Süleyman Karagülle
Ordu
14.08.2011
4465 Okunma, 1 Yorum

ORDUSUNU YENMİŞ ZAVALLI KAHRAMAN!

Ç Ö Z Ü M   NEDİR?

Türkler asker bir millettir. Askerlik savaşçılık demek değildir. Askerlik demek devlet kurmak demektir. İskitler, Hunlar Göktürkler, Karahanlılar devlet kurmuşlar, güçlü devletler oluşturmuşlardır. Gazneliler, Selçuklular, Osmanlılar güçlü devlet olmuşlardır.

Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk ordusu kurmuştur. İnkılâpları Türk ordusu yapmıştır. Demokrasiyi Türk ordusu getirmiştir.

Türkiye bugünkü demokrasiye ulaşmışsa, ordusunu ezebiliyorsa, düşmanlara karşı zayıf duruma getirebiliyorsa, bunu Kenan Evren’in yaptığı anayasa sayesinde yapmıştır.

Cumhuriyeti siviller mi kurdu? 61 anayasasını siviller mi getirdi? 82 anayasasını siviller mi yaptı? O askeri anayasalar sayesinde Türkiye 90 yıl yaşamışsa, o anayasa sayesinde şimdi AK Parti caka satabiliyorsa; Türk milletinin Türk ordusuna sadece minnet borcu vardır.

AK Parti bugün iktidarda ise Türk ordusunun demokrasiye olan saygısındandır. Eğer AK Parti kapanmamışsa, bu da Türk ordusunun onu korumasındadır. Ama AK Parti Türk ordusunu yıpratmak ve zayıf düşürmek için elinden ne gelmişse yapmıştır.

Ordusunu yenmiş zavallı kahraman!

***

Ordusuz devlet olur mu?

Türkiye gibi tüm dünyanın gözünü koyduğu ülke ordusuz yaşar mı?

Orduda zafiyet varsa bunu teşhir etmenin manâsı var mıdır?

Türk ordusunu halkına düşman etmek İstiklâl Savaşı’ndan beri düşman faaliyetidir.

  1. Türk devletine inkılâplar yaptırıldı, dinsizlik yaptırıldı ki, ordu ile halk savaşa girsin. Ama Mustafa Kemal, Mareşal Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü sayesinde ordu siyasetten uzak tutuldu. Halk da yapılanlara karşı sabretti. Mustafa Kemal’den sonra Kazım Karabekir’in katıldığı aynı kadro demokrasiyi getirdi ama ordu yıpratıldı.
  2. 1960’da tamamen dışarıda planlanan senaryo ile ordu müdahale etmek zorunda kaldı. Ordu müdahalenin ardından çok partili anayasayı getirdi.
  3. 1971’de ordu müdahale etti ama Türkiye’ye fiilen demokrasiyi getirdi, çok partili demokrasi oluştu. Hükümetleri CIA atamadı, Türk milleti seçti.
  4. 1980’de Kenan Evren müdahale etti ama askeri darbeleri ortadan kaldırdı. Bugün caka satan parti onun sayesinde caka satıyor. Akılsız parti basının pohpohlamasından hoşlanıyor. Partiler kapanırken, AKP kapatılmak istenirken o medya neredeydi? O zamanlar tüm basın heyecanla kapanmasını bekliyordu, şimdi onu ateşe atıyor!
  5. Askerlerin sivil mahkemelerde muhakemesi bir rezalettir. Ceza davalı hukuk davaları orada görülemez, askeri suçlar sivil mahkemelerde görülemez. Orgeneralleri hapse atmak, orduyu perişan etmektir, askerin moralini sıfıra indirmektir. Bir memur olan savcının yüz binlere komuta eden bir komutanı sorguya çekmesi demek, erden generale kadar herkesin askerliğe karşı moralini çökertir. Halk kendisini yalnız hisseder. Tarihte Türk ordusunun bu kadar kötü şekilde yıpratıldığı olmamıştır.

***

Genelkurmay Başkanı ne yapacağını şaşırmış bir şekilde bir sene krizler arasında yaşamıştır. Komutanlar da yıllarını zor doldurmuşlardır.

Sağır siyasilere seslerini duyuramadılar.

