Orman yangınları; önce teşhis, sonra tedavi…-3
Bu yazı önceki iki yazı ve özellikle ikinci yazımızın ikinci bölümü ile okunmalı ki; bu yazı dizimizin başlığında da dediğimiz üzere hem TEŞHİS hem de TEDAVİ açısından faydalı olsun ve artık bir an önce gerçek anlamda çare ve çözümler üretilsin…
Önceki yazımın ikinci bölümünde yazdığım üzere, Pazar gününün akşamında ulusal bir televizyon kanalımızda, Halis Özdemir’in yönettiği, üç ‘Adil Düzen Çalışanı’ arkadaşımızın saat 21-24 arası yani üç saatlik ‘Adil Düzen Programı’ vardı...
Saat 21.00’de program başladı ama aynı anda Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, arkadaşlarımızın bulunduğu kanal da dâhil olmak üzere bütün ulusal kanallara bağlandı ve “Benim gördüğüm orman yerlerindeki sorumluluk belediyelerdedir” dedi; yani ‘yerel yönetİmlerDeDİR’ demek istedi...
Nitekim…
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’nin açıklamaları bittikten hemen sonra, ‘Adil Düzen Çalışanı’ çalışma arkadaşımız Doç. Dr. Süleyman Akdemir, Adil Düzen açısından konuya buradan girizgâh yaptı ve şöyle devam etti…
Bu ORMAN YANGINLARI sorunu da dâhil olmak üzere bütün yerel sorunların yerİnden ve yerel yönetİmler tarafından çözüme kavuşturulması gerektİğİ vurgusunu yaptı…
Program üç saat devam etti ve üç saat boyunca altyazı olarak genellikle şu iki açıklama yazıldı; “MİLLÎ GÖRÜŞ HAREKETİ VE ADİL DÜZEN” ve “MİLLÎ GÖRÜŞ HAREKETİ İÇİNDE ADİL DÜZEN ÖNERMESİNİN ÖNEMİ”.
Program boyunca, orman yangınları dâhil olmak üzere, bütün özel ve genel sorunlara Adil Düzen çalışanlarının teşhis ve tedavi metoduyla ürettikleri çare ve çözümler anlatıldı…
Bu çare ve çözümlerle ilgilenenlerin programı linkten izlemelerini tavsiye ederim.
Daha fazlasını merak edenler de yarım yüzyıllık çalışmalarımızın sonucu olan tedavi reçetelerini içeren yazılarımızın yayımlandığı yayın sitemize yönelmelidirler…
Kısa ve öz olarak bu kadar!
Ama konu buraya kadar gelmişken şu hatırlatmaları yapmak da farz oldu.
Hem ülkemizde ve hem de bütün dünyada sistem artık çalışmıyor.
Çalışıyor gibi görünse de maalesef sorunları çözemiyor.
Çözemeyince sosyoekonomik sıkıntılar yaşanıyor.
Herkes bunu bir an bile gecikmeden görmeli.
Görüp anlamalı ve gerekenler yapılmalı.
Aksi halde sonuç SOSYAL TUFAN!
Evet…
Bugüne kadar olanlar ve bundan sonra olacaklar ayan beyan ortada…
Orman yangınları vesilesiyle, hayatımızın dört ana alanı olan dinî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasî yangınları bilmem kaçıncı defa ve bir kere daha hatırlayalım…
Orman yangınları vesilesiyle, hayatımızın her alanındaki sosyal tufanları da hatırlayalım ve Üstadım ile yarım yüzyıldan beri hep dediğimiz üzere; bu tufanlara TEŞHİS ve TEDAVİ metodu ile çare ve çözümler üretelim…
Bunu görüp anlayan ve yazı veya söz ile anlatanlar yok mu? Var elbette.
Ama sadece teşhis boyutu ile anlayıp yazanlar veya anlatanlar var.
Katıldığım günlük ve haftalık toplantılarda veya günlük olarak yaptığım çalışmalarımda okuyabildiğim yazılarda maalesef sadece bu kadarını görebiliyorum.
Nitekim bu yazıyı yazdığım bugün de ülkemiz sistemi veya dünya düzeni ile ilgili olabilecek günlük birkaç yazı başlığına rastladım ve heyecanla okumaya başladım…
Ama sonuç olarak sadece teşhislerin yazıldığı yazılarla veya onların yani ülkeleri ve dünya düzenini çökertmek için çabalayanların yaptıklarını anlatan düşüncelerle karşılaştım…
Neyse, biz işimize bakalım, teşhis ve tedavi metoduyla yazmaya devam edelim…