Kapitalizm ve Erbakan metodu ile TEDAVİ-33
(Bu yazı, bundan önceki yazımızla birlikte okunursa daha faydalı olur.)
Önceki yazımızın bir bölümünde ne diyorduk?
“Tam 10 (on) yıl önce bu konuda yazdığımız 19.08.2011 tarihli ve “KRİZ!(11): Merkez Bankası krizleri nasıl çözer?” başlıklı yazımızla uyarılarımıza devam edelim…
Merkez Bankası (elbette, küresel faizci sömürü Sermaye’sine değil de halka hizmet eden ve “faizsiz sistemi” esas alan Merkez Bankası) neler yapmalıdır?”
Böyle dedik, ilk çözüm maddemizi yazdık ve o yazımızı şöyle noktaladık.
“Demek ki bunu yapan Merkez Bankası ‘FAİZSİZ KREDİ POLİTİKASI’ ile hem ‘İŞSİZLİK SORUNUNU’ hem de ‘YATIRIM DENGESİNİ’ çözmüş olacaktır.”
Kaldığımız yerden çare, çözüm ve tedavi reçetelerimizi yazmaya devam ediyoruz…
İki
Yeryüzü tek pazar hâline gelmiştir. İhracat ve ithalat olmadan artık yaşanmaz. İhracat ile ithalat dengede olmalıdır. Bunun için Merkez Bankaları arasında anlaşma yapılır.
Mesela, biz İranlılara TL’yi borç veririz, onlar da bize Riyali borç verir. Türkiye’nin bütün bankalarında İran Riyali bulunur, İran’ın bütün bankalarında TL bulunur. Bankalar kurları stoklara göre hesaplarlar. Halkın rağbetine göre İran’da TL’nin Türkiye’de Riyalin kurları hesaplanır. Bunun anlamı İran’a ne kadar ihracat yaparsak onlardan da o kadar ithalat yaparız. Böylece dış ticaret açığı da kapanmış olur.
Merkez Bankası’nın döviz politikası ile açık kapanmış olur, denge sağlanır.
Üç
Türkiye’nin bir sorunu da “köylerin boşalması”dır.
Köylerin, köylülerin, tarım ve hayvancılığın, büyük şehirler dışındaki yerlerin desteklenmesi için “Ön Ödemelİ Sİparİş (SELEM) Sİstemİ” getirilmelidir.
(Bu konu bu köşede defalarca yazılmış ve açıklanmıştır; ilgilenenler o yazılarımıza bakabilirler. Bu vesileyle önemli bir tavsiye daha: Bu yazıların kitap hâline getirilip getirilmediği çok soruluyor. Bugüne kadar getirilmedi ama bundan sonra getirilebilir; isteyen getirebilir! Biz onlarca yıl kitapçılık yani yayıncılık yaptık, artık bu işleri gençlere bıraktık; çok isteyenlere ve ilgilenenlere bilgisayar ortamında veriyor veya internetle gönderiyoruz…)
Dört
Türkiye’deki bir diğer çok önemli sorun da “bütçe açığı”dır.
Bu sorunun çözümü için devlet kârdan değil üretimden vergi alacaktır.
Tam istihdamı sağlayınca hâsıla da tam olacağından hazine açık vermeyecektir.
Devlet, “gelİr-gİder dengesİnİ” bu şekilde sağlamış olur.
Yani harcamalar dengelenir, gelire göre harcama gerçekleşir.
Devlet ayağını yorganına göre uzatmış olur.
“KRİZ” konusunu şimdilik kapatıyor, nice krizsiz günler ve yıllar diliyoruz…
Önemli Bir Uyarı ve Hatırlatmayla Bitirelim:
Komün-izm yıkılıp gitti…
Kapital-izm çatırdıyor, çöküyor; o da yıkılıp gidecek…
Ama biz bu arada “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”i getirmezsek, “zalim düzen” başka bir “-izm” olur ve yine var olmaya devam eder…Aman dikkat!!!”
***
Hülasa… “ERBAKAN Hocamızın vefatından sonra -10 yıldan beri özellikle Şubat/Mart aylarında ve yeri geldikçe diğer aylarda da- yazılan bu yazılar, Prof. Dr. Necmettin Erbakan HOCAMIZI anma; anmanın ötesinde O’nu anlama, O’nu anlatma ve hayatı boyunca yapmaya çalıştıklarını ve yaptıklarını O’nun bıraktığı yerden devam ettirmemiz gerektiğini hatırlatma yazılarıdır… “Kapitalizm ve Erbakan metodu ile TEDAVİ” başlıklı yazılar da O’nu anma ve anlatma yazıları olup O’nun TEŞHİS ve TEDAVİ metodu ile yazılmış yazılardır… Erbakan Hocamızın vefatının 10’uncu yılındaki meramımız da bu kadar!