Müdahale edecek durum ortadan kalkmıştır. İç ve dış oluşlar müdahaleyi imkansız hâle getirmiştir. Sermaye eskiden askerleri desteklerdi. Baktı ki askerler dediklerini yapmıyor, şimdi başka metotlara baş vuruyor, orduları yok etmeye çalışıyor. İçte de Evren’in anayasası sayesinde askeri müdahale imkansız hâle gelmiştir.

Evet, şimdiye kadar devlet yıkılmaya doğru gidince asker koşuyor, elinden tutup devleti yeniden ayağa kaldırıyordu. Şimdi o ordu da tutunamaz hâle getirilmiştir.

Komutanlar ancak istifa ederek bu tehlikeyi haber vermişlerdir.

Ordu hepten sarsılmasın diye Jandarma Genel Komutanını bırakmışlardır.

Şimdi Askeri Şura toplanıyor...

Gelen komutan komutanlığı kabul etmiştir ama şartlar koymuştur.

Ben orduma güveniyorum. Bu krizin atlanması için gerekli kararları alacaklardır.

Ne var ki sorunlar bitmiyor. Ordu çöküyor. Savaş kabiliyetini kaybediyor. Yurt içi saygınlığını kaybediyor, yırt dışı etkinliğini bitiriyor...

Bugün bize saldıracak komşu devlet yok ama bu böyle giderse, AK Parti iktidarda iken PKK karşısında cephe yenilmeleri başlar, Doğu’da Kürt devleti kurulur, o devlet Türk ordusunu yener. Yeni bir Mehmet Ali Paşa ortaya çıkar. Pusuda bekleyen Ermeniler ve diğerleri saldırıya geçer, Sevr’i bile arayacak hâle gelebiliriz...

***

Çözüm nedir?

  1. Önce genel af ilan ederek bu çıkmaz yargılama süreci sona erdirilmelidir.
  2. Askerlerin sivil mahkemelerde muhakeme sistemi hemen ama  hemen değiştirilmelidir.
  3. Orgenerallerin milletvekilleri gibi dokunulmazlıkları olacaktır. Adil yargılama sistemi kurulacaktır. Askerlerden sadece orgeneraller yüce divanda yargılanmalı, diğerleri her türlü suçtan askeri mahkemelerde yargılanmalıdır.
  4. Yeni anayasa askerlerle mutabakat yapılarak yapılacaktır. R. Tayyip Erdoğan mutabakat için PKK başı ile anlaşmaya çalışıyor da, Türkiye’nin siyasi partilerinin yanında en büyük kurumu olan orduyu düşünmüyor! Ordusuz iş yapacakmış!

***

Ben yazıyorum, kimse okumuyor, ilgilenmiyor!!!

Bu yaşta bundan fazlasını yapamam; yapabildiğim bu kadar!

Her okuyucum bu mektubu elinden gelen herkese ulaştırıp okutmalıdır.  

Yoksa bu devlet yıkıldığı zaman düşen kaya parçaları en başta sizin başınıza düşer.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
15.08.2011
13:33

İsmet Özel: Orduda değişimi AKP yapmıyor!

Radikal'e konuşan şair İsmet Özel, 'Orduda değişim gibi görünen hiçbir şeyi AKP yapmıyor, Pentagon yapıyor' dedi. İşte İsmet Özel'in Türkiye'de yaşanan son gelişmelerle ilgili yorumu:

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Ezgi Başaran'ın röportajı

Siyasi duruşu tartışma götürse de kesin kabul edilen, İsmet Özel'in Türkiye'nin yaşayan en büyük şairlerinden biri olduğudur. Onun da, aynı Ece Ayhan gibi şiirlerinde sivillik kavramı geçer. Gazetelere yazı yazmayan, ortalarda görünmemeyi tercih eden, sadece kurucusu olduğu İstiklal Marşı Derneği'nde mesai yapan Özel, ülkede yaşanan son gelişmelerle ilgili ne düşünüyor, sivilleşiyor muyuz ona göre diye sormak için kapısını çaldım.

Şair Ece Ayhan şöyle diyor: "Sivilliği yalnız ve yalnız askerlerin tersi olarak alıp yanılsayanlar var!" Size göre sivillik nedir?

Sivillik benim şiirlerimde geçen bir kelimedir. Dünyanın her ülkesinde ve eğiliminde eskilerin 'müesses nizam' dediği, ıngilizce 'establishment' denilen bir kurulu düzen var. Bunun sarsılmaması için tedbirler alan ve sarsanları cezalandıran bir yapı var. Bu yapının dışında kalan neyse, o sivildir.

