Kur’an açısından emek; 1 Mayıs vesilesiyle…
EMEK ayeti ile başlayalım… “Ve en leyse li’l-insani illa ma sea / Ve gerçek şu ki, insan için emeğinden başka bir şey yoktur.” (Necm Suresi, 53/39)
Bugünkü yazımıza neden emek ayetİ ile başladık?
Bu yazının yazıldığı bugün 1 MAYIS da ondan! Kur’an ayı Ramazan başlangıcından beri KUR’AN NİZAMI merkezli yazılar yazıyoruz… Her şey gibi -insanın bir taraftan en önemli diğer taraftan da biricik değeri olan- EMEK üzerinde de KUR’AN açısından durup değerlendirelim… Bunu da Adil Düzen Çalışanı Kazım Erten arkadaşımızın bu konuda gönderdiği notlarla gerçekleştirelim; kendisine teşekkür ve sağlık dualarımızla…
“Emek üzerinde kutsal metinlerin, felsefenin, ideolojinin, rejimlerin önemle ve özenle durduğu bir kavram. “Emek yüce değerdir” ifadesini daha çok sosyalistler kullansa da, sosyalist olmayan Adam Smith tarafından ilk defa kullanıldığı ifade ediliyor.
Kur'an'da birçok yerde EMEK ile ilgili farklı kavramlar kullanılıyor.
“AMEL” kelimesi kullanılıyor mesela. Türkçede “amele, imalat, mamul, muamele” bu kelime ile aynı kökten; üreten emek, üretici, ürün, işlem anlamlarında...
Kur'an birçok yerde “iman eden ve salihatı amel edenler” ifadesini kullanıyor. Emeği ve üretimi tanımlıyor, niteliyor; “ıslah edilmiş amel, imalat” diyor! Yani EMEK sıradan bir üretim işlemi değil, salihat ıslah edilmiş bir üretim olmalı derken, planlı, geliştirilmiş, uygunlaştırılmış, kendisinden yararlanılabilen ürün diyor. Yani; “artı değeri üreten emek, ıslah edilmiş emek ve ürün yüce değerdir” diyor. İman eden, birbirine inanan ve güvenen, dayanışma oluşturmuş bir toplum ve birlikte, planlı bir ekonomik sistemde birlikte artı değer üreten bir toplumdan söz ediyor. “Değer üreten emek” yüceltiliyor.
Türkçede “amele” vasıfsız emek olarak kullanılmış. Doğrusu, eğitilmiş, meslek edindirme sürecinden geçirilmiş “salih amel”den bahsediliyor, üreten emekten.
Kur'an “FİİL” yani iş, eylem kavramını da kullanır. “Fiil” daha çok failin, öznenin kendisi için yapıp ettiklerini ifade ediyor. “İnsan için sa'yinin dışında bir şey yoktur” (Necm, 39) ayetinde de “sa'y” EMEK anlamında kullanılıyor. “Sa'y” daha çok insanın süreli zamanını boşuna geçirmemesi gerektiğini, tempolu koşuşturması gerektiğini ifade ediyor. Bir başka ayette “mallarınızla cihad edin” ifadesi geçiyor, “chd” azami gayretle çaba göstermek anlamında kullanılıyor. “KESB” yani kazanç kavramı kullanılıyor, Kur’an. Müminleri anlatırken “onlar zekât için fiil ederler / çalışırlar” (Mü’minûn, 23/4) diyor. Müminlerin fiilleri, emekleri, ticaretleri, sa’yleri, kesbleri bir kazanç, bir artı değer üretmeli ve buradan da pay olarak zekât verilmeli diyor. Bir önceki ayette, “onlar boş işlerden uzak dururlar” diyor.
1 Mayıs Emek Bayramı sebebiyle hepimiz temennilerimizi, düşüncelerimizi ifade ediyoruz. Kur'an'da kullanılan “AMEL, SA'Y, FİİL, CHD, KSB, TİCARET, SADAKA, ZEKÂT" vb. kavramlar “EMEK” ile ilgili olarak açık fikir veriyor.
Yaklaşık olarak 30 senedir emeğin tesis kadar, sermaye kadar, müteşebbis kadar asli ortak olduğu; ücret değil, cirodan payını aldığı Ortaklık Sİstemİnİ geliştirmek üzere ilim adamı arkadaşlarımızla çalışıyoruz. Emeği yücelttiğimiz ve kazanca ortak ettiğimiz uygulamalarımız sebebiyle arkadaşlarımızla geçmişte uzun süreler yargılandık…
Sanayi inkılabı süresince en az 500 sene emeğe ödetilen ağır fatura bugün teknoloji, otomasyon, robotik inkılap gelişmeleri sürecinde emeğe kefaretini yani borcunu ödemelidir. İnsanlık, geliştirdiği ileri teknolojiyle, otomasyon ile birlikte İleri Hukuk Sistemini de geliştirmeli ve Sermaye'nin emeğin hakkından aldığı büyük payı Adİl Bİr Sİstem içerisinde emeğe vermeli. İnsanlık bunu fazlasıyla hak ediyor.
Son olarak Türkçede kullandığımız “bebek emeklemeye başladı” ifadesini de hatırlatalım. Çocuk bir müddet ayaklarından güç alarak kendisini itmeye başlar. Bir müddet yerde emekler, sonra da tutunur ve ayağa kalkar. İnsanlık da sanayi inkılabı döneminde emekleme sürecini tamamlamıştır. Bugün teknoloji inkılabı döneminde ayağa kalkma zamanıdır. İnsana ve emeğe saygıyla…” Kazım Erten’e teşekkür ve sağlık dualarımızla…