Orman yangınları; önce teşhis, sonra tedavi…-6
Bu yazı serimizde ‘TEŞHİS VE TEDAVİ’ derken, yarım yüzyıldan beri bu iki alanda hem ilim hem de amel olarak yani teori ve pratik olarak uygulama birikimimiz var…
İşte bu birikim, çalışma, tecrübe ve uygulamalarımıza istinaden yazıyoruz…
Millî Görüş partilerimizin (MNP, MSP, RP, FP, SP) birincilerinden sonuncularına kadar da -halka en kolay ulaşma kuruluşları olduklarından- görevler alıp çalışmalar yaptık…
“Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Dünya Düzeni, Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası” çalışmaları ile diğer çalışmalarımız bunların en bereketli meyveleridir…
MİLLÎ GAZETE en başta olmak üzere, ilk günden bugüne kadar özel veya genel olarak kurduğumuz bütün basın-yayın kuruluşları aracılığıyla çalışmalarımızı duyurduk…
Duymak isteyenler duydu, görmek isteyenler gördü, istifade etmek isteyenler istifade etti, çalışmak isteyenler bizimle çalıştı; kör-sağır-dilsiz olanlar ise nasiplenemedi…
‘Bu girizgâhı neden yaptım, bunları neden yazdım?’ derseniz…
Bunu feraset sahibi okuyucularımın takdirine bırakıyorum…
Anlaması gerekenler anlamıştır ve anlamak nasiptir…
MİLLÎ GAZETE demişken, minik bir Millî Gazete haberi ile devam edelim ve bazen sadece kısacık bir haberin bile onlarca makale veya kitap değerinde olduğunu da düşünelim…
TEŞHİS VE TEDAVİ içerikli kısa haberin başlığı şöyle:
“Sosyal medya bu Yörük teyzeyİ konuşuyor!”
Haberimizi okuyalım, ibret alalım derin düşüncelere dalalım ve gerekenleri yapalım…
“Yörük olarak bilinen ve sık sık çevreci konuşmalarıyla tanınan Pervin Çoban Savran'ın bir konuşması sosyal medyada gündem oldu. Anadolu'nun yüzlerce yıllık yörük geleneği ve geleceğini sürdüren Sarıkeçililer Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran'ın orman yangınları hakkında söyledikleri sosyal medyada konuşuluyor.
Bilim insanları kadar konuya hâkimiyetiyle ve uyarılarıyla dikkat çeken Savran için "Herkes bu teyzeye kulak vermeli" yorumları yapıldı. Pervin Çoban Savran insanların eliyle bu değişikliklerin olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "İklim değişikliğinden dolayı acayip yangına hazır vaziyete girdi ormanlarımız. Keçilerin girmediği otlamadığı ormanlarda yangın hazır vaziyette bekliyor. Keçiler ormanların diplerindeki otları yiyip yangınları önleyecek gezinti yapmadığı zaman, orman kibrit çakmadan yangın çıkacak vaziyete gelmiştir. İklim çok hızlı değişti. Bunu biz ellerimizle yaptık. Kolay yaşamayı tercih ettik. İnsanlar yaşam alanlarını, çadırlarını terk ediyor. Yok ederek yaşamayı tercih ediyor insanoğlu. Değişik değişik hastalıklar, yangınlar çıktı. Sıcakların artıp iklimi hızla değiştirdiğimiz günlere hızla gidiyoruz." (Millî Gazete, Gündem, 5 Ağustos 2021)”
(Yarım yüzyılı aşan çalışmalarımıza ilave olarak, bir ilimizde kurduğumuz en son kooperatifimizde, 400 -dörtyüz- adet keçi sürümüzle örnek çalışmalarımızı sürdürüyoruz…)
İktidarı şartsız destekleyen bir gazetedeki yazılan uyarılarla devam edelim…
“Manevi yangınlar ise daha uzun bir süredir devam ediyor. Gençlerimizi avucunun içine alan ateizm, deizm, lgbt yangını dört bir yanımızı sarmış durumda. Doğu Türkistan, Filistin, Kudüs, Arakan, Tunus, Libya emperyalistlerin tutuşturduğu ateşlerle yıllardır yanıyor. Anlaşılan o ki, manevi yangınlar yetmedi zamanın Büyük Şeytanına... Afrika başta olmak üzere sömürgecilik zulümleri yetmedi modern zalimlere. Lut kavminin çirkin fiillerini yeniden işlemek kesmedi günümüz şeytanlarını. Ateizmi bir din haline getirmekle yetinmediler Allah düşmanları. Yetmedi ve yetinmediler ki, dünyayı maddi ateşlerin kucağına itiverdiler. Anlaşılan yıllar öncesinden bugünün planlarını yapmışlar. Bu niyetlerini de bir şekilde belli etmişler. TIME Dergisinin kapağına baktığımızda bu hissi ediniyoruz. Bugün ülkemiz başta olmak üzere bütün dünyayı saran yangınların planlı ve programlı yapıldığı düşüncesi neredeyse kanaat olmaktan çıkmış. 'Gelin dünyayı yakalım!' dercesine şer ittifakı birleşmiş ve "top yekûn bize teslim olmazsanız dünyayı yakarız!" demeye getiriyorlar.”
https://www.star.com.tr/yazar/gelin-dunyayi-yakalim-yazi-1643893/