Bugün kim dışında?

Kimse. Çünkü insanlar ancak müesses nizamın onlara tanıdığı alanlarda söz söylerlerse, onlara söz söyleme hakkı tanınacağını biliyor.

Türkiye'de müesses nizamı koruyan yapı neydi sizce? Ordu mu?

Ordu meselesi bir bilmecedir. Çünkü Türkiye'de gerçekten bir ordu var mı yok mu diye tartışmak lazım. Şöyle düşünelim. Sovyetler Birliği kurulduktan sonra bir Kızıl Ordu vardı. Kızıl Ordu rejimi korumak için yıllarca o toplumda baskı gücü olarak işe yaradı. Ama Sovyetler'in dağılmasına yakın, ne işe yaradığını anlayamadığımız bir şeye dönüştü. Türkiye'de de ordu Cumhuriyet'e giden süreçte bir işlev yüklendi, sonrasında ne olduğunu anlamak zor. Ne olduğunu anlayamadığımız gibi ne olması gerektiğini de söyleyemiyoruz.

Sınırları korumakla yükümlü silahlı kişiler topluluğu olması gerekmiyor mu?

Siyasetle ilgilenmeyecek manasında söylüyorsunuz. Ama nasıl ilgilenmeyecek? Mesela NATO emrindeki bir ordu siyaset yapmaz mı, NATO siyasi bir oluşum değil mi... Demek ki zaten ordu siyasi bir varlık.

Ordu rejim muhafızı mıdır Türkiye'de?

Ordunun rejimi mi yoksa kendini mi muhafaza ettiğini anlamak gerek önce. Zamanı bölelim: Cumhuriyet'in ilanından 27 Mayıs'a kadar giden bir ordumuz var. 27 Mayıs'tan sonraki haline ne diyeceğimizi ise bilmiyoruz. Rejim dediğiniz zaman neden söz ettiğimiz belli değil. 27 Mayıs'ta devrilen şey midir rejim, yoksa 27 Mayıs'ta gelen şey mi? Gelen şeyi anlıyorsak,

Siz orduyu 27 Mayıs öncesi ve sonrası olarak ayırıyorsunuz. Komutan istifası, YAŞ'ı Başbakan'ın yönettiğine dair fotoğrafla yeni bir ordunun başlangıcında olduğumuz tezine ne diyorsunuz?

Bunlara sadece tebessümle karşılık verebilirim. Bence Türkiye'nin ülke ve millet olarak devam edip etmemesi meseleyken, ülkenin ortadan kalkması için yapılan hazırlıkları örtmek üzere bizim kafamızı hiçbir zaman aslına varamayacağımız şeylerle meşgul ediyorlar. Medya da dahil, dünyada gelecekte Türkiye'nin ne olacağına dair planlar yapanlar bizi fantastik konuları düşünmeye sevk ediyorlar.

YAŞ toplantısındaki o sembolik fotoğraf ve istifalar fantastik mi?

Bakın, 1826 yılında yeniçerilik kaldırılıyor. 1830'da ise Yunanistan bağımsızlığını ilan ediyor. Eğer yeniçerilik kaldırılmasaydı Yunanistan'ın bağımsız olması hayalden de öte bir şeydi. Ama asıl devlet gücü olan asker yok oluyor ve devletin önemli bir toprak parçası kopuyor. Bunu yeniçerilik matah bir şeydi diye değil, bizim bir şeylerin neden olduğunu o işler olduktan sonra anladığımızı anlatmak için söylüyorum. O nedenle şimdi olanlara bakacağız, sonra göreceğiz, en sonra da güle güle öleceğiz.

1826'daki yeniçeri olayıyla bugün arasında ne benzerlik var?

Eğer Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığının devamı için Genelkurmay bir engelse veyahut destekse, buna göre tavır alınacak.

Kim alacak?

