İslam İktisadı(8): İki Üstadın İki İktisat Kitabı
İki Üstadımızın yarım yüzyılı da aşan zaman öncesinde yazdıkları “İki İslam İktisadı Kitabı” üzerindeki değerlendirmelerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz…
Sezai Karakoç’a ait “İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü” (1967) ve Süleyman Karagülle’ye ait “İslamiyet ve Ekonomik Doktrinler” (1969) adlı eserler üzerinde durmaya ve ‘üstatlarımızı anmaya’ devam ediyoruz; detaylar birinci yazımızda…
“IV. Borçlanmada vurgunculuğun, çalışmadan kazanmanın olmaması icap eder. Kâr, zarar tehlikesine karşı tanınmış bir haktır. Faiz, mutlak olarak haramdır. Kokusu bile günahların en büyüğü sayılmıştır. Bankayı devlet kurar ve orta malı olarak işletir. Herkes oraya faizsiz para yatırır ve yine herkes oradan faizsiz kredi alır. Ticarî kredi verilmez. Çünkü o zaman zekât faiz olmuş ve arz-talep kanunlarına da müdahale edilmiş olur. Yatırım kredileri verilir ve bu suretle yatırım planlanmış olur. Bir de tüketim kredileri verilir. Buzdolabı isteyen devlet bankasından kredi alır ve buzdolabını peşin parayla satın alır. Veresiye satışlar, baştan avans vermeler birer faiz müessesesi olduğu için yasaklanmıştır. Buna iktisatta tarife denilmekte ve İslâmiyet’te bu, tedavülde tarife düsturuyla ifade edilmektedir.
V. Geçinmenin ayarlanabilmesi için, yapılacak işlerde çalışanları serbest bırakmak gerekir. Köylü, pazardaki piyasaya bakarak hangisi pahalıysa onu eker. Dilerse buğdayla pamuk eker. Hangisi pahalıysa onu eker. Halkın en çok neye ihtiyacı varsa, o pahalı olur, çalışanlar da onu yetiştirir, onu yaparlar. Çalışanlar, çalışmalarında serbest bırakılır, herkes ne isterse o işi yapar. İstediği ücretle, istediği işte çalışır. İşveren de dilediği işçiyi, dilediği zaman çıkarabilir ve istediği ücretle çalıştırabilir. İşin selameti bunu emreder. Devlet, işçiye bütçeden -orta maldan- yardım eder. İktisatta buna teşebbüs denir. İslâmiyet’te bu, iaşede serbest teşebbüs düsturuyla ifade edilir.
VI. Memleketi imar edebilmek için, devletin planlar yapması icap eder. Çünkü herkes her yerde yol yapamaz, ev kuramaz, fabrika tesis edemez. İşlerin bir plan ve proje içinde yapılmış olması şarttır. Aksi takdirde imar olmaz, tahrip olur. Devlet, yapılacak iş ve tesislerin plan ve projelerini yapar ve herkesin bunlara göre tesis ve inşaat yapmasını ister. Bunlar, plan ve projeye uygun yapıldıkça, orta malı olanlara devlet bedelini öder.
Müteahhide her zaman iş bıraktırılabilir, müteahhit de bırakabilir. Faiz olacağı için, ihalelere cezai şartlar konamaz. Buna iktisat dilinde planlama denir ve İslâmiyet’te imarda planlama düsturuyla ifade edilir (Karagülle, 1969: s.10-13)”.
S. Karagülle İslam iktisat düzenini bir küre olarak görür. “İşte bu altı düstur İslâm İktisat Düzeni’nin temelini teşkil eder. Bu düsturlar, iktisadın temellerine paralel olduğu için bu da bir küre teşkil eder. Mala sahip olma, orta malı olmaya; serbest alışverişe, faizin yasaklığına; serbest iş yapmaya, planlı iş yapmaya zıttır (Karagülle, 1969: 13)”.
İslâm’da iktisadi düzen bir küredir. İktisat dünyasıyla çalışır.
Mülkiyet² + Tasarruf² + Teşebbüs² = İktisat Düzeni
İslâm İktisat Düzeni’ni bu anlatım ve şekillerle ortaya koyan Süleyman Karagülle, diğer sistemleri de aşağıda olduğu gibi İslâm İktisat Düzeni’inden eksiltme veya yer değiştirmelerle oluştuğunu özetle anlatır.
“Diğer sistemler, zikrettiğimiz bu altı düstura, yeni bir düstur ilave edilerek veya yeni bir düstur getirilerek kurulmuş sistemler değildir. Bilakis bunlar, İslâm’ın bu altı düsturunun birisini kaldırmakla meydana getirilmişlerdir. Adeta kolu veya bacağı kesik insanlara benzerler. İslâmiyet’in müspet oluşuna karşılık, bunlar, menfidirler.”
LİBERALİZM: İslâmiyet’teki tedavülde tarife düsturunu kaldırıp, yerine tedavülde de serbest tasarruf düsturunu koyarsanız yeni bir rejim elde edilir ki bu rejim liberalizmdir. Liberalizmde faiz de ticaret gibi tamamen serbesttir. Faizin tesiriyle bütün para zenginlerin eline geçtiğinden bu sistem uzun zaman yaşayamaz ve kapitalizme dönüşür. Liberalistler, her şeyin serbest olmasını isterler. Devletin para işlerine karışmasına bile razı olmazlar.”
(Kapitalizm, komünizm, sosyalizm ve diğerlerinin tanımları ile devam edeceğiz…)