“Müminler için onda kesinlikle bir ayet vardır”-3
Bugünkü yazımıza da ilgili ayet yani Ankebut Suresi 44’üncü ayet meali ile başlayalım ve önceki yazımızda kaldığımız yerden devam edelim…
“Allah kâinatı gerçeklikle yarattı. Müminler için onda kesinlikle bir ayet vardır. / ḢalekaAllâhu’s-semâvâti vel-arda bi’l-hakki inne fî żâlike leâyeten li’l-mü’minine.”
Kâinatın yaratılması belirli kurallar dâhilindedir.
Kâinatın işleyişi de belirli kurallar dâhilindedir.
Müminler bu kuralları değiştirecek girişimlerde bulunmazlar.
Müminler Allah’ın yarattığını bozmaz ve Allah’ın kurallarına uygun şekilde yaşarlar.
Müminlerin işlerinin tamamı gerçeklikle olacaktır.
Müminlerin kurduğu düzende sahte paralar, karşılığı olmayan paralar olmayacaktır.
Müminlerin kurduğu düzende her şey gerçek olacaktır.
Karşılıksız paralar, bitcoin gibi akla ziyan, saçmalıklarla dolu batıl bir sistem asla ve asla müminlerin işlerinde olmayacaktır.
Ayetlerde müminlerin kendilerine verilen rızık üzerinden harcadıkları söylenmektedir, bu da paranın karşılıklı olması gerektiğini göstermektedir.
Para sadece bir malı temsil eden senettir. O senet ambara girdiğinde para dolaşımdan çıkar. Yani piyasada ya para dolaşır ya da mal. İşte bu gerçekliktir, realitedir.
Bugünkü gibi faize karşılık basılan ya da dijital olarak bankada üretilen paralar hakkın karşıtı olarak batıldır.
Hiçbir güvencesi olmayan bitcoin gibi paralar ise batılın da batılıdır.
Müminler bunlarla uğraşmazlar.
Müminler gerçek mallara dayalı paralar üreten sistem kurmak için cihad ederler.
Müminler Allah’ın kurallarını geçerli kurallar kılmak için hem mallarını hem de canlarını feda ederler.
Kâinat nasıl yaratıldıysa günü gelince ve ömrü sona erince bitecektir.
Müminler bunu bilirler ve kendilerinin de sonu olacağını bilirler.
Bu nedenle gerektiğinde Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler.
Kâinatta yaratılan her şeyin bir amacı vardır, hiçbir şey boşuna yaratılmamıştır.
Müminler de boş işlerden uzak dururlar, müminlerin yaptıkları bütün işler faydalıdır.
Kâinat insan için güvenilir yerler içerir.
Müminler de insanlar için güvenilir yerler oluştururlar.
Müminlerin oluşturduğu buralar İslam’dır yani silm/barış yurdudur.
Buralarda kimse gelecekten korkmaz, kötülüklerden korkmaz, huzur vardır.
Kâinatta insan için güvenilir olmayan yerler vardır, oralar İslam değildir.
Müminler tüm insanların İslam içinde yani güvenlik içinde yaşamaları için çabalarlar.
Kâinat yaratılırken çoğunluk azınlığa galip gelmemiştir.
Çok fazla madde alan yıldızlar daha az maddeye sahip olan gezegenlere hakimiyet kurmamışlardır, sadece onlara hizmet etmektedirler.
Güneş ışınları ile Dünya’ya hayat vermektedir, Güneş Dünya’ya emretmemektedir.
Güçsüz olan topluluklar tıpkı Güneş’in çevresindeki gezegenler gibi güçlü toplulukların çevresinde olmalıdır ama güçlü toplulukların onları ezmesi için değil, onlara yardımcı olması içindir.
Kâinatta çoğunluğun hâkimiyeti yoktur.
Kâinat yaratılırken galaksilerden, galaksiler yıldız sistemlerinden oluşturulmuştur.
Müminlerin topluluklarında da böyle hiyerarşiler olacaktır.
Hiçbir galaksi başka galaksiye hükmetmediğine göre hiçbir topluluk da başka topluluğa hükmetmeyecektir.
Müminlerin kurduğu İslam düzeninde yani genel olarak Adil Düzen ve özel olarak Adil Ekonomik Düzen’de topluluklar arasında hükmetme olmayacaktır. Ve’s-SELAM…