1- Ordu öncelikle ne yapar?
a) Önce ülkemizde bulunan tüm teröristlerin listesi tesbit edilip ilan edilmelidir. Ordu, ben bunların terörist olduğunu tesbit ettim ve açıklıyorum diyecek. Bu listeden sonra terörist olduğunu ordu değil yargı tesbit eder. Yurt dışından ülkeye girenlerden giriş tarihinde bu tespiti yapar.
b) Teröristler listesini savaşı müteakip tesbit eder. Sonra dışarıdan yeni gelenler dışında listeye bir eklemede bulunmaz. Ordu tarafından terörist listesine alınanlar yargıya gidip terörist olmadıklarını kanıtlarlarsa, listeden çıkarılırlar.
2- Bu kararla dört ay süre tanınır. Yurt dışında veya yurt içinde yeni hayata başlar ve sorun biter. Ama dört ay içinde devletin hukukunu kabul etmezlerse, yurdu terk ederler. Terk etmezlerse, bulundukları yerde öldürülürler. Bu esnada tekrar devleti tanımazlık eden olursa, bulunduğu yerde öldürülür.
3- Bunlardan ‘Türk vatandaşlığını kabul ettim, ülkemde yargı kararlarına uyacağım, devletim aleyhinde bulunmayacağım’ diyene karşı devlet, onlara aş, iş ve mesken temin etmek zorundadır. Bunun için de “YÜZ LOJMANLI İŞYERİ APARTMANLARI” imdada yetişmiş olacaktır. Bunlar on bin kişiyse, 100 tane yüz lojmanlı işyeri apartmanı yeterli olacaktır. Ordu bunları bizzat kendisi inşa etmelidir. Türkiye’nin her bölgesine yapmalı ve yarın isyan çıkarırlarsa kolayca bastırılabilecek yerlerde inşa etmelidir.
4- Bu inşaatların yapılması için PKK’lılar çalıştırılabileceği gibi, askerlik görevi görenler de inşaata katılabilirler. Ülkedeki ormanlardan ormana zarar vermeyecek şekilde ayıklama yapılır. Dolayısıyla ormanlarımız da değerlendirilmiş olur. İnşaatın beşte biri malzemedir, bunun yarısı da tahtadır. 250 000 TL’nin onda biri 25 000 TL eder. 250 milyon TL bile yeterlidir. Yarım milyar olsun, 1 milyar TL olsun. Ordu bunu faizsiz kredi olarak devletten almalı, sonra bu apartmanların üretim kirasından ödemelidir.
5- Bu yüz lojmanlı aparmanlar tarım yörelerinde tarım semtleri olmalıdır. Bugün tarıma elverişli olmayan araziler değerlendirilmelidir. Yem imalathaneleri ile otlar ve yapraklar ile hayvancılık geliştirilmelidir. Ayrıca seralar yapılarak ileri tarım teknolojisi oluşturulmalıdır. Ek sanayide işlenmek üzere yüz ayrı ürün seçilmeli ve her apartman bir ürün üretmelidir. Bu ürünler ülke ekonomisinin savunmasında etkisi olan ürünler olabilir.
6- Apartmanın malikleri şunlar olmalıdır. Malikler kendileri oturmamalı, yalnız kirasını almalıdırlar. Askerler de çalışmaya başladıktan sonra karışmamalıdırlar. a) Beşte biri arsa sahibi devletin vergisi olmalıdır. b) Beşte biri altyapıyı getiren yerel yönetimin olmalı. c) Beşte biri inşaatta çalışan PKK’lıların, Suriyeli sığınmacıların, askerlik yapanların olmalıdır; isteyen müteahhitler de ortak olarak işçileri çalıştırırlar. d) Beşte biri de bunları organize eden ordunun kendisine ait olmalıdır. e) Beşte biri malzeme verenin olmalıdır.
7- Burada vatandaşların itirazı ortaya çıkar. ‘Biz sadık vatandaş olarak dağlara çıkmadık diye bizi işsiz ve evsiz süründürüyorsunuz, dağlara çıkanları iş sahibi, aş sahibi, eş sahibi ve ev sahibi yapıyorsunuz, bu adalet midir’ diyebilirler. Bu adaleti sağlamak için de bunlardan alınacak kira payları iki kat yapılabilir. Kira payı normal apartmanlarda ürünün onda biriyse, bunlara beşte bir uygulanır. Böylece adalet sağlanır. Bunlar yerleştirildikten sonra, sivil yönetim bütün vatandaşlara böyle lojmanlı işyeri apartmanları inşa eder. Önce kira payları yüksek tutulur, ancak işsizler gelir. Sonra gittikçe düşürülerek tüm vatandaşlar olarak üçüncü binyıl uygarlığına geçilmiş olur.
8- Ordunun dört kaynağı vardır:
a) Askerlik yapan vatandaşlar emeklerini orduya vermiş olurlar. Bunu uzatıp kısaltarak orduya ek görev verilir.
b) Askerlik bedelleri ve gümrüklerin tamamı.
c) Devlet bütçesinin beşte biri.
d) Sivillerce kullanılmayan tüm ülke toprakları, bütün hâli yerler. Ordu bunları alır, değerlendirir ve kendisinin ihtiyaçlarını giderir. Burada üretilenler satılamaz.
“ADİL DÜZEN’E GÖRE İNSANLIK ANAYASASI”nda bütün buna benzer öneriler yer alır. Bunlar Kur’an’ın öğrettikleridir. Biz bunları sizlere Allah emrettiği için söylüyoruz. Herhangi bir karşılık veya bedel beklemiyoruz, istemiyoruz. İstiklâl Savaşı çarıktan başka verecek hiçbir şeyi olmayan halkımızın katkıları ile kazanılmıştır. Biz garibanların katkılarını küçümsemeyin. Huneyn’de olanlar olur...