimsenin kılı bile kıpırdamıyor nedense?

Türkiye'de bir televizyon devrimi yaşanıyor: Dizilerde doruk noktasına çıkan bir devrim bu.

Televizyon devrimiyle, kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz: Geleceğimiz demek olan çocuklarımızı, ekranlardan üretilen bütün değerleri çözücü, bütün ölçüleri yıkıcı, bütün temelleri sarsıcı yoz ve sığ, ayartıcı ve seküler sefih kültürle kurşuna diziyoruz.

Sonra da bu toplumda önceleri hayal bile edilemeyecek cinayetleri görünce şaşırıp kalıyoruz!

Televizyon devrimi, aileyi, aile ilişkilerini çözüyor, içkiyi, sapkın ilişkileri, şiddeti kutsuyor.

Gençlik dizileri, 14-15 yaşındaki çocukları sadece cinsellik, hız ve haz peşinde koşturan, sadece yiyen, içen, çiftleşen insanaltı yaratıklara özendirerek kurşuna diziyor.

Medya, müzik, spor kültürü, çocuklarımızı İslâmî kaygılardan, ideallerden, değerlerden, temellerden, ölçülerden hızla uzaklaştırıyor.

İSLÂM'LA İLİŞKİLERİ SIFIRLANAN BİR KUŞAK GELİYOR!

Oysa İslâm, bu toplumun sadece geçmişi değil, yegâne geleceğidir. Ruhudur. Varlık nedenidir. Hayat ve hayatiyet kaynağıdır. Tek ufku ve tek umududur.

İslâm'la ilişkileri sıfırlanan bir genç kuşak geliyor. Medya, müzik, spor ve bütün bir kültür endüstrisi, genç kuşağı, hızın ve hazın, egoizmin ve kariyerin pençesinde kıvrandırıyor; genç kuşağın İslâm'la ilişkisini sıfırlayacak bir kültürel ve sembolik saldırı üretiyor.

İki kuşaklık bir zaman dilimi içinde İslâm'la ilişkisi sıfırlanmış bir genç kuşak, bu toplumun Müslümanlığının tarih olması demek, Allah muhafaza.

İslâmî idealleri, hayalleri, rüyaları, iddiaları olmayan kuşaklar yetiştirdiğimiz sürece, Türkiye dünyanın en büyük ekonomik gücü olsa ne yazar!

Ekonomi, siyaset filan derken, bu harala gürele arasında, çocuklarımızın, dolayısıyla geleceğimizin gözlerimizin önünde kaybolup gittiğini görelim lütfen!

Altını çizerek hatırlatıyorum: İslâm'sız bir Türkiye, istiklalini ve istikbalini yitirmekten de, kurda kuşa yem olmaktan da kurtulamaz.

KÜLTÜREL İNTİHAR!

İlle de ekonomi, ille de siyaset, ille de statü diye diye, hızla kültürel intiharın eşiğine doğru sürükleniyoruz!

Eğer bu yakıcı gerçeği göremez ve gerekli önlemleri alamazsak, 50 yıl sonra bu ülkenin Müslümanlıkla ilişkisi kalmayacak maazallah!

NOT: Geçen yıl yayımlanan bu yazımı, bundan sonraki yazacaklarıma temel oluşturması bakımından -bazı değişikliklerle- yeniden yayımlıyorum.

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/bu-toplum-50-yil-sonra-musluman-kalabilecek-mi/51648

yorum;

Bir elde kuran bir elde bilgisayar!

Başlık size kimi hatırlatıyor?

Merhum cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ı.

Turgut Özal Akevler ortağı ve Msp İzmir

milletvekili adayıydı şifrenin kaynağı bu.

Bu bir gençlik tarifiydi bence hedef olarak

konulan.

Yıllar geçti gerçekleşti mi?

Hayır.

Elinde bilgisayar olanda Kur’an yok,

Kur’an olanda da bilgisayar yok.

İfrat ve tefrit yani.

Bu toplumun  yani Türkiye toplumunun  50 yıl

Sonra müslüman kalmasının şifresi bence

başlığımız.

Akevler inanınki 47 yıldır bunun için çalışıyor.

Ben de inanıyorum ki Türk toplumu en kısa zamanda

Adil Düzeni kuracak ve yüzyıllarca

müslüman kalacak ve insanlığa da rehberlik edecektir…

 

Ali Bülent Dilek






Sayı: 256 | Tarih: 11.05.2014
Yusuf Kaplan
B u toplum 50yıl sonra müslüman kalabilecek mi?
Bir elde Kur'an bir elde bilgisayar!
1059 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
‘Çatı adayı’ nedir, nereden çıkmıştır
İkinci tercihlerin seçimi
1032 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Devletin Yapısı
İki türlü devlet başkanı seçimi
1018 Okunma
6 Yorum
Süleyman Karagülle
Mehmet Barlas
Bu bir densizlik mi yoksa sadece yersizlik mi?
Yeni Cumhurbaşkanı adayı
952 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler