Tufan var, Sosyal Tufan; gemi inşa etmeliyiz - 1
Sadece kriz değil tufan var, TUFAN; SOSYAL TUFAN…
İşte bu tufana karşı artık gemi inşa etmeliyiz; ADİL DÜZEN GEMİSİ…
KUR’AN çalışmalarını yarım asırdır sürdürmenin yanında bunaldığımızda Kur’an’a sığınmak ve Kur’an’ın sorunlara çözüm üreten sesine kulak vermek ne güzel; nitekim sekiz ay önce rahmeti rahmana kavuşan Üstad Süleyman Karagülle de bunaldığında hep öyle yapardı…
KUR’AN ve İLİM merkezli çare ve çözümler içeren uygulamalarımızı yarım asırdır kurduğumuz kooperatiflerimizde imkânlar ölçüsünde bir taraftan yaparken, diğer taraftan bu çare ve çözümleri ilgililere ve yetkililere sözlü veya yazılı olarak ulaştırmaya çalışıyoruz…
KUR’AN VE İLİM haftalık çalışmalarımızı da bu arada sürdürüyoruz…
Bu yazımızda -en başta da ifade ettiğim üzere- bu günlerde hep beraber yaşamakta olduğumuz bunalımların da etkisiyle olsa gerek, Kur’an çalışmalarımıza sığınırken, işte o kaynaktan çare ve çözümler de içeren hatırlatmalarla birlikte teselli bulmaya çalışacağım…
KUR’AN VE İLİM 1144. hafta çalışmamızda, Ankebut Suresi 14. hafta seminerimizi gerçekleştirmiş ve 15. ayet üzerinde çalışma yapmıştık... Tevafuk olsa gerek, haftalık seminerimizi de yapacağımız bugün, işte o haftalık çalışmamızdan notlar sunuyorum…
Önce ayetin Latin harfleriyle Arapçasını ve Türkçe mealini yani anlamını okuyalım: “Fe enceynâhu ve ashâbe’s-sefîneti ve ce’alnâhâ âyeten li’l-âlemîn(e) / Onu (Nuh’u) ve gemi arkadaşlarını kurtardık ve onu (gemiyi) âlemler için bir ayet kıldık.” (Ankebut 15)
Ayet “F” atıf harfi ile başlamakta; bu ayeti bundan önceki “Yemin olsun, Nuh’u kavmine elçi kıldık. Onların içinde 50 yıl dışında 1000 sene kaldı. Onlar zalimler halinde iken tufan onları aldı.” (Ankebut 14) ayetine atfetmektedir.
Sebep sonuç ilişkisi için gelmiştir. Çünkü tufanın onları alması ile kurtarılma eş zamanlıdır. Tufan onları, onlar zalimler halinde iken yani “Adil Düzen” yerine “zalim düzen” uygularken almış, tufandan dolayı kurtarma olayı gerçekleşmiştir şeklinde anlaşılmalıdır.
Kurtarılmanın sebebi tufandır.
Biz ne diyor ve her vesileyle neyi hatırlatıyoruz?
Günümüzde de hayatın her dört alanında yani dinî/ahlâkî-ilmi-iktisadî-idarî/siyasî alanlarında “SOSYAL TUFAN” seviyesinde sorunlar var, “zulüm” var, “zalim düzen” var…
Ülkemizde ve bütün dünyada var olan bu zulme, bu zalim düzene, bu tufana karşı çare ve çözüm olarak “ADİL DÜZEN” gemisinin inşa edilmesi gerekmekte...
Ankebut Suresi’nin 3. ayetinde önceki toplulukların da imtihan edildikleri bildirilmişti. Surenin bu yazımızda ele alacağımız ayetinden itibaren 43. ayete kadar, bazı peygamberlerin tebliğlerinin özünü oluşturan konulardan, kendi topluluklarının bu peygamberler karşısında sergiledikleri inkârcı tutumlardan ve bu inkârları sebebiyle uğradıkları felaketlerden örnekler verilerek insanlık tarihinin din/düzen/sistem bağlamında ders alınması gereken yönleri özetlenmektedir. Böylece bir taraftan İslam’ın muhatapları olanlar uyarılırken, diğer taraftan İslam Peygamberi Hazreti Muhammed’in karşılaştığı davranışların benzerleriyle önceki peygamberlerin de karşılaştıkları hatırlatılarak müminler teselli edilmektedir…
Hud Suresi’ndeki konumuz ile ilgili ayetleri okuyarak devam edelim…
“Gözetimimiz ve vahyimizle gemiyi üret ve zulmedenler hakkında benimle muhatap olma. Onlar boğulanlardır. Gemiyi üretiyordu ve kavminden ileri gelenler ona her uğradıklarında onunla alay ediyorlardı. Dedi ki eğer bizimle alay ediyorsanız kesinlikle biz sizin alay ettiğiniz gibi sizinle alay edeceğiz. Kime rezil edici azabın geleceğini ve yerleşik azabın kimin aleyhine çözüleceğini ileride bileceksiniz. Nihayet emrimiz geldi ve tennur feveran etti. Dedik ki “onun içinde her iki eşten ve üzerine söz geçmiş olan dışındaki ehlini ve iman edeni taşı”. Onunla beraber yalnızca az (kimse) iman etti. Dedi ki ‘akması ve durması Allah’ın ismiyle olan onun içine binin. Kesinlikle rabbim bağışlayıcı ve rahimdir’.” (Hud 37-42)
(DEVAMI VAR)