Irak, 1930'da bağımsızlığını ilan etmiş bir devlet. Bizim Irak'la sınırımız fiili bir durumdur, herhangi bir hukuki altyapısı yoktur. Dolayısıyla Irak'ın ABD tarafından işgali bu muallakta bırakılmış toprakların işgalidir. Türkiye bağımsız bir ülkeyse kendi bağımsızlığına dair bir mücadele vermek zorunda. Bu mücadeleyi hangi toplum gücü sağlayacak? Türkiye'nin devamı, birinin derdi olması lazım, bu kimin derdi? AKP iktidara gelinceye kadar, Türkiye Cumhuriyeti; Genelkurmay, Dışişleri ve MıT'in paslaşmalarıyla devam etti. şimdi bunun imkânsızlığına dair senaryolar üretiliyor. Bir boşluk ortamındayız, kaos bile değil bu.

O paslaşmanın kalkması, bir daha bu ülkede darbe olmayacağı gibi hayırlı bir sonuç doğurmaz mı?

Darbe dediğiniz şeye nereden baktığınıza bağlı. Mesela Türkiye'de ciddi sayıda insan diyor ki; "27 Mayıs darbesini, 12 Mart ve 12 Eylül'den ayrı tutalım..." Bir başka kesim 28 şubat'ı da darbe olarak algılıyor, bana göre 28 şubat diye bir şey yok. 28 şubat takvimde bir gündür, hiçbir özelliği yoktur.

Nasıl?

28 şubat, devletin tabii reflekslerinden birisidir. Eğer inkılaplar yapıldıysa 28 şubat'ın yaşanması da normaldir. 27 Nisan'da olan da bunun gibi. Benim bu konularda ortamda yürüyen zihinle irtibat kurarak söz söylemem imkânsız. Çünkü kökünden itibaren işlerin başka türlü yürüdüğüne inanıyorum. 1923'te kurulan cumhuriyet bana göre zaten 27 Mayıs'ta ilga edilmiştir. O günden beri uzatmaları oynuyoruz.

Niye öyle olsun?

Türkiye'nin haritada olmasını izah eden her şey birer birer yok ediliyor. Türkiye diye bir devlet var, çünkü büyük Ermenistan, büyük Kürdistan, büyük Yunanistan ve Pontus yok. Bunlar olmadığı için Türkiye var. şimdi bak artık hepsi olmaya başladı. Pontus bile. Hrant Dink kim tarafından öldürüldü? Pontusçular. Çünkü onlar Trabzon'u Ermenilere vermek istemiyorlar.

Müesses nizam el değiştirdi mi?

Müesses nizam dünyanın her yerinde sermaye hâkimiyetine verilen addır. Sermaye hâkimiyeti değişmiyor, güçleniyor. Türkiye sermayeyi elinde bulunduranların elinde bulunan bir ülkedir. Yani milli burjuvazisi yoktur. Milli burjuvazi olmadığı gibi ıslami burjuvaziden de söz edilemez. Burjuva oldukları sürece onlar, ıslam'dan ayrılmışlardır.

El değiştirdi mi derken, sırtını orduya dayamış, kendilerini bu ülkenin sahibi gören, yüzü Batı'ya dönük kesime "Hayır artık biz varız" diyen bir Anadolu sermayesi yok mu?

Söyledikleriniz ninni gibi. 'Bir güçlü ordu ve onun karşısına çıkan taşra burjuvazisi' ancak masal başlığı olabilir. Komik. 1949'dan 90'lara kadar hepimiz dünyada bir soğuk savaş olduğuna inandık. Yoktu halbuki. Çünkü ABD ve Rusya'nın çıkarları hiçbir zaman zıtlaşmadı. şu anda AKP'nin orduyla mücadele ediyormuş gibi görünmesini de buna benzetiyorum. Yok öyle bir şey. Bu ülkenin müesses nizamı ordu tarafından değil, Türkiye dışından korunan bir şey.

Yani?

Orduda değişim gibi görünen hiçbir şeyi AKP yapmıyor, Pentagon yapıyor.

Konjonktür müsaitti diyorsunuz yani. AKP yerine CHP iktidarda olsa yine bu değişim yaşanır mıydı?

AKP'yle ordunun arasının bozuk olduğunu varsaymak gülünç bir şey. Irak'ta Türk subaylarının kafasına çuval geçirenler AKP'liler miydi? Balyoz'u da Ergenekon'u da tuhaf buluyorum. ınsanlar bir de şimdi darbeci filan gibi söylemler geliştirdi. Kim onlar? Herhalde bir tek Talat Aydemir. ıki kere teşebbüs etti, başarısız oldu. Darbeci odur. Kenan Evren de darbeci filan değil, darbe sonunda cumhurbaşkanı olan adamdır. Turgut Özal darbeci mi? Niye değil? 12 Eylül olmasaydı Özal başbakan olabilecek miydi...

Kim yapacak atılımı?

Onlar kendilerini seçerler. Türkiye mağlubiyetler tatmaya başladığından beri bu insanlar sayesinde varlığını devam ettirebildi. ıhtiyaç olduğunda bu insanlar ortaya çıkacaktır.

Bu ülkeyle ilgili ümidiniz nedir?

Bu ülkenin mevcudiyetinin ne anlama geldiğini anladığımız vakit burası en yaşanılır ülke olur. Fakat bunun için Türkiye'nin bir atılım yapması gerekir. Bu atılımı yapacak güce ulaşmış kişiler arasında Başbakan ve AKP kadrosu listenin en sonunda gelir. Hatta listede yer alırsa sürpriz olur.

Gizli bir örgütten bahsediyor gibisiniz...

Gizli değil fakat saklı. Türkiye'de insanlar dezenformasyona uğradıkları için kendi niyetleriyle ilgili bile karmaşık bir ruh durumu yaşıyorlar. Birtakım musibetlerin çarpması halinde bu bulanıklığın, kendi niyetlerini bile tanımama sarsıntısının aşılacağını düşünüyorum.

Radikal





Çok Okunan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42329 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29582 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 28033 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19895 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 18892 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Devlete faiz haram mıdır?
9.11.2013 17987 Okunma
Süleyman Karagülle
İlmîlik Demek “Usul” Demektir
3.10.2015 16875 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden Arapça; Neden Kuran Arapçası
9.02.2013 15668 Okunma
1 Yorum 10.02.2013 15:18
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14314 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 14022 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13837 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
Akit ve Ahit (Tekrar)
12.04.2012 13755 Okunma
1 Yorum 13.04.2012 17:57
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13723 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13598 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13597 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
R.T.Erdoğan ve F.Gülen
8.02.2014 13515 Okunma
2 Yorum 27.07.2017 01:05
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13492 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Evlilik ve Kanun Önerisi
5.03.2016 13450 Okunma
1 Yorum 06.03.2016 01:18
Süleyman Karagülle
Akhan ve Tokul Ailelerine Açık Mektup!
5.09.2015 13000 Okunma
1 Yorum 05.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12361 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12335 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12153 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Kesilen Hayvanlar (Mete Firidin’in görüşü üzerine)
14.04.2015 12110 Okunma
1 Yorum 16.04.2015 20:19
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12097 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-1
1.10.2011 11889 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11779 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11766 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11522 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11478 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Sam'a cevap: Kuran'daki müşküller, müteşabihler
3.01.2016 11446 Okunma
1 Yorum 16.01.2016 14:15
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE TAM İSTİHDAM
3.10.2016 11420 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Parti’nin Kötülük ve İyilikleri
25.06.2016 11408 Okunma
Süleyman Karagülle
Sam Adian'a cevap
15.11.2015 11284 Okunma
2 Yorum 19.11.2015 21:27
Süleyman Karagülle
İki Merkez; Sermaye ve Kur’an
3.10.2015 11266 Okunma
2 Yorum 05.10.2015 08:11
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11265 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11259 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11169 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Riba/Faiz ve Katılım Bankaları
24.01.2015 11105 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümin kimdir?
9.05.2015 11091 Okunma
Süleyman Karagülle
Kiralar Neden Yüksek?
31.01.2015 11048 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’yi bekleyen tehlike; uçurum!
6.06.2015 11025 Okunma
2 Yorum 09.06.2015 08:56
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10938 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Söz ver, oy vereyim
9.05.2015 10910 Okunma
1 Yorum 11.05.2015 09:51
Süleyman Karagülle
Akit Yorumcularına
21.07.2015 10904 Okunma
1 Yorum 22.07.2015 13:24
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10893 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10868 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Çağımızın sorunları
4.05.2013 10819 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:10
Süleyman Karagülle
