Afganistan’ın İslâm âlemi ve insanlık için önemi
Ne diyorduk?
“Afganistan ah Afganistan…
Afganistan yazılıyor günlerdir…
Afganistan meselesi var onlarca yıldır…
Afganistan meselesinin bir de son durumu var…”
Böyle diyerek söze başladık ve beş yazı yazdık; altıncı yazı ile devam…
AFGANİSTAN’IN İSLÂM ÂLEMİ İÇİN ÖNEMİ
İslâm âlemi eski dünyada çok yaygın bir şekildedir. Irak, İran, Afganistan, Orta Aysa ve Ural Dağları ekseninden dünyayı ikiye ayırırsanız, Müslümanların yarısı doğuda, yarısı batıda kalır. Eğer bu bölgeler Müslümanların elinden alınırsa İslâm âlemi ikiye bölünür. O zaman kutuplaşmış iki İslâmiyet doğar ve aralarına husumet sokularak birbirine kırdırılır.
Bu amaçladır ki Ruslarla Amerikalılar anlaşarak daha 1960’larda Orta Asya’yı Hint Okyanusu’na bağlamak üzere ortak yol yapmaya başladılar. İran’ın Belucistan’ından geçecek bu yol ile Ruslar ve Amerikalılar, o zamanın iki süper gücü olarak Müslümanları ikiye bölecekti. Projeyi daha ileri götürmek için Rusların önce Afganistan’ı istilâ etmesi istendi. Rusların görevi Afganistan’ı dinsizleştirmek olacaktı. Ancak Sovyetler bunu başaramadı. Sonra Amerika (ABD) kendisi doğrudan devreye girdi ancak o da başarılı olamadı.
İslâm âleminin doğu-batı olarak bölünmemesi için Afganistan’da İslâmî bir devletin yani Adil Düzen uygulayan bağımsız bir devletin kurulması gerekmektedir.
Afganİstan’da İslâm âlemİnİn yapması gerekenler
a) İslâm âlemi bir VAKIF kurmalı ve bu vakıfla sıra ile tek tek İslâm ülkelerini uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmalıdır. Bunu en geri kalmış ülkeden başlatmak gerekir. Çünkü böyle bir ülkede inkılâplar yapmak hem daha kolaydır hem de en çok orası buna muhtaçtır. Afganistan böyle bir yapılanmada sırada birinci yeri almalıdır.
b) Bu vakıfla kurulacak bir çağdaş medrese sisteminde Afgan gençlerine İslâm ilimleri ile diğer bütün ilimler birlikte öğretilecektir. Buralarda okuyanlar İslâmiyet’i Afganlılar içinde en iyi bilecekler ama aynı zamanda Batı’yı da Batılılardan iyi bileceklerdir.
c) Afganistan’da eğitilen bu gençlere aynı zamanda iş eğitimi verilecek, ülkelerinde organize olmuş küçük işletmelerle Afgan halkının ekonomisini yükselteceklerdir. Geleceğin ekonomisi olan halk ekonomİsİ İslâm âleminin desteği ile burada oluşabilir.
d) Afganistan için hazırlanması gereken çağdaş bir anayasa yani ‘Adil Düzen Anayasası’ çalışmalarında İslâm âlemi katkıda bulunmalıdır. İslâm ülkelerinin Afganistan için yapacağı işler bunlar olacak, asla silahlı bir ayaklanma ve dayatmaya girişilmeyecektir.
AFGANİSTAN’IN İNSANLIK İÇİN ÖNEMİ
İnsanlar bir araya gelince kutuplaşırlar ve tam ortadan ikiye ayrılıp yarısı solda yarısı sağda yer alırlar. Bugünkü ulaşım ve haberleşme imkânları ile dünya tek topluluk olmaktadır. Kutuplaşmaları da tabiîdir. Dünyanın orta yeri de Ortadoğu, Afganistan ve Orta Asya’dır.
Sömürü Sermayesi ülkelere kendisi hâkim olmak istiyor. Hedef olarak buraları işgal ediyor. Doğu ile Batı arasına nifak sokup çatıştırıyor, kendisi gelip geçenden haraç alıp sömürmeye devam ediyor. III. binyılın başlangıcı savaşlarla ve boğuşma ile geçmekte.
Oysa buralarda barış ülkeleri kurulursa yani Kur’an ve müspet ilme göre tanımlanmış adil bir yönetim kurulursa buralar serbest bölge olur. Doğu ile Batı arasında denge oluşturur. Gelecek bin yıl içinde insanlar barış içinde uygarlığı kurmuş olurlar.
Sömürü Sermayesi planladığı üzere ilk iki denemesini yaptı. Önce Afganistan’ı, sonra Irak’ı işgal etti. Orta Asya’da askerlerini yerleştirdi. Dünya Afganistan işgalinde sesini çıkarmadı. Irak işgalinde ise kısmen direndi. Böylece şimdi kritik bir noktadayız.
İnsanlık ya Afganistan ile Irak’a sahip çıkacak, gelecek bin yıl barış bin yılı olacak…
Veya…
İnsanlık bir tek sömürücü gücün esiri olarak bin yıl daha inim inim inleyecektir...