Türkiye’nin Yeri ve Görevi
27.06.2015 10796 Okunma
1 Yorum 29.06.2015 14:04
Süleyman Karagülle
Kuran'ın değeri, Muhammed'in varlığına dair cevaplar
11.06.2016 10747 Okunma
1 Yorum 12.06.2016 17:31
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10671 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10658 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10647 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10647 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
F. Gülen ve İbtihal
26.03.2016 10638 Okunma
Süleyman Karagülle
Medine Vesikası-Taha Akyol’a Cevaplar-2
25.07.2015 10634 Okunma
Süleyman Karagülle
Çözüm Süreci ve PKK sorununun çözümü
8.08.2015 10536 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 12:00
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10424 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Akevler ve AK Parti
14.06.2015 10297 Okunma
Süleyman Karagülle
Vergisiz Devlet
26.12.2015 10210 Okunma
2 Yorum 26.12.2015 20:11
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10181 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10106 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Elektrik Kesintisi ve Çözüm Önerisi
4.04.2015 10104 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10067 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 10061 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Ruslar ve Türkler
20.12.2015 10044 Okunma
2 Yorum 25.12.2015 14:57
Süleyman Karagülle
Mısır’daki İdamlar ve Yapılması Gerekenler
23.05.2015 10009 Okunma
1 Yorum 25.05.2015 10:09
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 10003 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
Vadeli satış, taksit ve murabaha
22.12.2012 9919 Okunma
Süleyman Karagülle
Kenan Evren
16.05.2015 9902 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:30
Süleyman Karagülle
KUR’ANÎ ÇÖZÜM
18.04.2016 9884 Okunma
1 Yorum 18.04.2016 10:52
Süleyman Karagülle
Kıssadan hisse ve devlet yönetimi
17.05.2014 9874 Okunma
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9862 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
Altın Bono
17.12.2016 9857 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 21:21
Süleyman Karagülle
Milletvekili Yemini
14.03.2015 9829 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Bir Dünya İçin Yapılması Gerekenler
19.11.2016 9720 Okunma
1 Yorum 19.11.2016 22:39
Süleyman Karagülle
IŞİD ve PKK ile Neler Oluyor?
1.08.2015 9686 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermaye ve siyasi güç, para ve silah
24.05.2014 9619 Okunma
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9618 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
Son Ümit!
4.07.2015 9576 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden matematik?
16.02.2013 9526 Okunma
1 Yorum 17.02.2013 00:40
Süleyman Karagülle
İslâm Hukuku-Taha Akyol’a Cevaplar-1
25.07.2015 9515 Okunma
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9462 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Adil Kur’an Düzeni ve çağımızın sorunları
5.09.2015 9414 Okunma
2 Yorum 07.09.2015 17:54
Süleyman Karagülle
Vergi indirimi ve vergi iadesi
22.02.2014 9344 Okunma
Süleyman Karagülle
Ayı öldürmek yasak
4.05.2013 9344 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:25
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Çin
1.08.2015 9288 Okunma
1 Yorum 03.08.2015 09:13
Süleyman Karagülle
Rockefeller Ailesi ve Hidrojen Enerjisi
2.04.2016 9236 Okunma
2 Yorum 11.04.2016 08:19
Süleyman Karagülle
Partilere Tavsiye
30.05.2015 9211 Okunma
1 Yorum 01.06.2015 08:08
Süleyman Karagülle
Mehmet Hikmetumut, Ölüm ve Ötesi
5.07.2015 9184 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Rüya
20.02.2016 9175 Okunma
2 Yorum 21.02.2016 11:34
Süleyman Karagülle
Yeni Hükümet ve Devlet Başkanı
20.06.2015 9154 Okunma
2 Yorum 23.06.2015 14:03
Süleyman Karagülle
PKK Mikrobu Üreten Sebepler ve TEDAVİ
6.02.2016 9136 Okunma
1 Yorum 06.02.2016 23:11
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeninde Başkanlık
21.05.2016 9109 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:10
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeni; Çözümü Halk Üretebilir
14.11.2015 9063 Okunma
1 Yorum 16.11.2015 08:32
Süleyman Karagülle
Akevler ve Araştırmacı
12.01.2013 9022 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir Adil Düzen Eleştirisi ve Cevabı
15.11.2011 8930 Okunma
Süleyman Karagülle
Tanrı ve Olasılık
3.10.2015 8849 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler Ekolü ve ...
18.04.2015 8815 Okunma
2 Yorum 20.04.2015 17:09
Süleyman Karagülle
AK Partinin başarıları
16.11.2013 8814 Okunma
Süleyman Karagülle
Erbakan ve Adil Düzen
14.11.2009 8737 Okunma


© 2025 - Akevler